Küçük yerleşim yerlerinde gelenek haline gelen düğün altınları, belediye başkanlarını zora sokuyor. Temsil ağırlama kapsamında yapılan harcamalar artık Sayıştay ve basın denetiminde.
Düğün geleneği Sayıştaylık oldu
Belediye başkanlarının düğünlerde taktığı altınlar yeniden gündemde. Özellikle Anadolu’nun küçük ilçelerinde hemen her hafta birkaç düğüne katılan başkanların, belediye bütçesinden temsil ağırlama kapsamında altın alımı yapması hem etik hem de hukuki tartışmaları beraberinde getirdi.
Basına yansıyan son haberde bir belediyenin yalnızca 2025’in ilk dört ayında üç ayrı altın alım ihalesi düzenlediği ve bu kapsamda 159 bin 859 TL harcandığı ortaya çıktı. İhale dosyasına yazılan notta ise şu ifadeler dikkat çekti:
"Başkanlık makamı tarafından gidilen çeşitli düğünlere hediye verilmek üzere altın alım işi."
Sayıştay ‘örf ve adet’ diyor ama…
Bu durum kamuoyunda tepkilere neden olurken, Sayıştay’ın 2014 tarihli bir kararına göre düğünlerde altın takılması yasal sınırlar içinde değerlendiriliyor. Kararda, İçişleri Bakanlığı’nın 1984 tarihli Temsil Ağırlama Yönergesi esas alınıyor ve belediye başkanlarının düğün, nişan ve cenaze gibi sosyal etkinliklerde yaptığı harcamaların mahalli örf ve adetlere uygun olduğu belirtiliyor.
Sayıştay Temyiz Kurulu da bu tür harcamalara “tazmin kararı verilmesine gerek olmadığına” hükmetmişti.
Yasa var, gelenek var, ama denetim de var
Ancak mevzuat hâlâ 1984 yılına ait bir düzenlemeye dayanıyor. Güncel kamu yönetimi, şeffaflık ve harcama denetimi ilkeleri açısından bu durum yeniden ele alınmalı görüşü kamuoyunda yaygınlaşıyor. Vatandaşlar, belediye bütçelerinin bu şekilde kullanılıp kullanılmaması gerektiğini sorguluyor.
Basın ve sosyal medya ise bu harcamaları “lüks” ve “şatafat” olarak yorumlarken, başkanlar ise “seçim bölgesinde var olmak zorundayız” diyerek kendilerini savunuyor.