Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ekonomik yol haritasının en hassas noktalarından biri olan enflasyonla mücadele konusunda önemli bir mesaj verdi. Eylül ayında açıklanan enflasyon verilerini değerlendiren Şimşek, mevcut göstergelerin dezenflasyon sürecinin devam edeceğine işaret ettiğini belirtti.
Paylaşımını sosyal medya hesabı üzerinden yapan Şimşek, “Veriler bize, enflasyonun ana eğiliminde belirgin bir yavaşlama olduğunu söylüyor. Geçici etkiler geride kalıyor, kalıcı iyileşme sinyalleri netleşiyor” dedi. Bu açıklama, piyasalarda hem merakla beklenen hem de güven aranan bir dönemde geldi.
gıda ve eğitim enflasyonda belirleyici oldu
Eylül ayında yaşanan yüksek enflasyon artışı, özellikle bazı temel alanlarda gözle görülür etkiler yarattı. Şimşek’in dikkat çektiği en önemli detay ise, gıda fiyatlarındaki olağandışı yükseliş oldu. Özellikle zirai don ve kuraklık gibi doğrudan üretimi etkileyen unsurlar, bu artışın arkasındaki temel nedenler olarak öne çıkıyor.
“Gıda grubu, bu ayki enflasyona 1,1 puan katkı sağladı. Bu oran, uzun vadeli eylül ayı ortalamasının 3 puan üzerinde”diyerek durumu özetleyen Şimşek, bu yükselişin geçici olduğuna ve yapısal çözümlerle dengeleneceğine vurgu yaptı.
Bununla birlikte, okulların açıldığı eylül ayında eğitim harcamalarındaki artışın da enflasyonu tetiklediği görüldü. Şimşek, bu kalemlerin yaklaşık 0,7 puanlık etkisi olduğunu ifade etti. Tüm bu gelişmeler, aylık enflasyonda geçici dalgalanmaların olduğunu ancak temel göstergelerin aşağı yönlü hareket etmeye başladığını ortaya koydu.
arza dayalı ekonomi modeliyle yapısal dönüşüm hedefi
Hazine ve Maliye Bakanı’nın vurguladığı bir diğer kritik nokta ise, arza yönelik politikaların etkisiyle ekonominin dengelenmeye başlaması oldu. Uzun vadeli enflasyon kontrolü için sadece para politikalarının değil, aynı zamanda üretim ve arz stratejilerinin de devreye alındığı bir sürece girildi.
“Program önceliğimiz dezenflasyondur. Bu hedef doğrultusunda, sadece talebi değil, üretimi de dengeleyen yapısal adımlar atıyoruz” diyen Şimşek, bu dönüşümün sadece kısa vadeli değil, kalıcı fiyat istikrarı sağlayacak nitelikte olduğunu belirtti.
Bu açıklamalar, orta vadeli program çerçevesinde Türkiye ekonomisinin yeniden yapılandırılmasında dezenflasyon sürecinin merkezi rol oynayacağını gösteriyor. Ekonomik güvenin yeniden tesisi, enflasyon beklentilerinin kontrol altına alınması ve yatırım ortamının iyileştirilmesi için yapılan her hamle, bu sürecin başarıya ulaşması açısından kritik önem taşıyor.