Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, eylül ayında markette yaşanan fiyat değişimlerine dair çarpıcı veriler paylaştı. Verilere göre, 36 temel tüketim ürününden 29’unda artış yaşandı. Artık market alışverişi, sadece ihtiyaç değil ciddi bir bütçe planlaması gerektiriyor.
Yalnızca 7 üründe fiyat düşüşü gözlemlenirken, geri kalan ürünlerdeki fiyat artışları tüketicinin belini büktü. En yüksek artış ise yüzde 65,1 ile marulda görülürken, limon hem üretici hem de market tarafında en fazla ucuzlayan ürün oldu. Fakat bu düşüşler genel tabloyu değiştirmeye yetmedi.
Üretici ile market fiyatları arasında uçurum: fark yüzde 335’e dayandı
Bayraktar’ın verdiği bilgilere göre, bazı ürünlerdeki fiyat farkı neredeyse dört katına çıktı. Özellikle patatesin üretici fiyatı ile market satış fiyatı arasında yüzde 335,5 oranında fark bulunuyor. Üreticide 4,38 TL’ye satılan patates, market raflarında 19,08 TL’ye kadar çıkıyor.
Aynı durum kabakta (yüzde 308,7), marulda (yüzde 250,4), patlıcanda (yüzde 227,9) ve havuçta (yüzde 218,3) da yaşanıyor. Tarladan sofraya uzanan bu uçurum, tüketicilerin bütçesini sarsarken üretici ile tüketici arasındaki dengesiz yapıyı gözler önüne seriyor.
girdilerde artış sürüyor: gübre ve yem fiyatları yine yükseldi
Eylül ayında sadece ürün fiyatları değil, tarımsal üretim maliyetleri de ciddi biçimde yükseldi. 20.20 kompoze gübresi yüzde 2,1, DAP ve amonyum nitrat gübresi yüzde 1,3, amonyum sülfat gübresi yüzde 1,2 oranında zamlanırken, sadece ÜRE gübresinde yüzde 2,9’luk bir düşüş yaşandı.
Ancak yıllık verilere bakıldığında tablo daha da vahim. ÜRE gübresinde son bir yılda yüzde 75,3, DAP gübresinde ise yüzde 51,3 oranında artış var. Bu da üretici maliyetlerini katlayarak, ürünlerin nihai fiyatlarına doğrudan yansıyor.
zam yağmurunun zirvesinde marul ve sivri biber var
Eylül ayında markette en fazla zamlanan ürün marul oldu. Marulun fiyatı yüzde 65,1 artışla rekor kırarken, onu yüzde 54 ile sivri biber, yüzde 38,8 ile kabak, yüzde 37,7 ile patates ve yüzde 20,1 ile yeşil soğan izledi.
Bu artışlar, sadece ürün kıtlığıyla değil, aynı zamanda sezonsal geçişler, lojistik masraflar ve enerji giderleriyle de ilişkili. Özellikle yaz sonuna doğru ürün arzında yaşanan daralma, fiyatları hızla yukarı çekti.
limonun yüzü güldürdü ama yeterli olmadı
Marketlerde fiyatı en fazla düşen ürün limon oldu. Yüzde 42,7’lik düşüşle tüketici biraz olsun nefes aldı. Onu havuç (yüzde -10,3), yeşil fasulye (yüzde -4,2), tavuk eti (yüzde -3,2) ve toz şeker (yüzde -1,4) izledi.
Ancak bu düşüşler, artış oranlarının yanında oldukça sınırlı kaldı. Özellikle dar gelirli vatandaş için düşen birkaç ürün, genel alışveriş maliyetini azaltmaya yetmedi.
üretici fiyatlarındaki artışın nedeni: doğa olayları ve ihracat dengeleri
Fındıkta yaşanan fiyat artışı (yüzde 73,7), sadece arz-talep dengesiyle açıklanamıyor. Nisan ayında yaşanan zirai don olayı, fındık rekoltesini düşürerek fiyatları yukarı taşıdı. Benzer şekilde sivri biber ve kabakta sezon sonu etkisi arzı kısıtladı ve fiyatlar tırmandı.
Limon cephesinde ise ihracatın kayda bağlanması, iç piyasada fiyatları aşağı yönlü etkiledi. Ayrıca erkenci türlerin hasadına başlanması, pazarda limon bolluğu yaratarak fiyatı aşağı çekti. Üreticide kuru fasulye fiyatlarında da benzer şekilde arz artışı kaynaklı düşüş görüldü.
tüketici artık fiyatlarla değil, psikolojisiyle mücadele ediyor
Her ay gelen yeni zamlar, tüketici psikolojisinde ciddi bir yıpranmaya neden oluyor. Artık birçok kişi alışveriş listesi yaparken fiyatları değil, hangi ürünlerden vazgeçmesi gerektiğini düşünüyor. Özellikle sabit gelirli vatandaşlar, bu zam fırtınasında hayatta kalmaya çalışıyor.