İtalya’nın Milano kentinde düzenlenen Gastech 2025 Forumu, enerji dünyasının önde gelen isimlerini bir araya getirdi. Forumun en dikkat çeken konuşmalarından biri ise Uluslararası Enerji Ajansı (UEA) Başkanı Fatih Birol tarafından yapıldı. Birol, Türkiye’nin enerji politikalarında yeni bir dönem başlarken, nükleer enerjinin artık sadece bir seçenek değil, stratejik bir zorunluluk haline geldiğini vurguladı.
Türkiye'nin elindeki yenilenebilir enerji kaynaklarının çeşitliliğine ve potansiyeline rağmen, artan enerji ihtiyacının bu kaynaklarla tek başına karşılanamayacağını belirten Birol, nükleer enerjinin enerji bağımsızlığı yolunda kilit roloynayacağını ifade etti.
enerji bağımsızlığı yolunda yeni bir çağ
Fatih Birol’a göre Türkiye, enerji haritasında yalnızca tüketici değil, aynı zamanda bir tedarik merkezi olma yolunda ilerliyor. Petrol ve doğalgaz rezervlerine sahip ülkelerle kurulan ilişkiler, enerji altyapısında yapılan yatırımlar ve bölgesel iş birlikleri Türkiye’nin elini güçlendiriyor. Ancak bu sürecin kalıcı olması ve dışa bağımlılığın azaltılması için yerli üretimin artırılması kadar, nükleer enerji yatırımlarının da hızlanması gerekiyor.
Türkiye’nin halen büyük ölçüde petrol ve doğalgaz ithalatına bağımlı olduğunu hatırlatan Birol, bu durumun hem ekonomik hem de jeopolitik riskler içerdiğini söyledi. Nükleer enerji ise bu riski minimize edecek bir alternatif olarak öne çıkıyor. Birol, "Sadece bir nükleer santral değil, farklı ülkelerle ortak projeler, modüler reaktörler ve sürdürülebilir nükleer çözümler artık Türkiye'nin gündeminde olmalı" diyerek konunun önemini bir kez daha vurguladı.
artan elektrik talebi kritik bir uyarı niteliğinde
Türkiye’nin hızla artan elektrik tüketimi, yalnızca büyüyen ekonomi ve şehirleşmenin bir sonucu değil; aynı zamanda enerji altyapısının ne kadar esnek ve çeşitli olması gerektiğini gösteren bir sinyal. Elektrik talebindeki bu ivme, sadece kısa vadeli çözümlerle değil, uzun vadeli ve stratejik yatırımlarla karşılanmalı.
Birol’un verdiği mesaj açık: “Yenilenebilir enerji harika bir kaynak, ama tek başına yeterli değil. Nükleer enerji, bu boşluğu dolduracak temel taşlardan biri olmalı.” Türkiye’nin bu alanda daha cesur ve kapsayıcı adımlar atması, hem enerji güvenliği hem de ekonomik istikrar açısından kritik önem taşıyor.
Akkuyu Nükleer Santrali üzerine yürütülen çalışmaların umut verici olduğunu belirten Birol, Türkiye'nin sadece bir santralle yetinmemesi, geleceği garanti altına almak için modüler reaktör teknolojilerine de yatırım yapması gerektiğini savunuyor.
enerji oyununda kartlar yeniden dağıtılıyor
Fatih Birol’un açıklamaları, Türkiye’nin enerji politikasında yeni bir paradigma değişikliğini işaret ediyor. Artık mesele sadece kaynak çeşitliliği değil, teknolojik derinlik, stratejik iş birlikleri ve bölgesel güç dengeleriyle uyumlu bir enerji vizyonu oluşturmak. Nükleer enerji bu vizyonun merkezinde yer alıyor.
Nükleer yatırımlar, yalnızca enerji ihtiyacını karşılamakla kalmayacak; aynı zamanda Türkiye’yi enerji diplomasisinde bir üst lige taşıyacak. Bu durum, hem iç piyasada enerji maliyetlerini dengeleyecek hem de dış politikada enerji kozunu güçlendirecek.