Güneydoğu Anadolu Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği’nin Ekim ayı yönetim kurulu toplantısında, küresel ve bölgesel ihracat dengeleri kapsamlı şekilde değerlendirildi. Birlik Başkanı Celal Kadooğlu, özellikle pandemi sonrası dönemde tarımın stratejik bir alan haline geldiğini vurgulayarak, Suriye’nin yükselen bir pazar olarak öne çıktığını söyledi.
Suriye pazarı büyüyor, Irak'ta daralma sürüyor
Toplantı, Gaziantep'in Nizip ilçesinde faaliyet gösteren Sayınlar Gıda A.Ş. (Turna Yağ) fabrikasında gerçekleştirildi. Yönetim kurulu üyeleri, kendi sektörlerine dair ihracat verilerini değerlendirirken, özellikle Irak pazarında yaşanan daralmaya dikkat çekti. Buna karşın, Suriye’ye yönelik ihracatta ciddi bir artış yaşandığı belirtildi.
Toplantıda ayrıca Afrika pazarında Mısır’ın etkisinin giderek arttığına işaret edilirken, dünya genelinde rekabetin sertleştiği ve kâr marjlarının daraldığı da ifade edildi.
Artan maliyetler ihracatçının yükünü artırıyor
Birlik Başkanı Celal Kadooğlu, yaptığı konuşmada ihracatçının karşılaştığı ekonomik zorluklara değindi. Özellikle işçilik ve üretim maliyetlerindeki ciddi artışa vurgu yapan Kadooğlu, “Geçmişte toplam maliyetin yaklaşık yüzde 10’unu oluşturan işçilik giderleri, bugün yüzde 30 seviyelerine ulaştı. Bu durum, rekabet gücümüzü ciddi şekilde etkiliyor,” dedi.
Döviz kurunun enflasyon karşısında yeterince artmamasının da ihracatçının aleyhine işlediğini belirten Kadooğlu, tüm bu zorluklara rağmen üretmeye ve ihracata devam edeceklerinin altını çizdi.
Tarım stratejik sektör oldu, yeni politikalar şart
Pandemi sonrası değişen küresel dengelere dikkat çeken Kadooğlu, gıda ve savunma sanayinin öne çıkan iki sektör olduğunu söyledi. Savunma sanayisinde Türkiye’nin başarılı bir grafik çizdiğini belirten Kadooğlu, tarım için aynı ilerlemenin henüz sağlanamadığını ifade etti.
“Gıda güvenliği artık tüm ülkelerin önceliği haline geldi. Devletler, tarıma dayalı sanayiyi yeniden yapılandırıyor. Bizim de ithalata bağımlılığı azaltacak, yerli üretimi teşvik edecek güçlü bir tarım stratejisine ihtiyacımız var,” dedi.
Ayrıca Kadooğlu, ithalatçı ülkelerin korumacı politikaları artırdığını, Türkiye’den sadece ürün değil, yatırım da beklediklerini belirterek bu durumun pazarlarda daralmaya yol açtığını kaydetti.
Katma değerli üretimle çıkış aranıyor
Rekabet gücünün korunabilmesi için ihracatçıların Ar-Ge ve inovasyona yönelmesi gerektiğini belirten Kadooğlu, “Sadece maliyetleri düşürmek yetmez; yüksek katma değerli ürünlerle pazarda farklılaşmak zorundayız,” dedi. Finansmana erişim zorlukları ve lojistik maliyetlerin artışına rağmen, sektörün bu dönemi atlatma kapasitesine sahip olduğunu vurguladı.
Yeni dönem hedefleri belirlendi
Toplantının sonunda, ürün ve ülke bazlı ihracat verileri analiz edildi. TMO’nun alım politikalarının ihracatçılar tarafından olumlu karşılandığı belirtilirken, önümüzdeki dönemde düzenlenecek sektörel fuarlar, ticaret ve alım heyetlerine dair planlamalar da masaya yatırıldı.
Yönetim kurulu üyeleri, dış pazarlarda etkinliğin artırılması için iş birliğinin önemine dikkat çekerken, sektöre yön verecek yeni yol haritaları üzerine istişarelerde bulundu.