Chobani CEO’su Hamdi Ulukaya ve Planet Harvest kurucusu Ivanka Trump, gıda israfının en yoğun yaşandığı alanlardan biri olan tarımsal üretim süreçlerine sürdürülebilir bir çözüm sunmak amacıyla yeni bir ortaklığa imza attı. Bugün gerçekleştirilen canlı yayınla duyurulan bu iş birliği, sadece gıda sektöründe değil, çevre politikaları ve kırsal kalkınma açısından da büyük yankı uyandırdı.
Amerika Birleşik Devletleri'nde her yıl tarlalarda bırakılan milyonlarca ton meyve ve sebze, artık yeni bir ekonomik modele dönüşüyor. Görünüşü nedeniyle pazara sunulamayan bu ürünler, Planet Harvest girişimi sayesinde hem üreticiye gelir sağlıyor hem de çevresel kaynakların israf edilmesini önlüyor. Projenin ilk büyük destekçisi olan Chobani, bu model kapsamında sadece çilek alımında 545 tonluk bir hacme ulaşarak, tarım atığını ekonomik değere dönüştürme yolunda önemli bir adım attı.
Çiftçiye yeni gelir, çevreye büyük katkı
ABD’de sadece 2023 yılında 16 milyon ton meyve ve sebzenin tarlada kaldığı, bunun da yaklaşık 13 milyar dolarlık bir kayba yol açtığı biliniyor. Her yıl 182 bin ton çilek, yalnızca ticari standartlara uymadığı için toplanmadan toprağa karışıyor. Ulukaya ve Trump’ın geliştirdiği bu model, tam da bu noktada devreye giriyor.
Planet Harvest, gıda zincirinin dışında kalan ürünler için alternatif bir pazar oluşturarak hem israfı önlüyor hem de üreticiye doğrudan gelir sağlıyor. Bu sistemde, çilek gibi ürünler püre, dondurulmuş ürün veya sos olarak değerlendiriliyor. Böylece, görünüşü 'kusurlu' olan ürünler yok pahasına gitmiyor, yeni tüketim kanallarına açılıyor.
Chobani'nin bu modelle satın aldığı çilek miktarı, yaklaşık 55 milyon yoğurt içeceği üretmeye yetti. ABD’li çiftçiler bu sayede daha önce sıfır gelir elde ettikleri ürünlerden kilogram başına 0,59 dolar kazanarak ciddi bir ekonomik avantaj yakaladı.
Yeni iş modeli: sadece sürdürülebilir değil, kazançlı da
Hamdi Ulukaya, bu girişimin yalnızca bir sosyal sorumluluk projesi olmadığını, aksine yeni bir ekonomik sistemin temellerini attığını vurguladı. “Açlığı bitirmek için daha fazla üretmeye değil, elimizdekinin kıymetini bilmeye ihtiyacımız var” diyen Ulukaya, sürdürülebilirlik kavramının artık bir trend değil, iş dünyası için zorunlu bir dönüşüm haline geldiğini belirtti.
Planet Harvest’ın temelini oluşturan fikir, 2022 yılında Ulukaya ve Trump’ın birlikte yürüttükleri sosyal yardım projeleri sırasında ortaya çıktı. O dönem fazla ürünleri ihtiyaç sahiplerine ulaştırma amacıyla başlayan bu iş birliği, zamanla bir organizasyona ve şimdi ise bütün ABD'ye örnek gösterilecek bir iş modeline dönüştü.
Sadece tarlalar değil, gezegen de kazanıyor
İş birliğinin çevresel etkileri de dikkat çekici. Dünya Yaban Hayatı Fonu'nun (WWF) bağımsız analizine göre, yalnızca bu proje kapsamında kurtarılan 453 bin kilogramlık meyve sayesinde 1,2 trilyon litre su tasarrufu sağlandı. Ayrıca, 169 bin tonluk karbon salınımının da önüne geçilmiş oldu.
Ivanka Trump, canlı yayında yaptığı açıklamada, “Gıda israfı artık sessiz bir kriz değil. Bu modelle hem çiftçiler hem de gezegen kazanıyor” sözleriyle, Planet Harvest’ın amacını özetledi.
Beyaz Saray’daki küresel CEO zirvesinde dikkat çeken detay
Ulukaya’nın bu yeni girişimi, Nisan ayında Beyaz Saray’da düzenlenen özel CEO toplantısında da gündeme geldi. ABD Başkanı Donald Trump’ın ev sahipliğinde gerçekleşen etkinlikte, Chobani’nin sürdürülebilirlik vizyonu uluslararası yatırımcılarla paylaşıldı. Ulukaya’nın Idaho ve New York’ta başlattığı 1,7 milyar dolarlık yeni tesis yatırımları, 1200 kişiye istihdam sağlayarak ekonomik etkisini artıracak.
ABD-Türkiye İş Konseyi Başkanı olarak da görev yapan Ulukaya, Amerika’da bir göçmen olarak inşa ettiği Chobani markasını yalnızca bir gıda şirketi değil, sosyal sorumluluğun ve sürdürülebilirliğin temsilcisi olarak konumlandırıyor.