Yeni Birlik Gazetesi
49,5729 %-0.06
56,7693 %-0.04
28,2500 %0.46
3.812.413 %-2.525
Yeni Birlik Gazetesi Ekonomi Hurda araç teşviki geri mi geliyor? TESK’ten hükümete kritik çağrı

Hurda araç teşviki geri mi geliyor? TESK’ten hükümete kritik çağrı

TESK, hurda araç teşvik yasasının yeniden çıkarılması çağrısı yaptı. Ekonomi, çevre ve enflasyon için kritik öneriler dikkat çekiyor.

MUHABİR: Eylül Baysal

Türkiye’nin dört bir yanında yıllardır trafikte dolaşan eski model araçlar, sadece güvenlik riskleriyle değil, aynı zamanda çevresel etkileri ve ekonomik yükleriyle de dikkat çekiyor. Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, bu duruma kalıcı bir çözüm için yeniden "Hurda Araç Teşvik Yasası" çıkarılması gerektiğini vurguladı.

Palandöken’in çağrısı, sadece araç sahiplerini değil, ekonomistleri, çevrecileri ve otomotiv sektörünü de ilgilendiriyor. Son olarak 2018 yılında uygulanan hurda teşvik sistemiyle, 16 yaş ve üzeri yaklaşık 7,7 milyon araç hurda kapsamına alınmış ve önemli bir ekonomik hareketlilik sağlanmıştı. Ancak bu sistemin yürürlükten kalkmasıyla birlikte trafikteki yaşlı araçların sayısı yeniden artmaya başladı.

Hurda araçlar milli ekonomiye yük olmaktan çıkarılmalı

Palandöken’in açıklamasında dikkat çeken en önemli noktalardan biri, Türkiye’nin yurt dışından ithal ettiği hurda miktarının giderek artması. Oysa ülke sınırları içinde yıllardır çalışmayan, park yerlerinde ya da boş arazilerde çürümeye terk edilen milyonlarca araç, ekonomiye kazandırılmayı bekliyor. “Hurda ithalatını azaltarak kendi iç kaynaklarımızı değerlendirmeliyiz,” diyen Palandöken, bu sayede hem dış ticaret açığında düşüş sağlanabileceğini hem de sanayinin ihtiyaç duyduğu hammaddeye daha ucuza erişim sağlanabileceğini belirtiyor.

Ayrıca eski araçların yakıt verimsizliği ve yüksek bakım maliyetleri, dar gelirli vatandaşlar için ciddi bir yük oluşturuyor. Daha az yakıt tüketen, çevre dostu ve güvenli araçlara geçiş sağlandığında yalnızca bireysel tasarruf değil, ülke genelinde enerji tüketimi ve cari açık üzerinde de olumlu etkiler görülebilir.

Enflasyonla mücadelede alternatif bir hamle: ulaşım maliyetlerini azaltmak

TESK Başkanı'nın en dikkat çekici önerilerinden biri ise, hurda araç teşvikinin enflasyonla mücadelede destekleyici bir araç olabileceği yönünde. Yeni araçlara geçişin, ulaşım maliyetlerinde belirgin bir düşüş sağlayacağını belirten Palandöken, bu durumun ürün fiyatlarına da yansıyarak genel enflasyon baskısını hafifleteceğini söylüyor.

Bununla birlikte, özellikle taşımacılık ve kargo sektöründe kullanılan ticari araçların büyük çoğunluğunun yaşlı ve verimsiz modellerden oluştuğu biliniyor. Bu segmentte hurda teşvikiyle birlikte sağlanacak dönüşüm, lojistik giderlerde kayda değer bir tasarruf yaratabilir. Bu da doğrudan raf fiyatlarına olumlu yansıyacaktır.

Cazip kredi modelleri ve düşük faiz şart

Ancak araç yenilemenin tek başına çağrıyla olmayacağı da ortada. Palandöken, vatandaşın bu değişimi gerçekleştirebilmesi için devlet destekli cazip kredi alternatiflerine ve düşük faizli finansman imkanlarına ihtiyaç duyduğunu açıkça ifade etti. Özellikle son yıllarda yükselen faiz oranları nedeniyle, bireylerin araç satın alma gücü ciddi oranda azalmış durumda.

Eğer uygun finansman modelleriyle desteklenirse, bu süreç sadece bireyler için değil, aynı zamanda otomotiv sektörü için de büyük bir canlanma yaratabilir. Yeni araç modellerinin pazara daha hızlı girişi, üretim ve satış tarafında ciddi bir hareketlilik sağlayacak ve istihdam üzerinde de olumlu etkiler yaratacaktır.

Güvenlik, konfor ve tasarruf bir arada

Yeni araçların sadece daha ekonomik değil, aynı zamanda daha güvenli ve donanımlı olması da önemli bir etken. Palandöken’in vurguladığı üzere, yıllardır trafikte olan eski model araçlar, güvenlik donanımları bakımından yetersiz kalıyor. Bu da hem can kaybı hem de maddi hasar açısından büyük riskler oluşturuyor.

Öte yandan, bu araçların yedek parça maliyetleri ve tamir masrafları da giderek artmakta. Bu noktada yeni araçlar sadece lüks değil, uzun vadede daha kârlı bir yatırım haline geliyor. Enerji verimliliği, daha düşük emisyon salınımı ve daha az bakım gerektirmesi, yeni araçlara geçişi hem ekonomik hem çevresel açıdan anlamlı kılıyor.