Türkiye’nin enerji arzında yeni bir dönem başlıyor. Irak-Türkiye Ham Petrol Boru Hattı’ndan 27 Eylül itibarıyla yeniden başlatılan petrol akışı, yalnızca Türkiye’nin enerji güvenliğini artırmakla kalmıyor; aynı zamanda bölgesel enerji dengelerini de yeniden şekillendirecek potansiyele sahip.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, 6 Şubat depremleri nedeniyle devre dışı kalan boru hattının tekrar operasyona alındığını duyurdu. BOTAŞ, 4 Ekim 2023’te hattı teknik olarak hazır hale getirmişti; ancak siyasi ve teknik süreçlerin tamamlanmasıyla Ceyhan Limanı üzerinden sevkiyatlar resmen başladı.
Irak petrolü Akdeniz'e akıyor: stratejik güzergâh yeniden işliyor
Irak Petrol Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY)’ne ait petrol sahalarından çıkarılan ham petrolün, devletin pazarlama şirketi SOMO aracılığıyla ihraç edildiği bildirildi. Anlaşma kapsamında, ilk etapta günlük 200 bin varil petrolün Ceyhan’a ulaştırılması planlanıyor. Ancak bu sadece başlangıç.
Günlük toplam 1,5 milyon varillik taşıma kapasitesine sahip olan bu hattın yeniden işler hale gelmesi, yalnızca ticaret açısından değil, enerji diplomasisi açısından da büyük önem taşıyor. Bakan Bayraktar, hattın tam kapasiteyle çalışması durumunda 40 milyar dolarlık bir ticaret potansiyelinin açığa çıkabileceğini ifade etti.

küresel dengeler değişirken Türkiye merkez oluyor
Atlantik Konseyi Kıdemli Araştırmacısı John Roberts, hattın günlük 1 milyon varilden fazla taşıma kapasitesiyle, dünya petrol üretiminin yaklaşık %1’ine denk geldiğini vurguladı. Her ne kadar Avrupa’daki petrol arzında sıkıntı yaşanmasa da, Türkiye açısından bu hattın devreye alınmasının stratejik bir kazanım olduğu görüşünde.
Roberts’a göre, Avrupa şu anda Körfez ve Kuzey Amerika’dan gelen petrolle ihtiyaçlarını karşılayabiliyor. Ancak Türkiye’nin enerji güvenliği açısından asıl kritik gelişme, Sakarya sahasındaki yerli doğal gaz üretimi. Bu kaynakla birlikte Türkiye, dışa bağımlılığını azaltarak enerji politikalarında daha bağımsız bir çizgi izleyebilir.
Irak-IKBY-Türkiye üçgeninde yeni enerji denklemi
Oslo Üniversitesi Siyaset Bilimi Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Francesco Sassi, hattın tekrar faaliyete geçmesinin Avrupa enerji piyasasına doğrudan bir etkisi olmayacağını belirtti. Ancak bölgedeki jeopolitik gelişmeler ve arz güvenliği açısından hattın sembolik ve stratejik bir değeri olduğunu ifade etti.
Sassi’ye göre Irak, Hürmüz Boğazı’na olan bağımlılığını azaltmak için alternatif güzergâhlara ihtiyaç duyuyor. Türkiye üzerinden sağlanan bu akış, Orta Doğu’daki tansiyonun arttığı bir dönemde, Irak için bir çıkış yolu sunuyor. Ayrıca, Bağdat ile IKBY arasındaki uzun süredir devam eden petrol yönetimi anlaşmazlıkları bu yeni süreçte çözüm yoluna girebilir.
Akdeniz’e uzanan enerji köprüsü: Türkiye’nin yeni pozisyonu
Irak’tan gelen petrol akışının yeniden başlaması, Ankara ile Bağdat arasında artan diplomatik temaslar ile birlikte düşünüldüğünde, bölgesel enerji ekseninin Körfez’den Akdeniz’e kaymakta olduğunu gösteriyor. Bu durum yalnızca ticari değil, aynı zamanda jeopolitik bir yeniden konumlanmayı da beraberinde getiriyor.
Türkiye, doğudan batıya uzanan bu enerji koridorunda hem güvenli liman hem de bölgesel enerji merkezi olma hedefinibir adım daha ileri taşıyor. Yeni dönem, sadece ekonomik değil, aynı zamanda siyasi kazanımları da içinde barındırıyor.