İstanbul’un nabzını tutan İstanbul Ticaret Odası (İTO) verileri, Ağustos 2025’te enflasyonun hız kestiğini ortaya koydu. Şehir genelindeki perakende fiyatlar, bir önceki aya göre yüzde 1,84 artarken, yıllık bazda enflasyon yüzde 40,83 seviyesinde kaldı. Bu oran, yılın ilk yarısındaki ivmenin gerisine işaret ediyor. Ancak tablo her kalemde aynı değil; bazı harcama grupları rekor artışlarla dikkat çekerken, bazıları düşüşle dengelenmeye çalışıyor.
Eğitim harcamaları rekor kırdı, öğrencili aileler zorlandı
Ağustos ayının en çarpıcı verisi ise hiç kuşkusuz eğitim harcamalarındaki yüzde 14,71’lik artış oldu. Yeni öğretim yılına hazırlık sürecinde velilerin karşı karşıya kaldığı fiyat artışları, bütçeleri zorlamaya devam ediyor. Kırtasiye malzemelerinden özel okul ücretlerine kadar pek çok kalemde yaşanan fiyat değişimleri, eğitim harcamalarını zirveye taşıdı.
Bu keskin yükseliş, yalnızca bir istatistik değil; İstanbul’daki yüzbinlerce aile için psikolojik bir eşik anlamına geliyor. Özellikle sabit gelirli haneler, yeni eğitim dönemi öncesi büyük bir ekonomik baskıyla karşı karşıya kaldı.
Giyim fiyatları düşerken, konut ve gıda yeniden tırmanışta
Her ne kadar genel enflasyon oranı yavaşlamış görünse de, bazı temel harcama gruplarında artış devam ediyor. Özellikle:
Konut harcamaları: %2,48
Gıda ve alkolsüz içecekler: %2,28
Ev eşyası: %1,42
Eğlence ve kültür: %2,04
Bu artışların arkasında hem mevsimsel etki hem de piyasa koşulları bulunuyor. Gıda fiyatlarındaki yükseliş, özellikle yaz sezonu sonunda ürün arzındaki daralma ile ilişkilendiriliyor. Konut harcamaları ise artan kira ve bakım giderleriyledestekleniyor.
Öte yandan, tüketici için bir nebze olsun nefes alma alanı açan bir gelişme yaşandı: Giyim ve ayakkabı harcamaları yüzde 2,95 oranında geriledi. Bu düşüş, yeni sezona geçiş sürecinde yapılan indirimlerle açıklanıyor. Ancak bu düşüşün kalıcı olup olmayacağı, önümüzdeki aylarda netleşecek.
Enflasyonda yön değişti ama riskler bitmiş değil
İstanbul’daki enflasyonun yavaşlaması, ekonomik aktörler açısından temkinli bir iyimserlik yaratıyor. Ancak alt kalemlerdeki oynaklık ve bazı sektörlerdeki sert artışlar, fiyat istikrarının henüz sağlanamadığını gösteriyor.
Alkollü içecekler ve tütün ürünleri yüzde 4,77 oranında artarken, lokanta ve otellerde fiyatlar yüzde 0,39 yükseldi. Ulaştırma ise nispeten sabit kalarak yalnızca yüzde 0,18’lik bir artış gösterdi. Sağlık harcamalarında herhangi bir değişiklik izlenmedi.
Özellikle eğitim gibi stratejik sektörlerdeki fiyat hareketleri, orta vadede toplumsal etkiler yaratabilir. Velilerin artan maliyetleri karşılayabilmek için farklı tüketim kalemlerinden feragat etmesi, iç talepte daralmaya neden olabilir.
Tüketici psikolojisi değişiyor: harcama eğilimlerinde kırılma sinyalleri
Ağustos verileri yalnızca sayısal bir tablo sunmuyor; aynı zamanda tüketici davranışlarındaki değişimi de gözler önüne seriyor. Yüksek enflasyona karşı daha seçici, daha temkinli bir tüketici profili oluşmaya başladı. Özellikle zorunlu olmayan harcamalarda düşüş eğilimi dikkat çekerken, temel ihtiyaçlarda ise fiyatlara rağmen tüketim devam ediyor.
Bu durum, İstanbul’un ekonomik dinamiklerinde yeni bir döneme girildiğinin habercisi olabilir. Harcamalar yeniden şekillenirken, fiyat istikrarına yönelik beklentiler de artıyor.