Kadın girişimciliğinde yeni bir sayfa açıldı: Eskişehir’den tüm Türkiye’ye yayılan üretim ve kalkınma seferberliği!
Türkiye ekonomisinin dinamik yapısında kadın girişimcilerin etkin rolünü daha da güçlendirmek amacıyla Halkbank tarafından hayata geçirilen Üreten Kadınlar Buluşmaları, Eskişehir’de düzenlenen ilk etkinlikle yeniden başladı.
Kadın girişimciliğini, milli kalkınma vizyonunun stratejik bir unsuru olarak değerlendiren Halkbank, 2021-2022 yıllarında büyük ilgi gören bu örnek projeyi yeniden devreye alarak, üretime ve toplumsal dönüşüme güçlü bir ivme kazandırmayı hedefliyor.
Kadın Girişimciliğine Stratejik Destek
Kadınların üretim gücünü harekete geçirmeyi ve onları iş dünyasında daha güçlü konumlandırmayı amaçlayan program, sadece ekonomik bir katkı değil; aynı zamanda toplumsal yapıda dönüşüm sağlayan bir kalkınma modeli olarak öne çıkıyor.
Eskişehir’deki buluşmada kadın girişimciler, Halkbank KOBİ Bankacılığı Genel Müdür Yardımcısı Murat Yıldırımbaşta olmak üzere, alanında uzman eğitmenler ve kamu temsilcileriyle bir araya gelerek deneyimlerini paylaştı. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı ile KOSGEB’in desteklediği etkinlikte güncel teşvikler ve devlet destekleri detaylı biçimde aktarıldı.
Kadınlara 91 Milyar TL Finansman Desteği
Halkbank, yalnızca moral ve eğitim desteğiyle değil; aynı zamanda güçlü finansman kaynaklarıyla da kadın girişimcilerin yanında olmaya devam ediyor. Banka, Kadın Girişimci Kredi Destek Paketi kapsamında bugüne kadar 250 bin kadın girişimciye 91 milyar TL finansman desteği sundu. Bu destek, Türkiye’nin ekonomik büyüme hamleleri içinde kadınların da kalıcı ve güçlü bir şekilde yer almasını sağlamayı amaçlıyor.
Türkiye’nin Dört Bir Yanına Yayılıyor
Üreten Kadınlar Buluşmaları’nın Eskişehir’de başlayan yolculuğu, önümüzdeki günlerde İzmir, Tekirdağ ve Denizli gibi kalkınma potansiyeli yüksek şehirlerde de devam edecek. Hedef, Türkiye’nin dört bir yanındaki üretken kadınlara ulaşarak, girişimcilik ruhunu daha da canlandırmak.
Halkbank, kadınların yalnızca iş dünyasında değil, aynı zamanda sosyal yapının taşıyıcı unsurları olarak öne çıkmalarını destekleyen projelerle Türkiye'nin kalkınma vizyonuna değer katmayı sürdürüyor.