Türkiye'nin finansal sisteminde önemli bir yere sahip olan Kur Korumalı Türk Lirası Mevduat ve Katılma Hesapları (KKM), 25 Nisan haftasında 21 milyar 430 milyon lira azalarak 685 milyar 156 milyon lira seviyesine geriledi. Bu düşüş, Orta Vadeli Program ve mali disiplin çerçevesinde uygulanan politikaların etkisini göstermeye devam ettiğini ortaya koyuyor.
KKM bakiyesi böylece toplam mevduatların %3,18’ine geriledi. Bu gelişme, Türk lirasına olan güvenin artması ve dövize endeksli ürünlerden çıkışın rasyonelleşme süreciyle uyumlu olarak sürdüğüne işaret ediyor.
Kredi Hacminde Tarihi Yükseliş
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK) haftalık bültenine göre, bankacılık sektörünün toplam kredi hacmi 153 milyar 85 milyon lira artarak 18 trilyon 194 milyar 840 milyon lira seviyesine ulaştı. Bu artış, üretimi ve yatırımı destekleyen kredi politikalarının ne denli etkili olduğunu bir kez daha kanıtladı.
Tüketici Kredileri ve Ticari Krediler Güç Kazanıyor
25 Nisan haftasında tüketici kredileri 2 trilyon 229 milyar liraya yükseldi. Konut kredileri 559 milyar, taşıt kredileri 64 milyar ve ihtiyaç kredileri 1,6 trilyon liraya ulaştı. Taksitli ticari krediler ise 2 trilyon 567 milyar liraya çıktı. Bu tablo, ekonomik canlılığın sürdüğünü ve tüketici güveninin güçlendiğini gösteriyor.
Yasal Öz Kaynaklarda Güçlü Artış
Bankacılık sektörünün yasal öz kaynakları da dikkat çekici şekilde 33 milyar 759 milyon lira artarak 3 trilyon 838 milyar 752 milyon liraya yükseldi. Bu artış, bankacılık sistemimizin dayanıklılığını ve sermaye yeterliliğini teyit eder nitelikte.
Kredi Kartı Harcamaları Dengeli Büyüyor
Bireysel kredi kartı alacakları %1,9 artarak 2 trilyon 16 milyar lirayı aşarken, bu tutarın 693 milyar lirası taksitli, 1,3 trilyon lirası taksitsiz borçlardan oluştu. Tüketicilerin finansal okuryazarlık bilinciyle hareket ettiği gözlemleniyor.
Takipteki Alacaklar Kontrollü Yükselişte
Bankacılık sektöründe takipteki alacaklar 380 milyar 567 milyon liraya çıktı. Bu kalemdeki artış, makul ve yönetilebilir düzeyde seyrediyor. 274 milyar liralık bölüme özel karşılık ayrılarak, risk yönetiminde titizlik gösteriliyor.