Küresel ekonominin kırılgan dengeler üzerinde yürüdüğü bir dönemde, Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası'nın yıllık toplantıları yeniden dünya gündemine oturuyor. 190'dan fazla ülkenin temsil edildiği bu dev organizasyon, sadece rakamların değil, aynı zamanda jeopolitik gerilimlerin, ticaret savaşlarının ve küresel borç krizinin de konuşulacağı stratejik bir platform haline geldi.
İkinci Dünya Savaşı sonrası kurulan "Bretton Woods ikizleri", şimdi küresel düzenin yeniden inşa edilip edilmeyeceğinin tartışıldığı bir ortamda toplanıyor. Bu yılki toplantılar, küresel finansal sistemin dayanıklılığının sorgulandığı, reform taleplerinin yükseldiği ve gelişmekte olan ülkelerin artan borç yükünün gündemi sarstığı bir zemin üzerinde ilerleyecek.
görünürde dirençli, gerçekte kırılgan bir ekonomik tablo
IMF Başkanı Kristalina Georgieva'nın toplantı öncesi yaptığı açıklamalar, aslında tabloyu oldukça net özetliyor: “Dünya ekonomisi korkulandan daha iyi ama ihtiyaç olandan daha kötü durumda.” Bu ifade, mevcut ekonomik manzaranın hem umut hem de kaygı barındırdığını gösteriyor.
ABD, Çin, Avrupa ve gelişmekte olan ülkelerde görülen politik belirsizlikler, artan korumacı politikalar ve bölgesel çatışmalar, küresel ekonomik büyümenin üzerinde karabulut gibi dolaşıyor. IMF'nin Temmuz ayında güncellediği verilere göre, küresel ekonomi bu yıl yalnızca %3 büyüme gösterecek. Gelecek yıl için bu rakam %3,1 ile sınırlı tutuluyor.
Toplantılarda açıklanacak Dünya Ekonomik Görünüm Raporu, Küresel Finansal İstikrar Raporu ve Mali İzleme Raporu, yalnızca birer istatistik derlemesi değil; aynı zamanda küresel politikanın ve sermaye akışlarının geleceğini şekillendirecek analizleri içerecek.
ticaret gerilimi, tarifeler ve reform talepleri gündemin merkezinde
Toplantıların en hararetli başlıklarından biri yine ABD-Çin ticaret savaşı olacak. Son dönemde yeniden alevlenen bu gerilim, özellikle tarifeler aracılığıyla küresel tedarik zincirlerini tehdit ediyor. Uzmanlar, tarifelerin tüketici fiyatlarını artırabileceğini, bu durumun ise enflasyonu tetikleyerek stagflasyon riskini artırabileceğini dile getiriyor.
Georgieva’nın “ticaret, büyümenin motorudur” vurgusu, korumacı politikalara karşı uluslararası bir uyarı niteliğinde. Özellikle ABD'nin uyguladığı gümrük vergileri ve sınırlandırıcı düzenlemeler, gelişmekte olan ekonomilerdeki belirsizlikleri daha da derinleştiriyor.
kurumlara yönelik reform çağrıları sertleşiyor
IMF ve Dünya Bankası'na yöneltilen eleştiriler, sadece ekonomik değil, aynı zamanda ideolojik bir çatışmayı da gözler önüne seriyor. ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin, bu kurumların iklim değişikliği ve toplumsal cinsiyet eşitliği gibi konulara “aşırı odaklandığı” yönündeki çıkışları, kurumların temel rollerini yeniden tartışmaya açtı.
Dünya Bankası, ABD’nin Çin'e sağlanan kredileri sınırlama baskısıyla karşı karşıya. Öte yandan IMF’de yeni göreve başlayan Daniel Katz, özellikle ABD’nin Çin karşıtı stratejilerinde etkili bir rol üstlenebilir. Bu durum, gelecek dönem politika yönelimlerinin şekillenmesinde belirleyici olabilir.
gelişmekte olan ülkeler ve borç kıskacı
Toplantılarda özel bir odak noktası ise gelişmekte olan ülkelerin artan borç yükü olacak. Dış borçların tarihi zirvelere ulaştığı bir dönemde, bu ülkeler hem büyümeyi sürdürmek hem de sosyal harcamaları kesmeden borçlarını yönetmek zorunda kalıyor.
Kalkınma Komitesi ve Uluslararası Para ve Finans Komitesi toplantılarında, bu ülkelerin borç yapılandırma mekanizmaları ve yeni finansal destek planları da masaya yatırılacak.
küresel ekonomide yeni bir yön arayışı
Bu yılki toplantılar, sadece bir ekonomik analiz platformu değil, aynı zamanda küresel sistemin geleceği için bir pusula olma iddiasını taşıyor. Ticari çatışmaların, politik baskıların ve ekonomik eşitsizliklerin arttığı bir ortamda IMF ve Dünya Bankası'nın nasıl bir yol haritası çizeceği, sadece ülkelerin değil, milyarlarca insanın yaşamını doğrudan etkileyecek.
Toplantılardan çıkacak mesajlar ve alınacak kararlar, küresel sermaye akışlarından, merkez bankalarının faiz politikalarına kadar birçok alanda dalga etkisi yaratabilir.