Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, 2025 yılına yön verecek kritik açıklamalarla ekonomi dünyasının odağına yerleşti. Bank of America tarafından İstanbul’da düzenlenen “Türkiye Macro Conference 2025”te konuşan Karahan, Türkiye’nin en büyük yapısal sorunu olan yüksek enflasyonla mücadelede kararlılık mesajı verdi. Özellikle Türk lirasına olan talebin güçlü seyrini koruduğunu vurgulayan Karahan, sıkı para politikalarının bu sürece önemli katkı sunduğunu belirtti.
talepte dengelenme sürüyor, özel tüketim yavaşladı
Karahan, yaptığı değerlendirmelerde güncellenen Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYİH) verilerinin önemli sinyaller içerdiğine dikkat çekti. Özel tüketimdeki artış hızının GSYİH büyümesinin gerisinde kaldığını söyleyen Karahan, bu verilerin iktisadi faaliyetin yavaşladığını gösterdiğini ifade etti.
Özellikle yüksek frekanslı veriler üzerinden yapılan analizlerde, talepteki dengelenmenin devam ettiğine dikkat çeken Karahan, bu sürecin fiyat istikrarı için kritik bir zemin oluşturduğunu belirtti. TCMB'nin uyguladığı sıkı para politikası, sadece fiyat artışlarını sınırlamakla kalmıyor, aynı zamanda iç talebi kontrol altına alarak dezenflasyon sürecini destekliyor.
rezervler güçlendi, ters dolarizasyon hızlandı
Konferans boyunca öne çıkan bir diğer başlık ise döviz rezervlerindeki artış ve Türk lirasına yönelişteki hızlanmaoldu. Karahan, alınan makroihtiyati tedbirlerin ve rezerv yönetimindeki stratejik adımların, ters dolarizasyon sürecineciddi katkı sağladığını belirtti.
Özellikle bireysel ve kurumsal yatırımcıların dövize olan ilgisinin azalması ve Türk lirasına dönüşlerin artması, Karahan’a göre fiyat istikrarı ve finansal denge açısından umut verici bir gelişme. Bu durumun psikolojik etkisinin de yüksek olduğuna dikkat çeken Başkan, vatandaşın Türk lirasına olan güveninin yeniden inşa edildiğini söyledi.
sıkı para politikası devam edecek, faiz kararları enflasyona göre şekillenecek
Karahan, Orta Vadeli Program (OVP) kapsamında öngörülen makroekonomik hedeflerin de bu süreci desteklediğini belirterek, para politikasında atılacak her adımın, enflasyonun seyri, piyasa beklentileri ve ara hedeflere uyumçerçevesinde belirleneceğini ifade etti.
Her faiz kararının “toplantı bazlı” ve ihtiyatlı bir yaklaşımla alınacağını vurgulayan Karahan, eğer enflasyon görünümünde hedeflerden sapma olursa, ek sıkılaştırıcı önlemlerin devreye gireceği mesajını net bir şekilde verdi. Bu yaklaşım, Merkez Bankası’nın sadece kısa vadeli değil, uzun vadeli fiyat istikrarını hedeflediğini ortaya koyuyor.
Türk lirası güven tazeliyor, ekonomi yeniden dengeleniyor
Fatih Karahan’ın açıklamaları, sadece teknik bir para politikası metni olmanın ötesinde, piyasaya yön veren bir strateji belgesi niteliğinde değerlendiriliyor. Türk lirasına olan güçlü talep, finansal istikrarın yeniden inşa edildiğine dair güçlü bir gösterge. Karahan’ın vurguladığı gibi, bu süreçte rezervlerin artması, enflasyon beklentilerinin kontrol altına alınması ve talepteki dengelenme, Türkiye ekonomisinin geleceği için umut verici sinyaller veriyor.
Merkez Bankası’nın bundan sonraki süreçte nasıl adımlar atacağı merakla beklenirken, piyasaların gözü de enflasyon verilerinde ve faiz kararlarında olacak. Ancak görünen o ki, fiyat istikrarı sağlanana kadar yol haritası net: sıkı para politikası ve güçlü Türk lirası.