Ekonominin nabzı bir kez daha Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’na çevrildi. 11 Eylül Perşembe günü toplanacak Para Politikası Kurulu (PPK), piyasaları doğrudan etkileyecek yeni faiz kararını saat 14.00’te açıklayacak. Bu karar, sadece yatırımcıların değil, tüketicilerin, işletmelerin ve kamu maliyesinin de dikkatle takip ettiği bir dönüm noktası olacak.
Temmuz ayında alınan faiz indirimiyle birlikte politika faizi yüzde 46’dan yüzde 43’e çekilmişti. Bu adım, piyasada dengelenme sürecinin başladığına dair yorumlara yol açarken, bu ayki toplantı “TCMB’nin sıkı para politikasında yeni bir yön arayışında olup olmadığı” sorusunu gündeme taşıdı. Ekonomistlerin büyük kısmı, Merkez Bankası’nın bu kez daha temkinli davranacağını düşünüyor.
faiz kararının arka planında hangi veriler yatıyor?
Haziran ayı itibarıyla enflasyonun ana eğilimi yatay bir görünüm sergilerken, Temmuz'da yaşanan geçici artış dikkatleri çekmişti. Merkez Bankası’nın son duyurusunda, jeopolitik gelişmeler, küresel ticaret dinamikleri ve artan korumacılıkgibi unsurların dezenflasyon sürecine etkileri vurgulandı.
Talep koşullarındaki dengelenme, Türk lirasının reel değerlenmesi ve enflasyon beklentilerindeki iyileşme, politika yapıcıların elini güçlendiriyor. Ancak riskler de yok değil. Özellikle fiyatlama davranışları ve enflasyon beklentileri hâlâ kırılgan bir zeminde ilerliyor. Bu nedenle PPK'nın alacağı kararın gerekçesi, sadece sayısal hedeflerle değil, makroekonomik istikrarın sürdürülebilirliği açısından da değerlendiriliyor.
piyasalar ne bekliyor, merkez bankası ne planlıyor?
Yatırımcılar ve analistler, TCMB’nin politika faizinde sabit kalma ya da sınırlı bir indirim yönünde adım atmasını olası görüyor. Bununla birlikte Merkez Bankası’nın son mesajları, olası faiz kararının yalnızca enflasyon verilerine değil, aynı zamanda beklentilere, küresel eğilimlere ve mali disiplinin eşgüdümüne göre şekilleneceğini gösteriyor.
TCMB, fiyat istikrarı sağlanana kadar sıkı para politikası duruşunu sürdüreceğini yineliyor. Bu tutum, piyasalara "geriye dönüş yok" mesajı verirken, kısa vadede faiz kararları üzerinden bir yön tahmini yapmayı da zorlaştırıyor. Özellikle kredilerde ve mevduat faizlerinde öngörülemeyen dalgalanmaların yaşanması durumunda, makroihtiyati tedbirler ve likidite yönetimi araçları devreye alınacak.
ekonomik görünümde yeni denge arayışı
PPK toplantısı, sadece bir faiz oranı açıklamasından ibaret değil. Alınacak karar, önümüzdeki aylarda Türkiye ekonomisinin hangi patikada ilerleyeceğine dair önemli sinyaller verecek. Kurul, kararlarını şeffaf, veri odaklı ve öngörülebilir bir çerçevede almaya devam edeceğini bildiriyor.
Piyasaların yönü, Perşembe günü açıklanacak olan faiz kararına göre şekillenecek. Yatırımcılar, reel sektör temsilcileri ve bireysel tasarruf sahipleri bu kararla birlikte yeni pozisyonlarını belirleyecek. Merkez Bankası'nın mesajları ise yalnızca bugünü değil, orta vadeli enflasyon hedefleri doğrultusunda ekonominin geleceğini de şekillendirme iddiası taşıyor.