Türkiye'nin sağlık ve biyoteknoloji alanındaki atılım hamlelerinden biri daha başarıyla sonuçlandı. TÜBİTAK ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nın desteğiyle, reflü, gastrit ve ülser gibi yaygın sindirim sistemi rahatsızlıklarına karşı etkili yeni nesil bir probiyotik şuş üretimi tamamlandı. Aksuvital’in liderliğinde yürütülen proje, yüzde 85 oranında yerli teknolojiyle geliştirildi.
Çığır Açan Ar-Ge: Çekirgeden Probiyotik İzolasyonu
Türkiye’de ilk kez uygulanan özel bir izolasyon yöntemiyle çekirgelerin sindirim sisteminden elde edilen mikroorganizmalar, biyo reaktörlerde çoğaltılarak probiyotik takviye formuna dönüştürüldü. Uzman kadrolar ve akademik iş birlikleriyle şekillenen bu bilimsel gelişme, milyonlarca vatandaşın yaşam kalitesini artıracakdestekleyici bir çözüm sunuyor.
Aksuvital'den Milli Biyoteknoloji Hamlesi
Aksuvital Yönetim Kurulu Başkanı Yunus Aksu, ürün formülasyonunda Anadolu'nun endemik bitkilerinden elde edilen doğal içeriklerin de yer aldığını açıkladı. Böylece ürün, sadece fonksiyonel değil, aynı zamanda yerel tarım ve sürdürülebilirlik açısından da güçlü bir katkı sağlıyor.
Uluslararası Arenada Güçlü Türkiye Vurgusu
Proje, Avrupa ve Orta Doğu pazarları başta olmak üzere uluslararası alanda konumlandırılmak üzere ihracat odaklı geliştirildi. İlk etapta 2 milyon TL ihracat hedefi konulurken, üç yıl içinde bu rakamın 10 milyon TL’ye çıkmasıbekleniyor.
Geliştirme Süreci 3 Yıl Sürdü
36 aylık yoğun bir Ar-Ge sürecinin ürünü olan proje; biyologlar, gıda mühendisleri, biyomühendisler ve üniversitelerden akademisyenlerle birlikte, disiplinler arası bir ekip çalışmasının örneği oldu. Bu süreçte 11 kişilik çekirdek ekip ve toplamda 25 kişilik kadro aktif görev aldı.
İstihdam ve Katma Değer
Ürün, hem yerli kaynakları kullanarak iç piyasada sanayiye katkı sunuyor hem de doğrudan ve dolaylı olarak 25 kişilik yeni istihdam alanı oluşturuyor. Seri üretimle birlikte bu sayının daha da artacağı öngörülüyor.
TÜBİTAK’tan Bilimsel ve Teknik Rehberlik
TÜBİTAK TEYDEB tarafından desteklenen proje, sadece finansal olarak değil, bilimsel rehberlik açısından da desteklendi. Atanan akademik izleyici heyetler sayesinde proje, etik, sürdürülebilirlik ve yenilikçilik ilkeleriyle şekillendirildi.