Enerji sektöründe sürdürülebilirlik kavramı, artık sadece üretimin devamlılığını sağlamaktan ibaret değil; aynı zamanda gezegenin kaynaklarını koruma ve endüstriyel süreçleri döngüsel bir mantıkla yeniden tasarlama zorunluluğunu işaret ediyor. Yeniköy Kemerköy Enerji (YK Enerji), bu dönüşümün en somut örneklerinden biri olan “Küllerinden Doğ”projesiyle, 16-17 Ekim 2025 tarihlerinde İstanbul’da gerçekleşen Slag & AshTrade Europe 2025 Konferansı’nda Türkiye’yi temsil etti.
GMI Global’ın ev sahipliğinde enerji, çimento, inşaat ve geri dönüşüm devlerini bir araya getiren bu uluslararası zirvede, YK Enerji’nin termik santral atıklarını (uçucu kül, cüruf ve alçıtaşı) geleneksel depolama sahalarına göndermek yerine, çimento ve hazır beton sanayinin kritik bir girdisine dönüştürme stratejisi büyük ilgi gördü.
Atık Sadece Atık Değildir: Dairesel Bir Vizyon
Konferansta bir sunum gerçekleştiren YK Enerji Genel Müdür Yardımcısı Burak Işık, şirketin felsefesini şu sözlerle özetledi: “Sürdürülebilirlik, ekosistemle uyumlu, dengeli bir yaşamı merkeze almayı gerektirir. Biz, üretimin her aşamasında kaynak verimliliğini önceliklendirerek, atık kavramını ‘ikincil hammadde’ olarak yeniden tanımlıyoruz.”
“Küllerinden Doğ” projesi, Birleşmiş Milletler’in Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (SKA) arasında yer alan SKA 12: Sorumlu Üretim ve Tüketim hedefine doğrudan bir uygulama örneği sunuyor. Termik santral operasyonları sırasında kaçınılmaz olarak ortaya çıkan yan ürünler, bu inovatif yaklaşımla yerli sanayiye kazandırılıyor. Bu sayede, hem depolama ihtiyacı ve buna bağlı çevresel etkiler ciddi ölçüde azaltılıyor hem de çimento üretimi gibi doğal kaynak (kil, kireçtaşı vb.) tüketen sektörler için alternatif, uluslararası standartlara uygun (EN 13139:2002 sertifikalı) bir hammadde kaynağı yaratılıyor.
Ekonomik Büyüme ve Çevresel Fayda Arasında Sinerji
Projenin sadece çevresel bir iyileşme sağlamadığının altını çizen Işık, aynı zamanda ekonomik bir sürdürülebilirlik modeli oluşturulduğunu da belirtti. Uçucu külün lisanslı alıcılara satılmasıyla yaratılan bu ticari değer, yerel sanayinin rekabet gücünü artırırken, ulusal kalkınma sürecine de somut bir katkı sağlıyor. Bu dönüşüm, YK Enerji'nin Muğla'nın en büyük üçüncü sanayi kuruluşu olmasında ve İSO 500 listesindeki yerini korumasında bütünsel yönetim anlayışının meyvelerini verdiğini gösteriyor.
Şirketin bu dairesel ekonomi vizyonu, KALDER tarafından verilen EFQM Sürdürülebilir Performans Ödülü ile taçlanarak, enerji üretim sektöründe “dört yıldız yetkinlik belgesi” alan ilk şirket unvanını getirdi. Bu başarılar, “Küllerinden Doğ” projesinin, atıktan kaynağa uzanan yolculuğun sadece bir çevre projesi değil, aynı zamanda uluslararası standartlarda bir yönetim ve inovasyon başarısı olduğunu kanıtlıyor. Türkiye'den çıkan bu model, enerji sektöründe döngüsel ekonominin geleceğine dair umut verici bir manifestoya dönüşüyor.
