Yeni Birlik Gazetesi
50,4118 %0.5
57,6618 %0.7
28,5162 %0.75
3.845.703 %2.087
Yeni Birlik Gazetesi Ekonomi OECD’den Türkiye sürprizi: Büyüme tahmini beklentileri aştı

OECD’den Türkiye sürprizi: Büyüme tahmini beklentileri aştı

OECD, Türkiye’nin 2024 büyüme tahminini %2,9’dan %3,2’ye yükseltti. Küresel risklere rağmen pozitif revizyon dikkat çekti.

MUHABİR: Hanife Dilli

Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD), küresel çalkantıların ortasında Türkiye ekonomisine dair beklentilerini yukarı yönlü revize etti. Haziran ayında yüzde 2,9 olarak açıklanan büyüme öngörüsü, yeni raporda yüzde 3,2’ye çıkarıldı. Bu revizyon yalnızca sayısal bir artış değil; aynı zamanda Türkiye ekonomisinin dinamiklerine olan uluslararası güvenin bir göstergesi olarak yorumlanıyor.

OECD’nin “Belirsiz Zamanlarda Doğru Dengeyi Bulmak” başlığıyla yayımladığı yeni Ekonomik Görünüm Raporu, küresel çapta birçok riski işaret ederken, bazı ülkeler için daha iyimser bir tablo çiziyor. Bu ülkelerin başında ise Türkiye geliyor.

küresel riskler arasında dirençli performans

OECD raporuna göre, 2025’in ilk yarısında küresel büyüme beklenenden daha dirençli bir seyir izliyor. ABD ve Çin gibi büyük ekonomilerde yapay zeka yatırımları ve mali destekler büyümeye katkı sağlarken, jeopolitik gerilimler, gümrük vergilerindeki artışlar ve mali riskler hala en büyük tehditler arasında yer alıyor.

Sanayi üretimindeki toparlanma ve ticaretteki geçici canlılık, bu büyümeyi kısa vadede destekliyor. Ancak OECD, bu iyileşmenin kalıcı hale gelmesi için yapısal adımlar gerektiğini vurguluyor.

Türkiye özelinde ise güçlü iç talep, üretim kapasitesindeki esneklik ve yüksek teknolojiye yapılan yatırımların büyümeye katkı sunduğu belirtiliyor. Bu veriler ışığında Türkiye için 2024 ve 2026 yıllarına ait büyüme tahmini %3,2 olarak revize edildi.

türkiye’de enflasyon düşüş trendine giriyor

Raporda dikkat çeken bir diğer konu ise enflasyon beklentileri. OECD’ye göre Türkiye’de 2024 yılı sonunda enflasyonun yüzde 33,5 düzeyinde gerçekleşmesi bekleniyor. 2025 için bu oranın yüzde 19,2’ye kadar gerilemesi öngörülüyor.

Her ne kadar bu oranlar, gelişmiş ülkelerin oldukça üzerinde olsa da, düşüş trendi pozitif bir sinyal olarak değerlendiriliyor. OECD, haziran ayında Türkiye’nin 2025 enflasyonunu yüzde 31,4 olarak öngörmüşken, yeni tahminin çok daha iyimser olması dikkat çekiyor. Bu da para politikasındaki sıkılaşmanın ve fiyat istikrarı odaklı adımların etkisini göstermeye başladığını ortaya koyuyor.

g20 ülkelerinde de benzer tablo

OECD, sadece Türkiye’ye değil, küresel ekonomiye dair de büyüme tahminlerini güncelledi. Küresel ekonominin 2024 yılında %3,2 oranında büyümesi bekleniyor. Bu oran, bir önceki öngörünün 0,3 puan üzerinde.

G20 ülkelerinde ise enflasyonun 2025 yılında %2,9 seviyesine düşeceği tahmin ediliyor. Raporda merkez bankalarına da önemli mesajlar veriliyor: “Fiyat istikrarına yönelik risklere karşı uyanık olunmalı ve gerektiğinde hızlı müdahaleler yapılmalı.”

ABD ve Euro Bölgesi için ise daha temkinli bir büyüme öngörüsü var. ABD’nin bu yıl %1,8 büyümesi beklenirken, Euro Bölgesi’nde bu oran %1,2 olarak güncellendi.

küresel büyümede türkiye öne çıkıyor

Mathias Cormann’ın liderliğinde yayımlanan raporda, Türkiye’nin gelişmekte olan piyasa ekonomileri arasında dikkat çeken bir istisna olarak öne çıktığı belirtiliyor. Artan ticaret engelleri ve jeopolitik belirsizliklere rağmen Türkiye’nin bu yıl %3,2 büyüyecek olması, ülkenin ekonomik yapısının esnekliğini ortaya koyuyor.

Cormann’a göre dünya ekonomisi hala dirençli, ancak bu direnç uzun vadeli sürdürülebilir büyüme için yeterli değil. Özellikle küresel ticaret gerilimlerinin kalıcı çözüme kavuşması gerektiğini vurgulayan OECD Genel Sekreteri, aksi halde ekonomik büyümenin zayıflayabileceği uyarısında bulunuyor.

yatırımcılara net mesaj: türkiye fırsatlar sunuyor

OECD’nin büyüme raporu, sadece ekonomik analiz değil, aynı zamanda yatırımcılara yönelik güçlü bir mesaj niteliği de taşıyor. Türkiye'nin ekonomik büyümesindeki yukarı yönlü revizyon, uluslararası sermayenin yeniden Türkiye’ye yönelmesine neden olabilir.

Yüksek teknolojiye dayalı sektörlerdeki yatırımlar, genç nüfusun dinamizmi ve ihracat potansiyeli, Türkiye’yi küresel ekonomideki belirsizlik ortamında pozitif ayrıştıran unsurlar arasında yer alıyor.