Sosyal medyada dolaşan çarpıtılmış “pahalı Bodrum” söylemleri turizm sektörünü hedef alırken, Bodrum Tanıtma Vakfı Genel Sekreteri Yiğit Girgin’den dikkat çeken bir çıkış geldi: “Artık masa başı eleştirilerle değil, sahadaki gerçeklerle konuşalım. Bodrum herkes için var.”
Ekonomik türbülansın gölgesinde geçen yaz sezonunda, vatandaşın tatil motivasyonu manipülatif içeriklerle bastırılmak istenirken, Girgin güçlü bir karşı duruş sergiledi. “Bodrum’da sadece bir lüks yok; halkın içinden gelen sıcaklık, alternatif rotalar, deneyim odaklı bir tatil kültürü var. Oysa gündeme pompalanan şey sadece fiyat. Bu kasıtlı bir çarpıtma. Gerçeğin üzeri örtülüyor.”
Bodrum'da Savaş Algıya Karşı Veriliyor
Türkiye’nin turizm alanındaki stratejik üstünlüğü, yıllardır inşa edilen güçlü markalara dayanıyor. Bodrum, bu markalardan biri. Ancak son dönemde yapılan spekülatif haberlerle bu güce gölge düşürülmeye çalışılıyor. Yiğit Girgin’e göre bu bir tesadüf değil: “Turizm huzur işidir. Negatif haberler tıpkı virüs gibi yayılıyor. Ama bu ülkenin turizmcisi yılgın değil, çözüm arayışında.”
Sadece fiyatla değil, hikâyeyle yarışılan bir dünyada, Bodrum’un da yeni bir dil geliştirmesi gerekiyor. Çünkü artık turist, kalacağı yerden çok orada ne hissedeceğini önemsiyor. Bu noktada, destinasyonun bir marka gibi yönetilmesi gerektiğini belirten Girgin, yerel yönetimden devletin ilgili kurumlarına kadar herkesin ortak bir koordinasyon içinde olması gerektiğini vurguladı.
Ekonomi Gerçekleri ve Alternatif Tatil Gerçekliği
“Fiyatları düşürün” diyenlerin, artan üretim maliyetlerinden haberdar olup olmadığı meçhul. Tarımdan lojistiğe, enerji maliyetlerinden işgücüne kadar her kalemde yaşanan küresel sıkıntı Bodrum'u da etkiliyor. Ancak bu durum, Bodrum’un erişilebilirliğini ortadan kaldırmıyor. Çünkü burada çeşitlilik var: butik otellerden halk plajlarına, sokak lezzetlerinden doğa rotalarına kadar...
Yiğit Girgin’in altını çizdiği gibi mesele sadece sezonu kurtarmak değil; turizmi 12 ay sürdürülebilir ve dengeli hale getirmek. “Birkaç haftalık dolulukla başarı hikâyesi yazılmaz. Kalıcı ve planlı ilerlemek zorundayız. Artık turist bir ‘müşteri’ değil; bir ‘misafir’. Onun deneyimi bizim vizyonumuz olmalı” diyerek yeni turizm anlayışının yol haritasını ortaya koydu.
