Yeni Birlik Gazetesi
49,5729 %-0.06
56,7693 %-0.04
28,2500 %0.46
3.809.371 %0.644
Yeni Birlik Gazetesi Ekonomi Pasifik Eurasia, Orta Koridorla Türkiye'nin uluslararası lojistikteki gücünü artıracak

Pasifik Eurasia, Orta Koridorla Türkiye'nin uluslararası lojistikteki gücünü artıracak

Demiryolu lojistiğinde Türkiye’nin en büyük taşımacılık şirketi olan Pasifik Eurasia, Asya ile Avrupa arasında stratejik değere sahip Orta Koridor güzergahında, demiryolu taşımacılığını geliştirmek hedefi ile Çin Devlet Demiryolu şirketi China Railway ile güçlerini birleştirdi.

MUHABİR: Gülay Yücel

Bünyesinde dört ana sektörde 55 şirket bulunan, lojistiğin yanı sıra teknoloji, savunma sanayii, enerji, gayrimenkul ve inşaat sektörlerinde iddialı proje ve atılımlar ile gün geçtikçe büyüyen Pasifik Holding’in bağlı iştiraki Pasifik Eurasia, stratejik öneme sahip "Orta Koridor" güzergahında demir yolu taşımacılığını hak ettiği potansiyeline kavuşturmak amacıyla Çin devlet demir yolu şirketi China Railway ile stratejik mutabakata vardı. T.C. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile mayıs ayında Çin’e yaptıkları ziyaret sonrasında Çin demiryolu lojistiğinin en üst kurumu olan China Railway’in iştiraki China Railway International Multimodal Co. Ltd. ile Çin-Türkiye-Avrupa hattında 17 Haziran 2025 tarihli “Uluslararası Konteyner Taşımacılığı Sözleşmesi” imzalayan Pasifik Eurasia, bu anlaşma kapsamında başlangıçta yapacağı 10 blok tren seferinin ardından düzenli olarak devam edecek olan blok tren seferleri ile ilk etapta yıllık bin tren hedefine koşacak. Pasifik Holding Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Erdoğan, Pasifik Eurasia’nın bu zamana kadar Çin’in eyaletlerinin lojistik platform şirketleriyle anlaşmalar yaptığını, son iş birliğinin 57 platformu kapsayan demiryolu lojistiği faaliyetlerinin koordinesini yapan devlet kurumunun şirketi ile imzalandığını söyledi. 

Çin’in demiryolu taşımacılığında otorite konumunda olan bir şirket ile yaptıkları bu iş birliğinin önümüzdeki dönemde yeni fırsatları da beraberinde getireceğini ifade eden Erdoğan, “Bu anlaşma ile Orta Koridor üzerinde hacimde hızlı bir artış sağlanması ve ilk etapta yılda 1.000 adet blok tren seferine ulaşılması hedefleniyor. Bu hedeflerin daha da büyümesi ve hacimlerinin artırılması amacıyla yeni anlaşmalar için de çalışmalarımız devam ediyor. 27-29 Haziran tarihlerinde Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığımızın düzenlediği, Cumhurbaşkanımızın açılışını yapacağı, 50’den çok ülkenin bakan düzeyinde katılacağı, bizim de Pasifik Holding olarak ana sponsoru olduğumuz “Küresel Ulaştırma Koridorları Forumu 2025” forumunda Çinli muhataplarımızla stratejik değere sahip yeni anlaşmalar imzalamayı hedefliyoruz” diye konuştu. Fatih Erdoğan, tüm bu gelişmelerin hem ülkemizin lojistik merkez olma konusundaki stratejisini hem de Pasifik Eurasia’nın Orta Koridorda ana oyuncu olma hedefini desteklediğine dikkat çekti. 

Gündemimiz, Orta Koridor...! 

Pasifik Holding Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Erdoğan, küresel ticaretin, enerji arz güvenliğinin ve siyasi nüfuz mücadelesinin büyük ölçüde lojistik hatlar ve ulaşım koridorları üzerinden yürütüldüğü bir çağda, ticaret yolları artık sadece ekonomik değil, jeopolitik ve güvenlik mimarisinin temel bileşenleri haline geldiğini söyledi. 21. yüzyılın ilk çeyreğindeki gelişmeler içinde en dikkat çeken hususların başında dünyada küresel ticaret ağlarının, jeopolitik ve jeoekonomik gelişmelerle birlikte hızla dönüştüğünü söyleyen Erdoğan, “Çin’in 2013 yılında bir vizyon projesi olarak başlattığı Kuşak ve Yol İnsiyatifi çerçevesinde yeniden şekillenen dengeler, Orta Koridor’un önemini öne çıkarıyor. Orta Koridor ile Türkiye hem mevcut jeopolitik konjonktür hem de yapısal gerçeklik açısından bölgesel bir geçiş hattı olmanın ötesinde, bir merkez ülke stratejisine dönüşmektedir” dedi. Erdoğan, Türkiye’nin, bu koridorun kilit ülkesi olarak lojistik, enerji, dijitalleşme ve sürdürülebilirlik alanlarında kritik avantajlara sahip olduğunu da sözlerine ekledi. 

Orta Koridor dengeli, dirençli ve stratejik derinliğe sahip bir rota 

Orta Koridor’un, Çin’den başlayıp Kazakistan, Hazar Denizi ülkeleri, Azerbaycan, Gürcistan ve Türkiye üzerinden Avrupa’ya uzanan bir ticaret güzergahı olduğunu ifade eden Erdoğan, şunları söyledi: “Bizim vizyonumuzda bu rota bir alternatif olmanın da ötesinde hem coğrafi hem de ekonomik açıdan Türkiye’ye büyük fırsatlar sunuyor. Orta Koridor, yük taşımacılığında alternatif güzergahlara kıyasla maliyet avantajı ve zaman tasarrufu sağlama potansiyeline sahip. Orta ve uzun vadede devletimizin başta Ulaştırma ve Alt Yapı Bakanlığı ve diğer ilgili bakanlıklarının, Orta Koridor’a dair tedbir ve tasarrufları ile birlikte bu koridorun yeterli kapasiteye kavuşmasını ve verimli kullanıma geçmesini bekliyoruz. Bu süreçte Pasifik Eurasia bu hedeflere dair adeta bir lokomotif işlevi görecektir.” 

Fatih Erdoğan, Kuzey Koridorunun, Çin'den başlayarak Kazakistan, Rusya ve Belarus üzerinden Avrupa’ya uzanan hattı kapsadığını, kara koridorları arasında 2015-2021 arasında en işlevsel rota olarak öne çıksa da Rusya-Ukrayna Savaşı’nın, bu güzergâhın jeopolitik kırılganlığını açığa çıkardığını, muhtemel ekonomik ve lojistik ambargoların, Kuzey Koridoru üzerindeki taşımacılık faaliyetlerini riskli hale getirdiğini anlattı. Fatih Erdoğan, denizlerde jeopolitik kuşatma ve güvensizliğin siyasal ve askeri çatışmalar nedeni ile ivmelenmekte olduğunu, Güney Koridorunun, Çin’den başlayarak Avrupa’ya ulaşan, ağırlıklı olarak deniz tabanlı bir güzergâh olduğunu anlattı. Teorik potansiyeline rağmen güzergahtaki ülke ve bölgelerden kaynaklı yüksek jeopolitik tehditler nedeniyle Güney Koridorunun kırılgan bir yapıya sahip olduğunu ifade eden Erdoğan, Orta Koridor’un dengeli, dirençli ve stratejik derinliğe sahip bir rota olduğunu vurguladı. Orta Koridor’un potansiyeline ulaşabilmesi için zaman içinde Türkiye, Çin, AB ülkeleri, Azerbaycan, Gürcistan, Kazakistan ve Türk Devletleri Teşkilatı üyesi diğer ülkeler arasında ortak demiryolu modernizasyonu, lojistik merkezlerin koordinasyonu ve dijital sınır kapıları projeleri hayata geçmesi gerektiğini vurgulayan Erdoğan, “Bunlara ek olarak sınır ötesi e-ticaret ve finansal entegrasyonun artırılması yönünde büyük adımlar atılmaya başlandı ve bu durum gün geçtikçe ivmelenecek” dedi. 

Erdoğan, Dünya Bankası, AB ve Çin odaklı raporların da ifade ettiği gibi bölgedeki ticari yük hacminin 2030 yılına kadar yüzde 50 artacağını öngördüklerini, bunun Türkiye için büyük bir fırsat olduğunu sözlerine ekledi. 

Türkiye, Küresel Ticaretin Merkezi Olma Potansiyelinde

 Türkiye’nin AB tedarikinden daha büyük pay alma hedefi ile yeşil dönüşüm ve dijitalleşme odaklı yatırımlar yaparak Asya, Avrupa ve Afrika’nın tam ortasında bir lojistik merkez olarak konumlanması gerektiğini ifade eden Erdoğan, “2023’te 9,4 trilyon dolar olan küresel lojistik pazarının 2033’te 20 trilyon doları aşacağı öngörüsü, Türkiye için bir büyüme fırsatı yaratıyor. Ayrıca e-ticaret, şehirleşme ve refah artışı gibi yapısal eğilimler de demir yolu taşımacılığına olan talebi artırıyor” dedi.

 Fatih Erdoğan, “Enerji arz güvenliğini artırmak ve bölgesel karbon emisyonlarını azaltmak için ortak yeşil enerji yatırımları teşvik ediliyor. Türkiye’nin 2053 net sıfır karbon hedefi ile uyumlu bu projeler, bölgenin enerji politikasını yeniden şekillendirecek ve bu durum demiryolu lojistiğini daha avantajlı duruma getirecek. Orta Koridor ve bu koridoru odak haline getiren Pasifik Eurasia’nın girişimleri ile Türkiye ekonomisine ve bölgesel istikrara ciddi katkı sağlamanın heyecanını yaşıyoruz” diyerek sözlerini noktaladı.