QNB Türkiye, sürdürülebilirlik stratejisi kapsamında 2050 yılına kadar Net Sıfır emisyona ulaşma hedefini kamuoyuyla paylaştı. Banka, yalnızca kendi karbon ayak izini azaltmayı değil, aynı zamanda finansman politikalarını da küresel iklim hedefleriyle uyumlu hale getirmeyi amaçlıyor.
Net Sıfır Bankacılık Vizyonu
QNB Türkiye’nin açıkladığı yol haritasına göre, banka karbon yoğun sektörler için özel dönüşüm stratejileri geliştirecek ve sermaye akışlarını düşük karbonlu yatırımlara yönlendirecek. Bu kapsamda yenilenebilir enerji projeleri, enerji verimliliği yatırımları ve sürdürülebilir finansman ürünleri öncelikli alanlar arasında yer alıyor. Banka ayrıca, ilerlemeyi şeffaf raporlarla düzenli şekilde kamuoyuna duyurmayı sürdürecek.
Genel Müdür Ömür Tan, yaptığı değerlendirmede, iklim krizinin yalnızca geleceğe yönelik bir tehdit değil, bugünün ekonomik ve toplumsal dinamiklerini etkileyen temel bir unsur olduğunu belirterek şunları söyledi:
"Net Sıfır Bankacılık taahhüdümüz, küresel iklim hareketine verdiğimiz güçlü desteğin ve Türkiye’nin yeşil dönüşüm yolculuğunda üstlendiğimiz etkin rolün en somut göstergesidir."
Kapsayıcı Dönüşüm Modeli
Banka, yalnızca kendi operasyonlarını değil, KOBİ’lerden tedarik zincirine kadar tüm paydaşlarını sürece dahil ederek kapsayıcı bir dönüşüm modeli oluşturmayı hedefliyor. Bu sayede Net Sıfır stratejisi, soyut bir söylem olmaktan çıkıp ölçülebilir ve hesap verebilir bir programa dönüşüyor.
Tan, sürdürülebilirliği kurum stratejilerinin ayrılmaz bir parçası olarak gördüklerini vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:
"2050 Net Sıfır hedefimiz, sadece bir çevresel taahhüt değil; aynı zamanda yeni nesil bankacılığın sorumluluğudur. Yeşil ve mavi tahvil ihraçlarımız, enerji verimliliği kredilerimiz ve KOBİ’lere sunduğumuz karbon ölçüm platformlarımız bu vizyonun güçlü örnekleridir."
Finans Sektöründe Öncü Rol
QNB Türkiye’nin Net Sıfır taahhüdü, bankanın uzun vadeli değer yaratma stratejisini güçlendirirken, Türkiye’nin temiz enerji dönüşümüne ve sanayide rekabet gücünün artmasına da katkı sağlamayı amaçlıyor. Ayrıca bu yaklaşım, finans sektörünün uluslararası arenadaki konumunu da destekleyici bir rol üstleniyor.
Tan, sözlerini şu şekilde tamamladı:
"Nesiller arası sorumluluk bilinciyle hareket ediyoruz. Geleceği bugünden inşa eden projelerimizle sürdürülebilir geleceğin aktif bir parçası olmaya devam edeceğiz."
