Yeni Birlik Gazetesi
50,1756 %-0.07
57,3020 %0.06
28,3023 %0.16
3.779.294 %0.176
Yeni Birlik Gazetesi Ekonomi Self servis teknolojilerle uçuş öncesi işlemler yüzde 50 hızlandı

Self servis teknolojilerle uçuş öncesi işlemler yüzde 50 hızlandı

Akıllı teknolojilerle havalimanlarında hız ve verimlilik artıyor. Self servis sistemler operasyonları yüzde 50'ye kadar hızlandırıyor.

MUHABİR: Hanife Dilli

Zamanla yarışan yolcular için havalimanındaki her saniyenin değeri artarken, teknoloji bu yarışta yeni bir sayfa açtı. EMSE Mühendislik AŞ tarafından geliştirilen Quavis markalı self servis sistemler, yalnızca pasaport kontrolünü hızlandırmakla kalmıyor; aynı zamanda bagaj teslimi, check-in ve kimlik doğrulama süreçlerini de dönüştürüyor. Yoğun saatlerde bile işlemlerin sorunsuz ilerlemesi, hava yolu işletmeleri için yalnızca konfor değil, ciddi bir maliyet avantajı anlamına geliyor.

Havacılık sektöründe faaliyet gösteren firmalar artık teknolojiyi yalnızca bir destek aracı değil, operasyonel stratejinin ana unsuru olarak görüyor. Çünkü rakamlar, bu dönüşümün sadece konforla sınırlı olmadığını net bir şekilde ortaya koyuyor.

yüzde 50 daha hızlı check-in, yüzde 40'a varan zaman kazancı

Quavis sistemleriyle yapılan analizlerde, check-in ve bagaj teslim işlemlerinin yüzde 50’ye kadar hızlandığı kanıtlandı. Bu da demek oluyor ki; kalabalık terminallerde artık uzun kuyruklar ve gecikmeler tarih oluyor. Özellikle yoğun saatlerde terminal verimliliği yüzde 30 ila 50 arasında artarken, yolcu akışı da daha sağlıklı yönetiliyor.

Bu hızlı dönüşüm, yalnızca zamanla sınırlı değil. Yolcuların işlemlerini kendi kendilerine ve saniyeler içinde tamamlaması, hem personel yükünü azaltıyor hem de insan hatası olasılığını minimuma indiriyor. Özellikle Z kuşağı ve Y kuşağı yolcularının yüzde 80'den fazlası, bu sistemlerden memnun olduğunu ifade ediyor.

hız sadece konfor değil, aynı zamanda kârlılık getiriyor

Her yeni teknoloji yatırımı doğal olarak “geri dönüş süresi” sorusunu akla getiriyor. Ancak Quavis’in self servis sistemleri, bu konuda da beklentilerin ötesine geçiyor. Yapılan yatırım, ortalama olarak bir yıldan daha kısa süredekendini amorti ediyor. Kullanılan cihaz sayısı ve yazılım fonksiyonlarına bağlı olarak bu süre daha da kısalabiliyor.

Bununla birlikte sistemlerin sunduğu hız ve otomasyon sayesinde, hava yolları için ek yan gelir fırsatları da doğuyor. Örneğin, 200 kişilik bir uçuşta, her yolcu başına 2,5 ila 5 dolar arasında maliyet avantajı sağlanabiliyor. Gecikmelerin önlenmesiyle milyonlarca liralık yaptırımların da önüne geçiliyor.

teknoloji sürdürülebilirliği ve verimliliği aynı anda getiriyor

Quavis sistemleri sadece hızlı değil, aynı zamanda çevresel sürdürülebilirlik açısından da avantaj sağlıyor. Uzun ömürlü kullanım, düşük bakım ihtiyacı ve dayanıklılık gibi faktörler, çevresel etkileri azaltırken, işletmelerin sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmasına katkı sunuyor.

Ürünlerin yazılımından donanımına kadar tüm süreçleri yerli mühendislik ekipleri tarafından özgün olarak geliştiriliyor. Bu da her havalimanının ihtiyaçlarına özel çözümler sunmayı mümkün kılıyor. Standart çözümler yerine sahaya uygun tasarımlar sayesinde, sistemler çok daha etkili sonuçlar verebiliyor.

geleceğin havalimanları kendi kendine çalışan sistemlerle şekilleniyor

Geleceğin havalimanı, artık insan yoğunluğu değil veri yoğunluğu ile yönetilecek. Yolcu profiline göre adapte olan sistemler, yalnızca hız kazandırmakla kalmayacak; aynı zamanda yolcu deneyimini kişiselleştirerek memnuniyet düzeyini artıracak.

İşletmeciler için ise bu, yalnızca operasyonel verim değil, marka prestiji ve müşteri sadakati anlamına da geliyor. Teknolojiyi stratejik bir avantaja çeviren firmalar, geleceğin havacılık yarışında öne çıkmayı şimdiden garantiliyor.