PwC ve The London Foundation for Banking (CSFI) tarafından yayınlanan “Insurance Banana Skins 2025” raporu, sigorta dünyasında değişen risk algısını çarpıcı bir şekilde ortaya koyuyor. Rapora göre, yapay zekâ küresel risk sıralamasında bir yıl gibi kısa bir sürede 7. basamaktan 2. sıraya yükseldi. Teknolojik tehditler büyürken, dünya genelinde en büyük risk hâlâ siber suçlar olarak gösteriliyor. Türkiye özelinde ise tablo çok daha farklı; ilk sırada regülasyon uygunluğu bulunuyor.
türkiye'de riskin adı: regülasyon baskısı ve uyum zorunluluğu
Türkiye’den 15 sektör temsilcisinin katkısıyla hazırlanan analizde, sigorta şirketlerinin en çok zorlandığı başlık olarak regülasyonlara uyum öne çıkıyor. Finansal regülasyonlardaki sık değişim ve belirsizlikler, yerli sigorta firmalarını uluslararası rekabette dezavantajlı hâle getiriyor. Türkiye'nin risk öncelikleri arasında ikinci sırada iklim değişikliği, üçüncü sırada ise makroekonomik belirsizlikler yer alıyor. Bu durum, sektörün sadece teknolojik değil, aynı zamanda çevresel ve ekonomik tehditlerle de mücadele ettiğini gösteriyor.
yapay zekâ: potansiyel devrim mi, kontrolden çıkmış bir risk mi?
Rapora damgasını vuran en dikkat çekici bulgu ise yapay zekânın “çift taraflı bir kılıç” olarak tanımlanması. Operasyonel verimlilik, hızlı risk analizi ve kişiselleştirilmiş müşteri deneyimi gibi alanlarda devrim yaratan yapay zekâ, aynı zamanda büyük bir güvenlik açığı ve yönetişim riski barındırıyor. Özellikle generative AI sistemlerinin hızla yaygınlaşması, şirket içi denetim mekanizmalarının yetersiz kalmasına yol açıyor. Bu da hem regülasyon kurumlarının hem de sigorta devlerinin elini zayıflatıyor.
PwC Finansal Hizmetler Lideri Talar Gül, bu konuda şu yorumu yaptı:
“Bugünün riskleri sadece sayısal analizlerle değil, aynı zamanda etik, güven ve toplumsal etki boyutlarıyla da değerlendirilmek zorunda. Yapay zekâ bir trend değil, yeni bir gerçeklik. Bu dönüşüm, sadece teknoloji departmanlarını değil, yönetim kurullarını da doğrudan ilgilendiriyor.”
küresel sigortacılıkta teknolojiye direnenler kaybediyor
Raporda, eski teknoloji altyapıları, küresel risk listesinde ilk 3’te yer alarak sektörün dijital dönüşümde yaşadığı sıkışmayı gözler önüne seriyor. Siber güvenlik açıkları ve sistem güncellemelerinde yaşanan gecikmeler, hem müşteri verilerinin güvenliğini tehdit ediyor hem de şirketlerin itibarını zedeliyor. Bu nedenle, teknolojiye entegre olmayan firmaların gelecekte ayakta kalması giderek zorlaşıyor.
sigortacılığın geleceğini yönetişim belirleyecek
Katılımcıların büyük çoğunluğu, yapay zekânın kötüye kullanım ihtimali ve yönetişim eksikliklerinin sektörde itibar kaybı, düzenleyici yaptırımlar ve operasyonel çöküşlere neden olabileceği konusunda hemfikir. Şirketler artık sadece hızlı değil, aynı zamanda sorumlu olmak zorunda. Bu yeni dönemde başarı, yalnızca inovasyona değil, aynı zamanda doğru zamanlama ve sağlam kontrol mekanizmalarına bağlı olacak.
türkiye ve dünyada ilk 5 risk karşılaştırması
| Sıra | Dünya | Türkiye |
|---|---|---|
| 1 | Siber suçlar | Regülasyon uygunluğu |
| 2 | Yapay zekâ | İklim değişikliği |
| 3 | Teknoloji riskleri | Makroekonomik koşullar |
| 4 | Makro-ekonomik faktörler | Politik riskler |
| 5 | İklim değişikliği | Teknoloji riskleri |
regülasyon, teknoloji ve çevresel faktörler dengelenmeli
Türkiye'de regülasyon odaklı bir yaklaşım öne çıksa da, bu durumun inovasyonun önüne geçmemesi gerektiği vurgulanıyor. Sigorta sektörü, hızla değişen risk manzarasına ayak uydurmak için daha çevik, daha dayanıklı ve daha dijital bir yapıya dönüşmek zorunda. Yapay zekâ, bu dönüşümün anahtarı olabilir; ancak etik ve yönetişim ilkelerigözetilmeden atılacak her adım, sektörü daha kırılgan hâle getirebilir.