Dünyanın geleceğini tehdit eden çevresel krizler karşısında artık sadece teknolojik altyapı yetmiyor; kurumsal vizyon, doğaya karşı sorumlulukla şekillenmek zorunda. Bu dönüşümün en güçlü adımlarından biri de Turkcell'den geldi. Londra Borsası Grubu (LSEG) tarafından yayımlanan Çevresel, Sosyal ve Yönetişim (ÇSY) derecelendirmesinde dünya genelindeki 286 telekom devini geride bırakarak birincilik kürsüsüne oturan Turkcell, sektördeki yerini küresel anlamda yeniden tanımladı.
Bu başarı, yalnızca kurumsal bir ödül değil; aynı zamanda Türkiye'nin çevreci geleceğine dair verilen güçlü bir taahhüt. Yatırımcıların ve uluslararası paydaşların referans aldığı LSEG ÇSY Endeksi'nde bu dereceye ulaşmak, hem çevresel hassasiyetin hem de stratejik yönetişimin birleştiği bir noktayı temsil ediyor.
karbon nötr operasyonlar, yenilenebilir enerji ve şeffaf raporlama
Turkcell'in bu alandaki yükselişi tesadüfi değil. Şirket, elektrik ihtiyacının tamamını yüzde 100 yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılayarak Türkiye telekom sektöründe karbon nötr operasyonlara öncülük etti. Bu adım, çevresel sürdürülebilirlik vizyonunu operasyonel düzeye taşıyan nadir örneklerden biri.
Turkcell Finanstan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Kamil Kalyon, bu başarının ardında yatan temel felsefeyi şu sözlerle özetliyor: "Biz yalnızca bir teknoloji şirketi değil, aynı zamanda bu toprakların geleceğine yatırım yapan bir sorumluluk hareketiyiz."
Ayrıca şirketin New York Borsası ve Borsa İstanbul'da çift kote olması, bu başarıya hem ulusal hem de uluslararası düzeyde prestij kazandırıyor. SBTi onaylı karbon ayak izi azaltım hedefleri, Turkcell’in çevresel vaatlerini yalnızca söylemde değil, eylemde de hayata geçirdiğinin en net göstergesi.
sürdürülebilir tahvil, güneş santralleri ve yeni hedefler
Sadece çevreci operasyonlarla sınırlı kalmayan Turkcell, 2025 yılına girerken yatırımcıya verdiği sinyalleri de güçlendiriyor. Yılın başında 500 milyon dolar tutarında sürdürülebilir tahvil ihracı gerçekleştiren şirket, bu adımıyla hem ekonomik hem de çevresel sorumluluklarını bütünleştirdiğini ortaya koydu.
Bu vizyonun bir diğer somut adımı ise enerji altyapısına yapılan yatırımlarda görülüyor. Şirketin dört farklı ilde faaliyette olan güneş enerjisi santrallerine ek olarak, Yozgat’ta devreye alınan beşinci santral, yalnızca bugünün değil, yarının enerji politikalarının da habercisi.
Kalyon’un ifadesiyle: "Amacımız, yalnızca bugünü değil, gelecek nesilleri de düşünerek hareket etmek. İklim eylemine liderlik ediyor, kurulu gücümüzü her geçen gün artırarak daha yeşil bir geleceğin temelini atıyoruz."
turkcell’in küresel sürdürülebilirlik liderliği ne anlama geliyor?
Bu gelişme yalnızca bir kurumun derecelendirme başarısı değil, aynı zamanda şu üç başlığı da gündeme getiriyor:
Türkiye'nin sürdürülebilirlik politikalarında özel sektörün rolü
Yatırımcıların çevre duyarlılığına olan ilgisinin artışı
Küresel rekabette sürdürülebilirliğin belirleyici bir kriter haline gelmesi
Turkcell’in bu başarısı, sektörel bir dönüşümün başlangıcı olabilir. Artık sadece hizmet kalitesi değil, çevresel duruş da rekabet gücünü belirliyor.
