TCMB, kısa vadeli ticari işlemlerde kullanılan faiz oranlarını düşürdü
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), finansal piyasaların yakından takip ettiği reeskont ve avans işlemlerine yönelik faiz oranlarını düşürdü. Yeni oranlar, Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yayımlanan tebliğle birlikte yürürlüğe girdi. Karar, işletmelerin kısa vadeli finansmana erişimini doğrudan etkileyebilecek nitelikte.
Yeni oranlar ne oldu?
TCMB’nin aldığı karara göre, vadesine en fazla 3 ay kalan senetler karşılığında yapılacak reeskont işlemlerinde yıllık iskonto faiz oranı yüzde 43,25’ten 41,25’e, avans işlemlerinde uygulanacak faiz oranı ise yüzde 44,25’ten 42,25’e düşürüldü. Bu oranlar, işletmelerin Merkez Bankası aracılığıyla kısa vadeli finansman sağladığı işlemlerde doğrudan kullanılıyor.
Faiz indiriminin anlamı ne?
Reeskont ve avans faizleri, işletmelerin likidite ihtiyacını karşılamak için başvurdukları kısa vadeli finansman araçlarında uygulanan oranlardır. Reeskont işlemi, firmaların vadesi gelmemiş senetleri nakde çevirmesini sağlarken, avans faizi ise doğrudan Merkez Bankası’nın işletmelere tanıdığı kısa vadeli borçlanmalarda uygulanan orandır. Bu faiz oranlarının düşürülmesi, işletmeler açısından borçlanma maliyetinin azalması anlamına geliyor.
Reeskont ve iskonto işlemi nedir?
Reeskont, firmaların ellerinde bulunan ve vadesi gelmemiş ticari senetlerin, bugünkü değerine indirilerek Merkez Bankası’na satılması işlemidir. Bu işlem sayesinde firmalar, vade süresi dolmadan finansmana ulaşabilir. İskonto ise, söz konusu senedin vadesine kadar işleyecek faiz tutarının düşülerek net nakit değerin hesaplanmasıdır.
Avans faizi ne için kullanılır?
Avans faizi, Merkez Bankası’nın belirlediği ve kısa vadeli ticari işlemler için geçerli olan faiz oranıdır. Özellikle likidite ihtiyacının yüksek olduğu dönemlerde işletmelerin başvurduğu bu yöntem, ticari faaliyetlerin sürdürülebilirliği açısından kritik önem taşır.
Piyasa etkisi ne olabilir?
Uzmanlara göre faiz indirimi, kısa vadeli kredi maliyetlerini düşürerek reel sektörün finansmana erişimini kolaylaştırabilir. Ancak bu adımın, Merkez Bankası’nın genel para politikası yönelimiyle nasıl örtüştüğü ve enflasyon hedefleriyle nasıl dengelendiği önümüzdeki süreçte daha net görülecek.