Türkiye ile Amerika Birleşik Devletleri arasında havacılık sektörünü derinden etkileyecek dev bir anlaşma resmiyet kazandı. Türkiye’nin Washington Büyükelçisi Tom Barrack, uzun süredir müzakere aşamasında olan THY-Boeing iş birliğinin sonuçlandığını duyurdu. Anlaşma kapsamında, Türkiye 200'ün üzerinde yolcu uçağı siparişiyle havacılık tarihine geçecek büyüklükte bir alım gerçekleştirecek.
Bu gelişme, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile eski ABD Başkanı Donald Trump arasında gerçekleşen ve tam 2 saat 20 dakika süren kritik görüşmenin ardından açıklandı. Görüşme esnasında Oval Ofis’teki masada dikkat çeken Boeing uçak maketi, adeta bu anlaşmanın simgesel bir ön gösterimi gibiydi.
Türkiye'nin havacılıkta güç hamlesi: THY filosu yenileniyor
Bu anlaşma yalnızca yeni uçak alımıyla sınırlı değil. Türkiye'nin bu hamlesi, aynı zamanda Türk Hava Yolları’nın filosunun modernizasyonu, kapasite artışı ve küresel pazarda daha güçlü bir oyuncu haline gelmesi anlamına geliyor. Uçakların büyük çoğunluğunun yeni nesil Boeing 787 Dreamliner ve Boeing 737 MAX modelleri olacağı belirtiliyor. Bu modeller, hem yakıt verimliliği hem de düşük emisyon özellikleriyle öne çıkıyor.
Anlaşmanın değeri tam olarak açıklanmasa da uzmanlar, bu siparişin 50 milyar doların üzerinde bir ticaret hacmi yaratabileceğini belirtiyor. Bu büyüklükte bir anlaşma, sadece Türk havacılığı için değil, aynı zamanda Boeing için de kritik önemde. Şirketin, pandemi sonrası toparlanma sürecinde bu tür büyük siparişlere ihtiyacı olduğu biliniyor.
Diplomatik ilişkilerden küresel ekonomiye etki eden bir hamle
Türkiye ile ABD arasındaki ilişkilerin son yıllarda inişli çıkışlı bir seyir izlediği düşünüldüğünde, bu denli büyük ve stratejik bir anlaşmanın yapılması dikkat çekiyor. Tom Barrack’ın açıklaması, sadece bir ticari iş birliğini değil, aynı zamanda ikili ilişkilerde yeni bir sayfanın açıldığını işaret ediyor.
Türkiye’nin Boeing’i tercih etmesi, hem teknolojik güce olan güveni, hem de Amerikan havacılık sektörüne olan stratejik yakınlığı gösteriyor. Bu adım aynı zamanda Avrupa merkezli Airbus ile yaşanan rekabet açısından da anlamlı bir tercih olarak öne çıkıyor.
Barrack, "Türkiye ile ABD arasında böyle büyük bir mutabakatın hayata geçirilmesi, yalnızca iki ülke için değil, global havacılık sektörü için de önemli bir dönüm noktasıdır," sözleriyle bu iş birliğinin stratejik boyutuna dikkat çekti.
Uçuş güvenliği, yolcu konforu ve çevreci vizyon birleşiyor
Yeni uçakların Türk Hava Yolları filosuna katılmasıyla birlikte uçuş güvenliği, konfor ve sürdürülebilirlik gibi başlıklarda da önemli gelişmeler bekleniyor. Özellikle yakıt tüketimini %20'ye kadar azaltan Boeing modelleri, THY’nin çevresel ayak izini düşürme stratejisiyle de uyumlu hale geliyor.
Bu anlaşma sayesinde THY'nin global rota haritasının genişletilmesi, Afrika ve Güney Asya gibi yeni pazarlara daha yoğun uçuşlar düzenlenmesi planlanıyor. Yolcu kapasitesindeki artış, aynı zamanda Türkiye'nin uluslararası hava trafiğinde merkez ülke konumunu daha da güçlendirecek.