Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF), kamu tüzel kişiliğine sahip, idari ve mali özerkliğe dayalı bir kuruluştur. Fon, Başkan ve üyelerden oluşan bir Kurul ile Başkan’a bağlı olarak çalışan Başkanlık teşkilatından oluşur. TMSF, görevlerini yerine getirirken bağımsızdır ve faaliyetlerini, 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu, OHAL dönemiyle yapılan düzenlemelerle birlikte kabul edilen 6758 Sayılı Kanun, 7333 Sayılı Kanun ve ilgili diğer mevzuatlar çerçevesinde sürdürmektedir.
Görevleri Neler?
- Mevduat Sigortacılığı: Tasarruf sahiplerinin haklarını güvence altına almak amacıyla mevduat ve katılım fonlarını sigortalayan TMSF, mevduat sigortacılığına dair politikaları oluşturur ve sektördeki banka risklerini izler.
- Kayyımlık: Ceza Muhakemesi Kanunu uyarınca terör örgütleriyle bağlantılı, aidiyet veya irtibatı tespit edilen şirketlerde ve varlıklarda kayyım atama işlemlerini gerçekleştirir.
- Banka Çözümleme ve Geri Kazanım: TMSF, devraldığı bankaların mali yapılarını güçlendirir, yeniden yapılandırılmalarını sağlar, gerektiğinde devreder, satar ya da tasfiye eder. Ayrıca, TMSF alacaklarının takibini yaparak geri kazanım işlemlerini gerçekleştirir.
- Tasarruf Finansman Şirketlerinin Tasfiyesi: BDDK’nın denetimleri sonucunda yükümlülüklerini yerine getiremeyen tasarruf finansman şirketlerinin tasfiye işlemlerini üstlenir.
TMSF MAHKEME KARARI OLMADAN ŞİRKETLERE EL Mİ KOYACAK?
Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF), "TMSF'nin mahkeme kararı olmadan şirketlere el koyacağı"na yönelik tartışmalara ilişkin açıklama paylaştı.
TMSF'nin açıklamasında "Son günlerde belli bir çevre tarafından kasıtlı şekilde “TMSF’nin mahkeme kararı olmadan şirketlere el koyacağı”nın iddia edilmesi üzerine açıklama yapma zarureti doğmuştur. Mahkeme kararı olmadan TMSF bir şirkete “kayyım” olarak görevlendirilemez" denildi.
TMSF'DEN YAPILAN RESMİ AÇIKLAMA
Kayyımlık yetkileriyle ilgili basında yer alan iddia ve beyanlara ilişkin olarak;
Son günlerde belli bir çevre tarafından kasıtlı şekilde “TMSF’nin mahkeme kararı olmadan şirketlere el koyacağı”nın iddia edilmesi üzerine açıklama yapma zarureti doğmuştur.
Mahkeme kararı olmadan TMSF bir şirkete “kayyım” olarak görevlendirilemez.
Resmi Gazete’de 4 Şubat 2025 tarihinde yayımlanan 7539 sayılı Kanunun 7. Maddesi ile getirilen yeni yasal düzenlemeye göre, TMSF’nin Ceza Muhakemeleri Kanunun (CMK) 133. maddesine göre kayyım olarak atanması durumunda, Bankacılık Kanunu’nda var olan yetkilerini kullanması mümkün hale gelmiştir.
Şirketlere kayyım atanması yeni bir düzenleme değildir. CMK’ya göre “kuvvetli şüphe” bulunması durumunda kanunlar çerçevesinde şirketlere kayyım atanmaktadır.
Kanun değişikliği ile TMSF sadece, Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenen suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama, silahlı örgüt ve silah sağlama ile Terörizmin Önlenmesini Sağlama Kanunu’nda düzenlenen terörizmin finansmanı suçlarının işlendiği hususunda kuvvetli şüphe bulunması halinde, Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun 133. ve 128. maddeleri gereğince mahkeme tarafından kayyım olarak atanabilecektir.
İddiaların aksine mahkeme kararı olmadan suça karışmamış şirketlere kayyım atanması sözkonusu olmadığı gibi TMSF’nin hukuken belediyelere de kayyım olarak atanması mümkün değildir.
Kanunda TMSF’ye daha önce görülmemiş yeni yetkiler verilmemiştir.
Özetle, son düzenlemeyle TMSF’nin görevlendirildiği şirketlerin etkin bir şekilde yönetilebilmesi için Bankacılık Kanununun tanımladığı, halihazırda var olan yetkilerinin kullanılabilmesine imkan sağlayacak 5 yıl süreli bir düzenleme yapılmıştır.