Türkiye’nin teknoloji gücünü uluslararası arenaya taşıyan başarılı kadın liderlerden Ceren Oğuz, aile şirketi EMSE’yi küresel bir markaya dönüştürerek havacılıkta yeni bir dönem başlatıyor. Avrupa pazarına Quavis markasıyla adım atan Oğuz, geliştirdiği yenilikçi çözümlerle hem yolcu deneyimini hem de havalimanı operasyonlarını yeniden tanımlıyor.
Mühendislik mirasından Avrupa liderliğine
1980 yılında Ankara’da kurulan EMSE, yıllar içinde elektronik ve mühendislik alanındaki başarılarıyla dikkat çekti. Şirketin ikinci kuşak temsilcisi olan Ceren Oğuz, çocukluk yıllarından itibaren üretim süreçlerinin içinde yetişti. Kovid-19 sürecinde şirketin veri güvenliği operasyonlarını üstlenerek profesyonel kariyerine hızlı bir giriş yapan Oğuz, kısa sürede havacılık teknolojilerinde uzmanlaşarak Avrupa açılımının öncüsü oldu.
2024’te Frankfurt’ta kurulan Quavis GmbH, self servis check-in kioskları, biyometrik doğrulama sistemleri, bagaj teslim üniteleri ve entegre yolcu hizmet çözümleriyle havayolu şirketlerine yüksek hız, güvenlik ve verimlilik sunuyor. Yazılım, donanım ve endüstriyel tasarımı tek çatı altında yürüten şirket, bu sayede müşterilerine tamamen kişiselleştirilmiş çözümler geliştirebiliyor.
“Biz cihaz üretmiyoruz, deneyim tasarlıyoruz”
Ceren Oğuz, sadece donanım üretmenin ötesinde, uçtan uca yolcu deneyimini dönüştüren bir yaklaşım benimsediklerini belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Check-in kiosklarından bagaj teslim sistemlerine kadar tüm süreçleri yeniden kurguluyoruz. Müşteri geri bildirimleri, ürünlerimizin evrimini yönlendiriyor. Tasarımından üretimine kadar her aşamasını biz yürüttüğümüz için hızlı teknik destek sağlayabiliyor, farklı ihtiyaçlara anında uyum sağlayabiliyoruz.”
Havacılık yönetimi alanındaki akademik birikimini Almanya’da edinen Oğuz, bu sayede global pazarda rekabet gücünü artırdıklarını ifade ediyor. Ona göre, uluslararası başarı sadece kaliteyle değil, sektör deneyimi ve vizyoner adımlarla mümkün oluyor.
Avrupa’da ilgi odağı: Q-Mobile Port
EMSE’nin Avrupa’daki büyüme hamlesinde öne çıkan ürünlerinden biri, 14 kilogramlık taşınabilir check-in cihazı Q-Mobile Port oldu. Kabin bagajı boyutundaki kompakt tasarımıyla küçük havalimanları ve yoğun yolcu trafiği bulunan hatlar için ideal bir çözüm sunan cihaz, tek şarjla 400 yolcuya kadar hizmet verebiliyor. Pasaport ve kimlik okuma, uçuş kartı basımı, bagaj etiketi üretimi gibi işlevleri bir arada sunan Q-Mobile Port, Madrid’de düzenlenen Passenger Terminal Expo 2025’te yoğun ilgi gördü.
Ceren Oğuz, bu yeniliğin arkasındaki vizyonu şu sözlerle açıkladı:
“Q-Mobile Port, mühendislik ihtiyacına verilen pratik ve akıllı bir yanıt. Hafif, taşınabilir ve mevcut altyapıdan bağımsız çalışabilen bir sistem geliştirdik. Bu sadece teknik bir cihaz değil, yolcu memnuniyetini artıran ve havalimanı operasyonlarını kolaylaştıran bir dönüşüm projesi.”
Türkiye’nin mühendislik gücünü dünyaya taşıyor
Kadın girişimciliğinin, özellikle teknoloji ve sanayi gibi erkek egemen alanlarda daha fazla görünür olması gerektiğini vurgulayan Oğuz, “Bir kadın olarak mühendislik mirasını geleceğe taşımak hem sorumluluk hem de motivasyon kaynağı” diyor. EMSE ve Quavis’in başarısı, Türkiye’nin yerli üretim ve mühendislik vizyonunun, küresel pazarda güçlü bir şekilde temsil edildiğinin somut bir örneği olarak öne çıkıyor.
