Ekonomi yönetimi, Türk lirasının istikrarını sağlamak ve milli ekonomiyi desteklemek amacıyla önemli düzenlemeleri hayata geçirdi. Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın eşgüdüm içinde attığı adımlar, Türkiye'nin finansal direncini artırmaya yönelik yeni bir dönemi başlatıyor.
Merkez Bankası tarafından Resmî Gazete’de yayımlanan düzenlemeyle, makroihtiyati çerçevede kapsamlı değişikliklere gidildi. TL’nin cazibesini artırmayı hedefleyen bu adımlar, hem mevduat hem de döviz piyasalarına yönelik stratejik düzenlemeleri içeriyor.
Zorunlu Karşılıklarda TL Lehine Revizyon
Alınan kararlara göre:
Yabancı para mevduatlar için tüm vadelerde zorunlu karşılık oranı 200 baz puan artırıldı. Bu adım, dövize olan talebi azaltırken, TL’ye geçişi teşvik ediyor.
Yurt içi yerleşiklerle yapılan 1 yıla kadar vadeli döviz cinsinden repo işlemlerinden sağlanan fonlara yönelik zorunlu karşılık oranı 400 baz puan artırıldı. Ayrıca hesaplama yöntemlerinde de güncellemeye gidildi.
Tüzel kişi TL mevduat payı %60’ın altında olan bankalara, bu payı artırmaya yönelik aylık %0,3’lük artış hedefi konuldu. Bu sayede bankacılık sistemi içerisinde Türk lirasının ağırlığı daha da artacak.
TL Mevduatlara Daha Yüksek Destek
TCMB ayrıca, TL mevduat için tesis edilen zorunlu karşılıklara yapılan faiz/telafi ödemesini artırdı. Önceki uygulamada %84 oranında ödeme yapılırken, yeni düzenlemeyle bu oran %86’ya çıkarıldı. Bu da bankaların TL mevduatlarına daha fazla yönelmesini sağlayacak.
İhracatçılara Kur Kalkanı ve TL Dönüşüm Desteği
Hazine ve Maliye Bakanlığının aldığı kararla, İhracat Genelgesi’nde değişikliğe gidildi. Buna göre:
İhracat bedellerinin TCMB’ye satışında asgari oran, 31 Temmuz 2025’e kadar %35 olarak uygulanacak.
Dövizden TL’ye dönüşüm uygulamasına destek amacıyla verilen dönüşüm primi oranı da aynı tarihe kadar %3’e yükseltildi.
Bu düzenlemeler, Türkiye'nin döviz rezervlerini güçlendirirken, ihracat gelirlerinin milli ekonomiye katkısını artırmayı amaçlıyor.
Milli Para, Güçlü Ekonomi
Hükümetin kararlı para politikaları, Türk lirasının itibarını güçlendirmeyi ve finansal istikrarı sağlamayı hedefliyor.Dövize bağımlılığı azaltarak, yerli paranın reel ekonomideki kullanımını teşvik eden bu hamleler, Türkiye’nin ekonomik bağımsızlık mücadelesinde önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.