Macaristan ve Türkiye arasındaki ilişkiler, artık sadece tarihsel bağlar veya diplomatik diyaloglarla sınırlı değil. Son yıllarda bu iki ülke, özellikle ekonomik entegrasyon ve teknolojik iş birlikleri ile yeni bir döneme giriş yaptı. Bu dönüşümün merkezinde ise HEPA Türkiye (Macaristan İhracat Teşvik Ajansı) bulunuyor.
HEPA Türkiye, Macaristan’ın ihracat stratejisinde kritik bir rol oynarken, Türk iş dünyasıyla Macar üreticileri arasında güven temelli bağlar kurarak Avrupa’ya uzanan yeni bir ticaret koridoru inşa ediyor.
Türkiye, Avrupa pazarına açılan yeni bir merkez konumunda
HEPA Türkiye Genel Müdürü Yalçın Orhon, Türkiye’nin yalnızca bir hedef pazar değil, aynı zamanda Avrupa Birliği’ne açılan stratejik bir geçiş noktası olduğunu vurguluyor. Türkiye üzerinden Avrupa’ya açılmak isteyen Macar şirketler için bu bölge büyük fırsatlar sunarken, Türk firmaları da Macaristan üzerinden Avrupa iç pazarına daha rahat erişim sağlayabiliyor.
“Türkiye’deki firmalarla sadece satış odaklı değil, teknoloji, Ar-Ge ve yatırım alanlarında da kalıcı ilişkiler kurmak istiyoruz.”
Dört ana sektör öne çıkıyor: tarımdan sağlığa iş birliği fırsatları
İki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin sadece ticaret değil, stratejik sektörlerde sinerji yaratmaya dayandığını belirten Orhon, iş birliğinin yoğunlaştığı dört kritik alanı şöyle özetliyor:
Tarım ve gıda teknolojileri
Macaristan, organik tarım uygulamaları ve gıda işleme makinelerinde ciddi bir teknolojiye sahip. Türkiye’nin dinamik tarım sektörüyle birleştiğinde bu alanda güçlü bir potansiyel ortaya çıkıyor.
Otomotiv yan sanayi
Elektrikli araç parçaları ve yedek parça üretiminde Macar firmalarının rekabet gücü dikkat çekiyor. Bu alandaki iş birlikleri, Türkiye’nin otomotiv üretim kapasitesine önemli katkılar sağlayabilir.
Yeşil enerji çözümleri
Macaristan, enerji dönüşümüne yönelik teknolojiler üretiyor. Özellikle güneş paneli ekipmanları, enerji depolama sistemleri ve akıllı enerji yönetimi çözümleri Türkiye’nin karbonsuz ekonomi hedefleriyle örtüşüyor.
İlaç ve sağlık ürünleri
Macaristan’ın yüksek standartlara sahip ilaç endüstrisi, Türkiye’de artan sağlık yatırımları ile birleştiğinde hem tedarik zincirinde hem de ortak Ar-Ge projelerinde yeni kapılar açıyor.
HEPA Türkiye: ticaretin ötesinde bir köprü görevi
Yalçın Orhon’a göre HEPA Türkiye’nin rolü sadece ihracatı teşvik etmekle sınırlı değil. Ajans, iki ülkenin inovasyon gücünü buluşturarak bilgi temelli bir iş birliği modeli sunuyor. “Rakamların ötesinde bir ticaret” anlayışıyla hareket ettiklerini vurgulayan Orhon, güven, sürdürülebilirlik ve teknoloji transferi gibi alanlara odaklandıklarını belirtiyor.
“Kısa vadeli ticari kazançların ötesine geçip, karşılıklı değer üreten iş birlikleri hedefliyoruz.”
Fuarlar, B2B toplantılar ve ortak projeler yolda
HEPA Türkiye’nin önümüzdeki dönem için planladığı etkinlikler arasında B2B görüşmeler, sektörel ticaret heyetleri ve uluslararası fuarlar yer alıyor. Amaç, Türk ve Macar şirketlerini doğrudan temas ettirerek, aradaki sinerjiyi sahada güçlendirmek.
Orhon bu stratejiyi şöyle özetliyor:
“Şirketleri sadece tanıştırmıyoruz, birlikte üretmelerini, birlikte büyümelerini sağlıyoruz.”
