Yeni Birlik Gazetesi
50,2736 %0.22
57,5653 %0.53
28,4322 %0.47
3.839.696 %1.277
Yeni Birlik Gazetesi Ekonomi Türkiye turizmde rekor kırdı: 61 milyar dolar gelirle dünya devleri arasında

Türkiye turizmde rekor kırdı: 61 milyar dolar gelirle dünya devleri arasında

Türkiye turizm sektörünün yatırımcı gücünü temsil eden TTYD’nin resmi paydaşı olduğu İstanbul Turizm Fuarı – ITF 2025, 25–26 Eylül 2025 tarihlerinde İstanbul Yenikapı – Avrasya Gösteri ve Sanat Merkezi’nde kapılarını açtı.

MUHABİR: Gökhan Erek

Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği (TTYD) Başkanı Oya Narin, İstanbul Turizm Fuarı – ITF 2025’in açılışında yaptığı açıklamada, Türkiye’nin dünya turizminde artık yalnızca bir destinasyon değil, aynı zamanda bir “hikaye yaratıcısı” konumuna geldiğini belirtti. 2024 yılında ulaşılan 61,1 milyar dolarlık turizm geliri ve 62,2 milyon ziyaretçiile kırılan rekor, bu başarı öyküsünün sadece bir başlangıcı niteliğinde.

Narin'e göre, Türkiye’nin turizm başarısı sadece rakamlarda değil; deneyim çeşitliliğiyüksek hizmet kalitesiulaşılabilirlik ve bölgesel cazibe merkezleri ile derinleşen bir stratejiye dayanıyor. İstanbul başta olmak üzere birçok destinasyonun, küresel pazarda sürdürülebilir bir rekabet ortamı oluşturduğu vurgulandı.

Türkiye artık ‘ucuz ülke’ değil; kalite odaklı rekabet dönemi başladı

Oya Narin'in altını çizdiği en kritik noktalardan biri, Türkiye'nin uzun süredir taşıdığı “ucuz tatil ülkesi” algısından uzaklaşarak, nitelikli hizmet ve özgün deneyimler üzerinden rekabet etmeye başlaması. Artık hedef, gelen ziyaretçinin sadece sayısını değil; kaldığı süreyi ve bıraktığı ekonomik değeri artırmak. Bu yönüyle Türkiye, fiyat odaklı turizm anlayışından çıkarak değer odaklı bir modele geçiş yapıyor.

Narin bu dönüşümü şöyle özetledi:
"Pahalı bir ülke değiliz ama artık ucuz da değiliz. Turizmdeki rekabeti fiyatla değil, kaliteyle sürdüreceğiz."

İstanbul’un cazibesi dünya liginde: kültür, mutfak ve hizmet standardı ile öne çıkıyor

İstanbul, turizmin sadece tarihi bir merkez değil, aynı zamanda kültürel dinamizmigastronomi zenginliği ve nitelikli konaklama altyapısı ile küresel bir çekim merkezi olmayı sürdürüyor. İstanbul Turizm Fuarı – ITF 2025’te de bu vizyon net biçimde ortaya kondu.

Fuar kapsamında düzenlenen oturumlarda, 50 farklı ülkeden gelen profesyoneller, Türkiye'nin mevcut turizm modelini ve gelecek adımlarını değerlendirdi. 70’in üzerinde konuşmacı, konaklamadan teknolojiye, sürdürülebilirlikten destinasyon pazarlamasına kadar geniş bir perspektifte fikirlerini paylaştı. 15.000’in üzerinde turizm profesyoneliağırlayan ITF, Türkiye'nin uluslararası stratejik turizm vizyonunun adeta vitrini haline geldi.

Turizm sadece dış pazara değil, iç pazara da güven veriyor

Sektördeki büyüme yalnızca dış kaynaklı değil. 2025’in ilk çeyreğinde 1,8 milyar dolarlık iç turizm harcaması, Türkiye’nin yerli turist potansiyelini de güçlü biçimde değerlendirdiğini gösteriyor. Oya Narin’e göre bu durum, ülkenin bölgesel kalkınmasınaekonomik çeşitliliğe ve kriz dayanıklılığına katkı sağlayan çok önemli bir avantaj.

Narin bu konuda, Arap ülkeleri dahil olmak üzere birçok rakip pazarda iç turizm altyapısının zayıf olduğuna dikkat çekerek, Türkiye’nin bu farkı iyi değerlendirmesi gerektiğini belirtti.

Üçüncü büyük hamle: yeni yatırımlar, yeni hikayeler

Oya Narin’in gündeme taşıdığı önemli başlıklardan biri de “üçüncü büyük turizm hamlesi” oldu. Artan döviz geliri, yoğun ziyaretçi trafiği ve global görünürlüğe rağmen sektörün bazı kronik sorunları var:

Konaklama altyapısında yenileme eksikliği

Artan personel maliyetleri nedeniyle düşen kârlılık

Turizm eğitimi almış gençlerin sektörde kalamaması

Bu noktada, finansman modellerinin yenilenmesibankacılık sisteminin yatırımcılara destek olması, hatta turistik yatakların bir kısmının rezidansa dönüştürülmesi gibi radikal çözüm önerileri masaya yatırıldı.

Narin, Dubai’nin Temmuz sıcağında bile %90 doluluk yakalamasını örnek göstererek, Türkiye’nin de bu düzeyde inovatif altyapı çözümleriyle katma değer yaratabileceğini vurguladı.

İnsan kaynağı avantajı korunmalı, yeni nesil sektörde tutulmalı

Bir başka dikkat çeken konu ise insan kaynağı. Avrupa ülkelerinde yaşlanan hizmet personeli profilinin aksine Türkiye’nin genç ve dinamik iş gücü büyük bir avantaj. Ancak Narin’e göre, bu gençlerin sektörde kalıcı olması için 12 ay boyunca iş olanağı ve sürdürülebilir gelir sağlanmalı.

Sektördeki istikrarsızlık nedeniyle nitelikli personel kaybı yaşandığını belirten Narin, bu duruma acilen çözümler üretilmesi gerektiğini ifade etti.