Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Mayıs 2025 dönemine ilişkin özel sektörün yurt dışı kredi borcu verilerini yayımladı. Verilere göre, özel sektörün toplam kredi borcu yıl başına göre 18,1 milyar dolarlık artışla 190,4 milyar dolara yükseldi.
Uzun Vadeli Borçlar Hızla Artıyor
Mayıs sonu itibarıyla özel sektörün uzun vadeli kredi borcu, 2024 yıl sonuna kıyasla 20,7 milyar dolar artarak 177,5 milyar dolara ulaştı. Aynı dönemde kısa vadeli borçlar (ticari krediler hariç) 2,6 milyar dolar azalarak 12,8 milyar dolara geriledi. Bu gelişme, özel sektörün borçlanma tercihini daha çok uzun vadeye kaydırdığını gösteriyor.
Kuruluşlara Göre Borç Dağılımı
Finansal kuruluşların toplam yurt dışı borcu 5,3 milyar dolar artışla dikkat çekerken, finansal olmayan kuruluşlardaki artış 12,8 milyar doları buldu. Özellikle uzun vadeli borçlanmalarda, finansal kuruluşlar 8,6 milyar dolar, finansal olmayan kuruluşlar ise 12,2 milyar dolarlık yükseliş kaydetti. Kısa vadeli borçlarda ise finansal kuruluşlar borçlarını 3,3 milyar dolar azaltırken, finansal olmayan kuruluşların borçları 700 milyon dolar arttı.
Dolar Ağırlığı Korunuyor
Kredi borcunun döviz cinsine göre dağılımında doların hâkimiyeti sürüyor. Uzun vadeli borçların yüzde 58,1’i dolar, yüzde 32,5’i avro, yüzde 2,2’si Türk lirası ve yüzde 7,2’si diğer para birimlerinden oluştu. Kısa vadeli borçlarda ise Türk lirasının payı yüzde 39,3 ile doları (yüzde 39,5) yakaladı.
Kısa Vadede 1 Yıl İçinde Ödenecek 57,8 Milyar Dolar
Mayıs itibarıyla özel sektörün 1 yıl içinde vadesi dolacak toplam kredi borcu 57,8 milyar dolar olarak hesaplandı. Bu tutarın 38,1 milyar doları bankalara, 15,3 milyar doları finansal olmayan kuruluşlara, 4,4 milyar doları ise bankacılık dışı finansal kuruluşlara ait.
Değerlendirme
Yılın ilk beş ayında özel sektörün yurt dışı borçlarındaki artış, özellikle uzun vadeli yükümlülüklerdeki hızlı yükselişle dikkat çekiyor. Dolar ve avro cinsinden borçlanma oranlarının yüksekliği, döviz kuru riskini artıran bir unsur olarak öne çıkarken, kısa vadeli yükümlülüklerin 1 yıl içinde 57,8 milyar dolarlık ödeme baskısı oluşturacağı görülüyor. Bu tablo, dış finansmana erişimin sürdürülebilirliği ve borç yönetimi stratejilerinin önemini bir kez daha ortaya koyuyor.