Dünya ekonomisinde derinleşen dijitalleşme ve değişen yatırım dinamikleri, yatırımcı tercihlerini kökten dönüştürüyor. Uzmanlara göre, özellikle yapay zeka ve uzun ömür teknolojileri önümüzdeki yıllarda yatırım alanında ön saflarda yer alacak. Türkiye'nin de bu alandaki milli teknoloji hamleleri, küresel trendlerle paralel bir strateji izlediğini ortaya koyuyor.
Ekonomist Erkan Öz, yapay zeka, elektrikli araçlar ve bulut bilişimi gibi tematik yatırımların gelecekte büyük fırsatlar sunduğunu vurguluyor. Türkiye'nin savunma sanayiinden bilişime kadar birçok alanda geliştirdiği yerli teknolojiler, yatırımcılara hem ekonomik hem stratejik kazanımlar sunuyor.
Yatırımda Geleneksel Araçların Payı Yüksek Ancak...
Küresel finans piyasalarında şu anda yatırım tercihlerinin en büyük kısmını emlak oluşturuyor. Toplamda 380 trilyon dolarlık hacimle yatırım pastasının yüzde 48,7’si gayrimenkule ait. Bunu sırasıyla tahviller (133 trilyon $ – %17), hisse senetleri (124 trilyon $ – %15,9), mevduatlar (117 trilyon $ – %15), altın (22,4 trilyon $ – %2,9) ve kripto paralar (3,6 trilyon $ – %0,5) izliyor.
Görünürde en düşük paya sahip olan kripto varlıklar, son yıllarda en yüksek kazanç oranını sunarak dikkat çekiyor. 2018’den bu yana kripto piyasaları yüzde 1196 oranında büyürken, sadece Bitcoin yüzde 3100 artış gösterdi.
Emlak: Gelenekten Dijitale Evrilen Güçlü Alan
Küresel konut piyasası hızla dijitalleşiyor. Blokzincir teknolojisiyle emlak varlıkları tokenize edilerek küçük paylara bölünüyor. Bu sayede genç yatırımcılar, yüksek giriş bedelleri olmadan bu pazarda yer alabiliyor.
2030’a kadar yıllık %10,1 büyümesi beklenen emlak sektörü; şehirleşme, küçük metrekareli konut ihtiyacı ve yükselen gelir seviyesiyle şekillenecek. Türkiye’nin konut ve altyapı yatırımları bu gelişmelerin tam merkezinde yer alıyor.
Tahviller: Güvenli Liman Statüsünü Kaybedebilir
Uzun yıllardır güvenli liman olarak görülen tahviller, artan devlet borçları ve kredi notu sorunları nedeniyle cazibesini kaybediyor. Yatırımcılar, daha yenilikçi ve teknolojik alanlara yöneliyor. Bu değişim, Türkiye'nin son yıllarda kamu finansmanında izlediği reformcu politikaların da önemini artırıyor.
Hisse Senetleri: Yeni Dönemin Yükselen Temaları
ABD'nin S&P 500 endeksinin tarihsel başarısı, borsayı hâlâ cazip kılıyor. Ancak yatırımcıların odaklandığı sektörler değişiyor. Yapay zeka, biyoteknoloji, üç boyutlu yazıcılar ve elektrikli araçlar gibi alanlardaki firmalar, artık hisse senedi piyasalarının yeni liderleri olmaya aday.
Bu gelişmeler, Türkiye'deki yerli üretim politikalarının ve teknolojik Ar-Ge yatırımlarının stratejik değerini daha da artırıyor.
Altın: Klasik Güvenli Liman, Yeni Risklerle Karşı Karşıya
Altın, merkez bankası alımlarıyla gücünü korurken, jeopolitik riskler ve para politikalarındaki belirsizlikler ilgiyi artırıyor. Ancak uzay madenciliği gibi gelişmeler uzun vadede altının fiyatını baskılayabilir.
Yine de altının 2018-2025 arasında yüzde 167 oranında değer kazanması, geleneksel yatırım araçlarının hâlâ güçlü bir alternatif olabileceğini gösteriyor.
Kripto Varlıklar: Dönüşümün Merkezinde Yeni Nesil Ekonomi
2025 itibarıyla Bitcoin ETF’lerinin piyasaya sunulması ve düzenleyici adımlar, kripto para piyasalarını kurumsal yatırımcıların radarına taşıdı. Dünya genelinde 560 milyondan fazla kişi kripto varlık kullanıyor. Bu sayı hızla milyarları bulabilir.
ARK Invest'e göre kripto piyasasının değeri 2030'da 12 trilyon doları, 2050'de ise 50 trilyon doları aşabilir. Bu öngörüler, Türkiye'nin kripto varlıklar konusundaki yasal düzenlemelerdeki proaktif tutumunu daha da kıymetli hale getiriyor.