Türkiye, son yıllarda çelik üretiminde yaptığı yatırımlarla global pazarda adından daha fazla söz ettirmeye başladı. Ancak bu atılım, sadece üretim miktarıyla sınırlı değil. Şimdi devreye alınan yeni bir düzenleme ile birlikte yerli çelik üretimi, çok daha stratejik ve sürdürülebilir bir zemine oturtuluyor. Ticaret Bakanlığı’nın Dahilde İşleme Rejimi (DİR) kapsamında yaptığı değişiklikler, hem iç pazarda denge oluşturacak hem de Türkiye'nin katma değerini yurt içinde tutacak.
yeni şartlar devrede: ithalata bağımlılık azalacak
Yapılan değişiklikler arasında en dikkat çekeni, ihracata konu ürünlerin üretiminde en az yüzde 25 yerli tedarik şartıgetirilmesi oldu. Bu şart, yalnızca bir rakamdan ibaret değil. Türkiye’nin çelik üretim kapasitesi ve ürün çeşitliliği düşünüldüğünde, bu düzenleme artık yerli üretimin görmezden gelinemeyeceği bir seviyeye geldiğini net bir biçimde ortaya koyuyor. Özellikle çelik kalitelerindeki çeşitlilik, dışa bağımlılığı minimize ederek sektörün geleceğini içeride inşa etmenin kapısını aralıyor.
yalçıntaş: bu adım sadece bugünü değil, yarını da kurtarır
OYAK Genel Müdürü ve Erdemir Yönetim Kurulu Başkanı Murat Yalçıntaş, yapılan düzenlemeyi yalnızca sektör için değil, Türk sanayisinin geneli için stratejik bir karar olarak yorumladı. “Çelik, sadece ham madde değil; otomotivden savunma sanayine kadar birçok sektörün belkemiğidir,” diyen Yalçıntaş, yeni düzenleme ile birlikte dışa bağımlı yapının zayıflayacağını ve yerli üretim gücünün pekişeceğini vurguladı.
Yalçıntaş’a göre bu düzenleme, ithalatın neden olduğu döviz çıkışını sınırlandırırken ihracatçıların yerli üretime yönelmesini teşvik edecek. Böylece hem iç piyasanın dengesi korunacak, hem de dış ticaret açığına dolaylı bir çözüm sağlanmış olacak.
sanayide güç dengesi değişiyor: yatırımlar hız kazanacak
Yeni düzenleme sadece bir mevzuat değişikliği değil, sanayi politikalarında paradigma değişikliğinin işareti olarak değerlendiriliyor. Artan yerli talep sayesinde üretim kapasitesi daha verimli kullanılacak, atıl yatırımlar yeniden canlanacak. Bu da doğrudan yeni istihdam alanları, artan teknoloji yatırımları ve bölgesel kalkınma anlamına geliyor.
Katma değerin içeride kalması, yalnızca ekonomi için değil, sosyal kalkınma açısından da önem taşıyor. Yeni düzenlemenin bu anlamda domino etkisi yaratacağı ve diğer sektörlerde de benzer yerli üretim odaklı politikaları tetikleyeceği öngörülüyor.
haksız rekabet tarihe karışıyor mu?
Ticaret Bakanlığı’nın aldığı bu kararla birlikte, uzun süredir çelik sektöründe tartışma konusu olan ithalata dayalı haksız rekabet de kontrol altına alınmış olacak. Yurt dışından ucuza gelen ürünlerle mücadele etmek zorunda kalan yerli üreticiler, artık daha güçlü bir pozisyonda. Bu da Türk çelik sektörünün sadece içeride değil, küresel pazarlarda da daha iddialı bir konuma gelmesini sağlayacak.
Yalçıntaş’ın ifadesiyle, “Yerli üretici desteklenmeden sanayi kalkınamaz.” Bu sözler, artık bir vizyon değil, devlet politikası haline geliyor.
