Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Türkiye ekonomisinin dirençli yapısını ve sürdürülebilir büyüme yolculuğunu pekiştiren, Ekim ayı dış ticaret verileriyle ilgili önemli değerlendirmelerde bulundu. Sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda Yılmaz, uygulanan ekonomik politikaların, hem öngörülebilirliği artırdığını hem de yatırımcı güvenini yükselttiğini vurguladı. Azalan risk primi ile birlikte, piyasalardaki beklentilerin olumlu yönde şekillendiğinin altını çizdi.
İhracat 270 Milyar Dolar Eşiğini İlk Kez Geçti
Yılmaz, Türkiye ekonomisinin ihracat odaklı üretim modelinin meyvelerini vermeye devam ettiğini belirterek, çarpıcı bir başarıyı duyurdu:
Ekim ayı ihracatı, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 3,1 oranında arttı.
Yıllıklandırılmış ihracat değeri, tarihinde ilk kez 270 milyar dolar seviyesini aşarak yeni bir rekor kırdı.
Bu güçlü ivmelenmenin sadece mal ihracatında değil, aynı zamanda turizm ve hizmet ihracatında da gözlemlendiğini ifade eden Yılmaz, bu tablonun Türkiye'nin dengeli, dirençli ve sürdürülebilir büyüme patikasında ilerlediğinin somut bir göstergesi olduğunu kaydetti.
Turizm Gelirlerinde OVP Hedefleriyle Uyumlu Yükseliş
Hizmet ihracatının lokomotifi olan turizmde de önemli gelişmeler yaşandı. Yılmaz'ın aktardığı verilere göre:
2025 yılının üçüncü çeyreğinde turizm gelirleri, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 3,9 artış gösterdi.
Yıllıklandırılmış turizm geliri ise 63,8 milyar dolar seviyesini aştı.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, turizm gelirleri ve ziyaretçi sayısındaki bu artışın, Orta Vadeli Program (OVP) hedefleriyle tam uyumlu olduğunu ve Türkiye'nin küresel turizmdeki çekiciliğini bir kez daha teyit ettiğini dile getirdi.
Dezenflasyon ve Rezerv Artışına Güçlü Destek
Elde edilen bu yüksek döviz gelirlerinin ekonomiye çok yönlü katkıları olduğunu vurgulayan Yılmaz, güçlü ihracat ve turizm performansının başlıca etkilerini şöyle sıraladı:
Fiyat Baskılarını Hafifletmek: Yüksek döviz girişi, dezenflasyon hedefinin gerçekleşmesine zemin hazırlıyor.
Rezervleri Güçlendirmek: Merkez Bankası rezervlerinin artışına doğrudan katkı sağlıyor.
Dış Kırılganlığı Azaltmak: Sürdürülebilir cari açığın desteklenmesi ve dış kırılganlıkların azaltılmasına önemli katkılar sunuyor.
Sözlerinin sonunda Yılmaz, Türkiye'nin bir yandan istikrarı ve güveni pekiştirmeye devam edeceğini, diğer yandan ise dengeli büyüme politikası ile ulusal hedeflere doğru kararlı adımlar atılacağını belirtti.