İstanbul
Parçalı bulutlu
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi FETÖ'nün 'kaset' komplosu soruşturması tamamlandı

FETÖ'nün 'kaset' komplosu soruşturması tamamlandı

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca, eski CHP Genel Başkanı Baykal ile eski MHP'li yöneticilerin özel hayatlarına ilişkin görüntülerin internet ortamında yayımlanmasıyla ilgili iddianame hazırlanarak mahkemeye gönderildi.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca, eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile eski MHP'li yöneticilerin özel hayatlarına ilişkin görüntülerin internet ortamında yayımlanmasıyla ilgili Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) elebaşı Fetullah Gülen'in de arasında bulunduğu 171 şüpheli hakkında, "silahlı terör örgütü kurma ve yönetme", "özel hayatın gizliliğini ihlal" gibi 8 ayrı suçtan iddianame hazırlandı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Soruşturma Bürosunca hazırlanan iddianame, Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi.

İddianamede, Baykal'a ilişkin görüntülerin internette yayınlanmasından sonra soruşturmaya başlandığı ancak 2016'ya kadar herhangi bir sonuca ulaşılamadığı belirtildi.

MHP'li yöneticilere ilişkin görüntelerle ilgili dosyanın ise 2011'de İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği anlatıldı.

İddianamede, olay faillerinin ortaya çıkarılmasında delil olarak kullanılabilecek görüntülerin çekildiği adreslerin belirlenmesi, plaka tanıma sisteminden, güvenlik kamera görüntülerinden, telefon konum ve irtibat bilgilerinden, tanık bilgilerinden yararlanılarak olayın gerçek failleri ve çevresinde odaklanması, bu şekilde şüphelilerin ortaya çıkarılması gerekirken, tam aksi yönde hareket edilerek soruşturma dosyasının İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği ve bu delil ve imkanlardan yararlanılmasının önüne geçildiği kaydedildi.

FETÖ irtibatı

FETÖ'nün, diğer devlet kurumları gibi emniyet teşkilatı içinde de örgütlendiğine değinilen iddianamede, örgütün bu kurum içerisindeki kadrolaşmasını belirli bir düzeye ulaştırdıktan sonra kurumun personel, teknik, araç ve gereçlerini örgütsel operasyonlarının ana aracı olarak kullanmaya başladığı vurgulandı.

İddianamede, müştekiler Deniz Baykal, Recai Yıldırım, Metin Çobanoğlu, Ümit Şafak, Osman Çakır, Mehmet Ekici, Bülent Dinmez, Ahmet Deniz Bölükbaşı ve İhsan Barutçu'ya yönelik eylemlerin yöntem, hedef kişi, zamanlama, amaç, kurgu, yayınlanma gibi özellikleriyle birbirlerine benzer nitelikte olduğunun altı çizildi.

İddianamede, "Sonuç olarak, tüm organlarıyla devlet yönetimini ele geçirme amaç ve hedefi bulunan FETÖ'nün, bu amaç ve hedeflerin gerçekleştirilmesine yönelik olarak siyasi hayatı dizayn etmek için emniyet istihbarat birimlerinde bulunan örgüt mensuplarının etkin katılımı ve çalışmaları ile kaset kumpasları denilen operasyonları gerçekleştirdiği, örgüt kurucusu ve yöneticisi olan şüpheli Fetullah Gülen'in örgütün emniyet istihbarat birimlerindeki mensuplarına doğrudan ve dolaylı talimatlar vererek soruşturmaya konu edilen müştekilere yönelik eylemlerin gerçekleştirildiği anlaşılmıştır." denildi.

12 ayrı adres

İddianamede, şüpheliler tarafından, söz konusu eylemler kapsamında 24 mağdur/müştekiye yönelik, 10 ikamet, 2 iş yeri olmak üzere toplam 12 ayrı adrese, ses ve görüntü alabilen cihazlar yerleştirildiği, teknik araçlarla izleme ve dinleme yapıldığı, elde edilen ses ve görüntülerin bir kısmının örgüt amaçları doğrultusunda hedefsel olarak internette yayınlandığı tespitine yer verildi.

Şüphelilerin "silahlı terör örgütü kurma ve yönetme", "silahlı terör örgütüne üye olma", "siyasi hakların kullanılmasını engelleme", "özel hayatın gizliliğini ihlal etmek", "kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek", "haberleşmenin gizliliğini ihlal etmek", "kamu görevlisinin sahteciliği", "nitelikli olarak konut dokunulmazlığını ihlal etme" suçlarından cezalandırılmaları talep edildi.

Soruşturmaya konu eylemlere katıldığı belirlenen 171 şüpheliden 151'inin FETÖ mensubu olduğu, 164'ünün emniyet istihbarat birimlerinde görev yaptığı belirtildi.

Emniyet istihbarat birimlerinde görev yapan 164 şüpheliden 145'inin FETÖ üyesi olduğu, bunlardan 118'inin kriptolu haberleşme programı ByLock'u kullandığı tespit edildi.

Gülen de şüpheli

İddianamede FETÖ/PDY elebaşı Fetullah Gülen, örgütün "Emniyet imamı" olan "Kozanlı Ömer" lakaplı Osman Hilmi Özdil, eski Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesi Başkanları Ramazan Akyürek ve Ömer Altıparmak, kapatılan Nokta dergisinin eski genel yayın yönetmeni Cevheri Güven ve suç tarihlerinde Vakit gazetesi Ankara temsilcisi olan ve "Habervaktim" internet sitesinde yazan gazeteci Yener Dönmez "şüpheli" olarak gösterildi. 

Mağdur ve müştekiler

İddianamede, Bekir Aksoy, Ahmet Hurşit Tolon, Bülent Dinmez, Deniz Baykal, İhsan Barutçu, Mehmet Ekici, Metin Çobanoğlu, Mehmet Taytak, Osman Çakır, Recai Yıldırım, Ahmet Deniz Bölükbaşı, Aydın Deliktaşlı, Can Baytok, Cüneyt Bayrak, Emine Ülker Tarhan, Feridun Pehlevan, Gülen Bayıllıoğlu, İbrahim Erkan Bayıllıoğlu, Kadir Özbek, Mustafa Cihan Paçacı, Nihat Ali Özcan, Süleyman Biroğul, Ümit Şafak ve Yusuf Ziya Yağmur ile MHP Genel Başkanlığı, mağdur ve müşteki olarak yer aldı. 

'Kaset' komplosunun fotoğrafları iddianamede

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca, eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile bazı eski MHP'li yöneticilerin özel hayatlarına ilişkin görüntülerin internetten yayımlanmasıyla ilgili hazırlanan iddianamede, kayıt cihazlarının saklandığı yerlere ilişkin fotoğraflara yer verildi. 

Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) elebaşı Fetullah Gülen'in de aralarında bulunduğu 171 şüpheli hakkında 8 ayrı suçtan hazırlanan iddianamede, 12 ayrı adrese, ses ve görüntü alabilen cihazların şüphelilerce nasıl yerleştirildiği ayrıntılarıyla anlatıldı.

Bu kapsamda, söz konusu ev ve iş yerlerinde kullanılan kayıt cihazlarının yerleştirildiği yerlere ilişkin fotoğraflara da yer verildi. 

İnternetteki görüntülerle soruşturma kapsamından daha sonra polisler tarafından aynı açıdan çekilen görüntülerin kıyaslamasının yapıldığı iddianamede, etkin pişmanlıktan yararlanmak isteyen şüpheliler ifadelerinde bu cihazların fotoğraflardaki gibi yerleştirildiğini beyan etti.

İddianamede, kayıt cihazlarının yerleştirildiği ev ve iş yerlerine şüpheli polislerce usülsüz bir şekilde girildiği belirtildi.   

Kaset komplosu için ilk adım 2008'de atılmış

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca, eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile bazı eski MHP'li yöneticilerin özel hayatlarına ilişkin görüntülerin internetten yayımlanmasıyla ilgili hazırlanan iddianamede, Baykal'ın, ses ve görüntü kaydı yapmak amacıyla iki yıl teknik ve fiziki takibe alındığı kaydedildi.

Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) elebaşı Fetullah Gülen'in de aralarında bulunduğu 171 şüpheli hakkında 8 ayrı suçtan hazırlanan iddianamede, müştekilerin özel hayatlarına ilişkin görüntü alan şüpheli polislerin eylemlerine yer verildi. 

Bu kapsamda, Baykal'ı hedef seçen şüpheliler, Baykal'ın Ankara'daki konutuna böcek tabir edilen ses ve görüntü aktarmaya yarayan cihaz yerleştirmek için 28 Ağustos 2008'de hazırlık yapmaya başladı.

Ankara İstihbarat Şube Müdürlüğünde görevli şüpheliler Kaan Özyiğit, Özgür Türker, Mustafa Koparan, Selim Yasdıbaş ve Rüstem Atik, çilingir yardımıyla Baykal'ın evine girdi. 

Bu çalışma sırasında çevre kontrolü yapan istihbarat görevlileri, sitenin güvenlik görevlilerinin binaya yaklaşmaları üzerine evdeki polisleri uyararak yakalanmamalarını sağladı. Çalışma sonunda şüpheliller, Baykal'a ait adrese görüntü ve ses aktarma cihazı yerleştirdi.

Elde edilen özel görüntüler, örgütsel amaç için kullanılmak üzere şüpheli Cevheri Güven'e verildi. Güven de görüntüleri yayınlaması için internethaber.com sitesi yöneticileri Süleyman ve Abdülbaki Özışık'a ulaştırdı ancak bu yöneticiler görüntüleri yayınlamayı reddetti.

Bunun üzerine habervaktim.com isimli sitesinin ihbar hattına gönderilen görüntüler, bu sitenin yazarı şüpheli Yener Dönmez'in katkılarıyla yayınlandı.  

Öte yandan aynı şüpheli polisler, Baykal ile görüntüleri olduğu iddia edilen N.B'nin ikametgahına farklı tarihlerde 5 kez girerek eve ses ve görüntü cihazlarını yerleştirdi.  

Şüpheli polislerin cep telefonlarının suç tarihlerinde N.B'nin evinin yakınındaki baz istasyonunda sinyal verdiği tespit edildi.  

Hırsız diye yakalandılar

Şüphelilerin, iş adamı Yusuf Ziya Yağmur'un iş yerine 08-09 Temmuz ile 22-23 Temmuz 2008'de teknik çalışma yapmak için girdikleri belirlendi.

Şüpheli polislerin ikinci kez girişlerinde hırsızlık ihbarı üzerine asayiş ekiplerince yakalandıkları, buna rağmen aynı işlemi yapmaya devam ettikleri kaydedildi. 

Müştekinin, sahte isim ve uydurma suçlarla telefonun usulsüz olarak dinlenildiğine ilişkin tespit de iddianamede yer aldı. 

Müşteki Aydın Deliktaşlı'nın da evine 11 Temmuz 2008 ile 12 Ağustos 2008'de iki kez giren şüpheliler, evdeki televizyona kayıt cihazı yerleştirdi. Aydın'ın da diğer müştekiler gibi usulsüz şekilde dinlenildiği belirlendi.

Eski Devlet Bakanı Bekir Aksoy'un iş yerine de 30 Eylül-3 Ekim 2009'da iki kez teknik çalışma yapmak maksadıyla girildiği belirlendi. 

Kamera yerleştirdiklerini itiraf etti

Eski siyasetçi Feridun Pehlevan'ın İstanbul'daki ikametine 2009'da 4 kez girildiği tespit edildi.  

Şüphelilerden eski polis Cengiz Söğüt ifadesinde, Pehlevan'ın evine kayıt cihazı yerleştirdiklerini kabul ederek şunları anlattı:

"Sedat Zavar isimli Daire Başkanlığımız, Teknik Şubede görevli amirimizi arayarak 'Çantanı hazırla göreve gideceksin' dedi. R Büroda çalışan Başkomiser Tamer Özbek ile İstanbul'da bir adrese görüntü aktarma cihazı yerleştireceğimizi söyledi. Özbek, beni Ankara Söğütözü'nden aldı. Daha önceden birkaç kez gördüğüm Başkent Sanayiden bildiğim bir çilingir de vardı. Görev yazısı yazılmadığını hatırlıyorum. Kadıköy'de bir eve üçümüz gittiğimizde İstanbul İstihbarattan görevliler de bu adreste bekliyorlardı. Hatta izlemede kullanılacak obzer aracını da getirmişlerdi. Kapıyı Ankara'dan getirdiğimiz çilingir açtı. Oturma odasındaki televizyonun içine görüntü alıcı cihazı yerleştirdim. Yatak odasına da cihaz atmamı Tamer Başkomiser söyledi. Ancak müsait bir yer yoktu, ben de odada bulunan yapma süs çiçeklerinin fotoğrafını çektim. Buna göre bir şey yaparım diye düşündüm. Tamer Başkomiser ile Ankara'ya döndük. Dışkapı'da çiçeğin aynısından yaptırdım. Daha sonra çiçeğin içine İstihbarat Daire Başkanlığında görüntü ve ses alabilecek uzaktan kumandalı çalışan bir cihaz yerleştirdim. Yaklaşık 10 gün sonra tekrar İstanbul'a gittik, eve girdik. Hazırladığım çiçeği evdekiyle değiştirdim. Televizyona attığım cihaz sadece görüntü almak içindir. Yatak odasına attığımız çiçek ise hem görüntü hem de ses alır. Bu göreve Sedat Zavar amirimizin talimatı ile gittik."

Diğer müştekilere yönelik de aynı eylemleri gerçekleştirdikleri belirnen şüpheli polislerin FETÖ/PDY'nin amaçları doğrultusunda hareket ettikleri vurgulanan iddianamede, şu tespite yer verildi:

"Sonuç olarak, tüm organları ile birlikte devlet yönetimini ele geçirme amaç ve hedefi bulunan Fetullahçı Terör Örgütü'nün, bu hedeflerin gerçekleştirilmesine yönelik olarak siyasi hayatı dizayn etmek için Emniyet İstihbarat Birimlerindeki örgüt mensuplarının etkin çalışmalarıyla kaset kumpasları denilen operasyonları gerçekleştirdiği, örgüt kurucusu ve yöneticisi şüpheli Fetullah Gülen'in örgütün istihbarat birimlerindeki mensuplarına doğrudan ve dolaylı talimatlar vererek soruşturmaya konu edilen müştekilere yönelik eylemlerin gerçekleştirildiği anlaşılmıştır. Eylemler, yöntem, hedef kişi, zamanlama, amaç, kurgu, yayınlanma gibi özellikleriyle birbirlerine benzer niteliktedir."