6,5 milyar dolarlık dev yatırım
ABD basınında yer alan geniş kapsamlı analizlerde, Türkiye’nin hava savunma alanında attığı dev adımlar detaylarıyla ele alındı. Haberde, Ankara'nın üzerinde çalıştığı çok katmanlı entegre hava savunma sisteminin, yaklaşık 6,5 milyar dolarlık dev bir yatırımla şekillendiği ve bu sistemin "Çelik Kubbe" olarak anıldığı vurgulandı.
askeri üstünlüğe giden yol
Çelik Kubbe’nin yalnızca bir hava savunma sistemi değil, aynı zamanda Türkiye’nin bölgesel askeri üstünlük hedefinin somut bir adımı olduğuna dikkat çeken analizlerde, sistemin kapsamı ve işlevselliği detaylandırıldı.
Bu yapının; radarlar, füze sistemleri, sensörler, elektronik harp araçları ve komuta-kontrol merkezlerinden oluştuğu, tehdit tespiti, angajman ve imha süreçlerinin entegre şekilde yönetildiği ifade edildi.
çok katmanlı mimariyle geniş hava savunması
Haberde, Türkiye'nin bu sistemle birlikte yalnızca alçak irtifa tehditlerine (İHA’lar, roketler, seyir füzeleri gibi) değil, aynı zamanda yüksek irtifa ve uzun menzilli füzeler ile savaş uçaklarına karşı da etkili bir savunma yapısı kurmayı hedeflediği belirtildi.
Sistem mimarisinin "birden fazla örtüşen katman" ile inşa edildiği, böylece geniş bir tehdit yelpazesine karşı eş zamanlı ve çok yönlü bir koruma sağlanmasının amaçlandığı aktarıldı.
yerli üretimle gelen stratejik bağımsızlık
Çelik Kubbe’de kullanılan tüm bileşenlerin büyük ölçüde yerli savunma sanayii ürünleriyle geliştirildiği vurgulanırken, bu projenin Türkiye’nin yabancı tedarikçilere olan bağımlılığını ciddi oranda azalttığı belirtildi.
Ankara’nın savunma sistemlerini kendi ihtiyaçları doğrultusunda bağımsız şekilde geliştirebilmesi, hem taktik doktrinlerde hem de ihracat kararlarında Türkiye’ye daha fazla özgürlük tanıyor.
küresel pazar için yeni aday: çelik kubbe
ABD basını, Çelik Kubbe’nin gelecekte yalnızca Türkiye için değil, özellikle NATO uyumlu ancak Batılı olmayan savunma sistemleri arayan ülkeler için de entegre bir ihracat paketi haline gelebileceğini değerlendirdi.
Türkiye’nin halihazırda insansız hava araçları, füze sistemleri ve kara araçları ihraç ettiğine dikkat çekilerek, Çelik Kubbe’nin tam anlamıyla olgunlaştığında bu listeye katılabileceği öngörüsünde bulunuldu. Ayrıca, NATO ile uyumlu çalışabilirlik yapısının da sistemin önemli bir tasarım kriteri olduğu aktarıldı.
Sistemin dışa açık olabileceği ancak öncelikle iç kullanım için tasarlandığı belirtilen analizde, Türkiye’nin bu sayede doktrin, angajman kuralları, yazılım güncellemeleri ve ihracat stratejileri konusunda tam kontrol sahibi olacağı ifade edildi. Bunun Ankara’ya savunma planlamasında daha esnek ve bağımsız bir hareket alanı kazandırdığı yorumları yapıldı.
Türkiye’den Caydırıcı Bir Hamle
Son olarak, analizde Türkiye’nin bu yatırımıyla yalnızca hava sahasını korumakla kalmadığı, aynı zamanda bölgedeki potansiyel tehdit unsurlarına da net bir mesaj verdiği belirtildi. Devlet ya da vekil aktörlerin Türkiye'ye yönelik hava veya füze saldırıları planlarını hayata geçirmesinin artık çok daha zor hale geleceği kaydedildi.
ABD basını, bu büyük ölçekli projenin “hırsın gerçekle buluştuğu bir örnek” olduğunu ifade ederek, Türkiye’nin hem iç güvenliğini tahkim eden hem de küresel pazara sunulabilecek yeni nesil entegre hava savunma sistemleri ailesi geliştirme potansiyeline sahip olduğunu vurguladı.