Falkland Savaşı, 2 Nisan – 14 Haziran 1982 tarihleri arasında Arjantin ile Birleşik Krallık arasında yaşanan ve Falkland (Malvinas) Adaları ile Güney Georgia Adaları'nın egemenliği üzerine çıkan kısa süreli ama etkili bir çatışmadır. Güney Atlantik’te yer alan bu adalar üzerindeki anlaşmazlık, savaşla zirveye ulaşmış ve her iki ülkenin iç politikasında ciddi değişimlere neden olmuştur.
Savaşın Nedenleri:
ilk anlaşamazlık 1833'de başlıyor
Falkland Adaları üzerindeki çekişme 19. yüzyıla kadar uzanır. 1833 yılında İngiltere tarafından kontrol altına alınan adalar, Arjantin tarafından coğrafi yakınlık ve tarihsel miras gerekçesiyle kendi toprağı olarak kabul edilmiştir. Arjantin, İspanya’nın Güney Amerika’daki halefi olduğunu savunarak bu topraklar üzerinde sürekli hak iddiasında bulunmuştur.
milliyetçi politikalar işgale zemin hazırladı
1980’lerin başında Arjantin askeri cunta yönetimi, ağır bir ekonomik kriz, enflasyon, işsizlik ve insan hakları ihlalleri ile karşı karşıyaydı. Toplumun desteğini kaybeden yönetim, halkın dikkatini dağıtmak ve milliyetçi duyguları harekete geçirmek amacıyla Falkland Adaları'nı işgal etmeye karar verdi.
işgalin arka planı petrol rezervleri
Falkland Adaları’nın stratejik konumu, Güney Atlantik deniz yollarını kontrol etmesi ve çevresindeki potansiyel petrol rezervleri, bu bölgenin ekonomik ve askeri açıdan önemini artırıyordu. İngiltere, adadaki yerleşik halkın self-determinasyon hakkını savunurken; Arjantin, adaların bölgesel bütünlüğünün bir parçası olduğunu öne sürüyordu.
işgal süreci ve süregelen çatışmalar
2 Nisan 1982 tarihinde, Arjantin kuvvetleri Falkland ve Güney Georgia Adaları’nı işgal etti. İngiltere bu saldırıya hızla karşılık verdi ve bölgeye büyük bir görev gücü gönderdi.
savaşın sona ermesi
Birleşik Krallık, 25-26 Nisan 1982’de Güney Georgia’yı geri aldı. Çatışmalar, hava ve deniz savaşları şeklinde sürdü. Altı hafta boyunca devam eden savaşta, 258 İngiliz askeri ve 649 Arjantinli asker hayatını kaybetti. 14 Haziran 1982'de Arjantin birlikleri teslim oldu ve adalar yeniden İngiltere'nin kontrolüne geçti.
savaşın sonunda Cuntanın dağılması
Savaşın kaybedilmesi, Arjantin askeri cuntasının sonunu hazırladı. Devlet Başkanı Leopoldo Galtieri, savaşın ardından istifa etmek zorunda kaldı. 1983 yılında yapılan seçimlerle ülke sivil yönetime geçti ve demokratikleşme süreci hızlandı.
demir leydi'nin güçlenişi
Falkland zaferi, dönemin İngiltere Başbakanı Margaret Thatcher’a büyük bir siyasi avantaj sağladı. Kamuoyunun desteğini arkasına alan Thatcher, 1983 seçimlerini büyük bir farkla kazandı ve iktidarını pekiştirdi. Bu zafer, İngiltere’nin uluslararası alandaki prestijini de artırdı.
Self-Determinasyon ilkesinin vurgulanması
Falkland Savaşı, egemenlik hakları, sömürgecilik sonrası yönetim biçimleri ve self-determinasyon ilkeleri çerçevesinde uluslararası hukukta geniş yankılar uyandırdı. Birleşik Krallık, adada yaşayanların kendi kaderlerini tayin hakkını savunurken; Arjantin, bölgesel bütünlük ve tarihsel sahiplik ilkelerini öne çıkardı.
arjantin'in adalar üzerinde hak iddiası
Her ne kadar adalar İngiltere’nin kontrolünde kalmış olsa da, Arjantin adalar üzerindeki hak iddiasını sürdürmeye devam etmektedir. Diplomatik ilişkiler zaman zaman gerilse de, savaş sonrası dönemde iki ülke arasındaki doğrudan silahlı çatışma bir daha yaşanmamıştır.
Savaşın günümüze etkisi
1-)Arjantin'de demokratikleşmenin başlangıcı
2-) İngiltere'nin küresel askeri gücünü yeniden teyit etmesi
3-) Jeopolitik dengelerde değişiklik
4-) BM'de egemenlik ve self-determinasyon tartışmaları
5-) Güney Atlantik'te askeri ve ekonomik stratejilerin yeniden şekillenmesi
savaşın ekonomiye etkisi
Savaş, zaten kırılgan olan Arjantin ekonomisini daha da zayıflattı. Harcamalar arttı, enflasyon %5000’lere ulaştı ve ülke uluslararası yaptırımlarla karşı karşıya kaldı. Arjantin, hem ekonomik hem de diplomatik anlamda izole bir konuma sürüklendi.
1980 - 1990 ekonomik istikrarsızlık
Savaş sonrası dönemde, Arjantin enflasyonu kontrol altına alma çabalarında başarısız oldu. Özellikle 1980’lerin sonuna gelindiğinde, ülke hiperenflasyonla karşı karşıya kaldı. Aylık enflasyon oranları %200’e kadar tırmandı. Bu dönemde fiyatlar gün içinde bile değişiyor, vatandaşların alım gücü hızla eriyor ve temel ihtiyaçlara ulaşmak giderek zorlaşıyordu. Para birimi değer kaybederken, tasarruflar da büyük ölçüde yok oldu.
günümüz enflasyon ve dezenflasyon politikaları
Arjantin'de enflasyonun düşüşünde, Devlet Başkanı Javier Milei'nin uyguladığı sıkı mali politikalar ve harcama kesintileri etkili olmuştur. Bu önlemler, enflasyonun Nisan 2024'teki yaklaşık %300'lük zirveden Aralık 2024'te %117,8'e gerilemesine katkı sağlamıştır.
Ayrıca, Arjantin Merkez Bankası, peso'nun devalüasyon hızını azaltarak enflasyonla mücadelede önemli bir adım atmıştır. Şubat 2025'ten itibaren, peso'nun aylık devalüasyon oranı %2'den %1'e düşürülmüştür.
ekonomistler enflasyonun %25 gerilemesini bekliyor
Ekonomistler, 2025 yılında Arjantin'de enflasyonun daha da düşerek %25 civarına gerilemesini beklemektedir. Bu, ülkenin son sekiz yıldaki en düşük enflasyon oranı olacaktır .
Ancak, bu olumlu gelişmelere rağmen, Arjantin ekonomisi hala yüksek enflasyon oranlarıyla mücadele etmektedir. Uzun vadeli ekonomik istikrarın sağlanabilmesi için yapısal reformların sürdürülmesi ve mali disiplinin korunması gerekmektedir.