🌍 2025: Dünya Isınmasının Kritik Eşiği mi? Sıcaklıklar Rekor Üstüne Rekor Kırıyor
2024 yılı, küresel sıcaklıkların tarihte görülmemiş seviyelere ulaştığı bir yıl olarak kayıtlara geçti. Ancak bilim insanlarına göre, 2025 çok daha önemli bir sınav yılı: İklim sisteminde kalıcı kırılmaların başladığı dönüm noktası olabilir.
🔥 2024: Gezegenin Şimdiye Kadarki En Sıcak Yılı
Geçtiğimiz yıl, dünya yüzeyinin üçte ikisi, bir ay ya da daha uzun süreyle normalin 5°C üzerindeki sıcaklıkları yaşadı. Aşırı hava olayları, kuraklıklar ve buz erimeleriyle dolu bu yıl, 1.5°C eşiğine yaklaşılması açısından büyük endişe yarattı.
📈 2025’e Rekorlarla Başladık
2025'in ilk çeyreğinde:
Ocak 2025, 1850’den bu yana kaydedilen en sıcak ocak ayı oldu.
NASA, Copernicus ve Berkeley Earth verileri, bu ayın 1880-1899 ortalamasına göre 1.59°C daha sıcak olduğunu gösterdi.
Mart 2025, Avrupa’da en sıcak mart, küresel ölçekte ise tarihin ikinci en sıcak martı oldu.
Nisan 2025 ortalaması 14.96°C ile yine tarihin ikinci en sıcak nisanı olarak kaydedildi.
🌊 El Niño Yok, Ama Rekor Var
2025’in başında etkili olan iklim olgusu La Niñaydı. Bu genellikle küresel sıcaklıkları düşüren bir sistemdir. Ancak buna rağmen rekorlar kırıldı.
Bu durum, iklim bilimcileri şaşırtmakla kalmadı, aynı zamanda sıcaklık artışının yalnızca doğal döngülerle açıklanamayacağını da gösterdi.
🧊 Kutuplarda Alarm Zilleri
Mart 2025’te, Kuzey Kutbu’ndaki maksimum buz örtüsü, uydu kayıtlarının başladığı 1979’dan bu yana en düşük seviyeye indi.
Antarktika çevresindeki deniz buzu da tarihin en düşük seviyelerine geriledi.
Bu gelişmeler, deniz seviyesi yükselmesi ve iklim dengesizliğinin kalıcı etkileri açısından kritik uyarılar taşıyor.
🔮 Uzmanlara Göre 2025 Ne Getirecek?
İngiltere Meteoroloji Servisi ve Carbon Brief gibi iklim analiz kuruluşlarına göre:
2025, tarihteki en sıcak üç yıldan biri olabilir.
La Niña’nın kısa sürmesi ve yılın ikinci yarısında El Niño’nun geri dönme ihtimali, sıcak hava dalgaları ve kuraklık risklerini artırıyor.
🧪 Bilimsel Yorumlar ve Yeni Teoriler
Columbia Üniversitesi’nden iklim bilimciler Pushker Kharecha ve James Hansen, 2025’in sıradan bir sıcak yıl değil, iklim sisteminin verdiği güçlü bir yanıt olduğunu savunuyor.
İddiaları şu şekilde:
İnsan kaynaklı CO₂ artışı, sanılandan daha yüksek etkili olabilir.
Denizcilikte kullanılan sülfat bazlı aerosollerin azalması, bulut örtüsünü zayıflattı, güneş ışığı doğrudan yeryüzüne ulaştı.
Bu da ısınmayı hızlandırdı.
Hansen, 2025’in "iklim sisteminde insan etkisinin ne kadar belirleyici olduğunu kanıtlayacak yıl" olduğunu vurguluyor.
🧭 Sonuç: 2025, Dönüşü Olmayan Yolun Başlangıcı mı?
Eğer 2025 yılı da 1.5°C sıcaklık eşiğinin üzerinde geçerse, bu durum:
Paris Anlaşması hedeflerinin kalıcı olarak aşılabileceği
Ve iklim sisteminde geri dönülmesi zor bir döneme girileceği anlamına geliyor.
Bilim insanları, bu yılı sadece bir sıcaklık rekoru olarak değil, gezegenin geleceğini belirleyecek bilimsel ve politik bir eşik olarak değerlendiriyor.