İtalya’nın Abruzzo bölgesinde, dağın yamacına tutunmuş küçük bir yerleşim var: Pagliara dei Marsi. Köy o kadar sakin ki, sokaklarda dolaşan kediler zaman zaman insanlardan daha görünür. Yıllardır süren göç ve yaşlı nüfus, burayı giderek küçültmüş; sessizlik, gündelik hayatın parçası olmuş.
Bu tablo mart ayında değişti. Köyde uzun zamandır görülmeyen bir olay yaşandı ve bir bebek dünyaya geldi. Lara Bussi Trabucco, Pagliara dei Marsi’de yaklaşık otuz yıl sonra doğan ilk bebek oldu. Köyün nüfusu da onunla birlikte 20 civarına yükseldi. Vaftiz töreni, kilisenin kapıları açıldığında adeta “tüm köy”ün buluşmasına dönüştü. Lara’nın doğumu, kısa sürede köyün en çok konuşulan konusu haline geldi; çevreden gelen ziyaretçiler bile olmaya başladı.
Bebeğin annesi Cinzia Trabucco, “Daha önce köyün adını bile bilmeyen insanlar Lara için geliyor” diyerek, küçük köydeki bu “yeni hayat”ın nasıl bir ilgi yarattığını anlatıyor.
Sevinç var ama ülke geneli için mesaj ağır
Pagliara’daki bu doğum, yerel düzeyde umut verici bir görüntü sunsa da İtalya’nın genel tablosu tam tersini işaret ediyor. Resmî istatistikler, 2024’te doğumların 369.944 ile tarihî düşük seviyeye indiğini gösteriyor. Doğurganlık oranı da geriledi; 2024’te doğurganlık çağındaki kadın başına ortalama 1,18 çocuk düzeyine düşerek Avrupa’nın en düşük oranlarından biri olarak öne çıktı.
Uzmanlar düşüşün tek bir nedeni olmadığını vurguluyor: iş güvencesizliği, genç nüfusun başka yerlere taşınması, çalışan annelere yeterli destek sağlanamaması, bazı sağlık etkenleri ve giderek daha fazla kişinin çocuk sahibi olmamayı tercih etmesi, tabloyu birlikte oluşturuyor.
2025’in ilk aylarına ilişkin ön veriler de eğilimin kırılmadığını düşündürüyor. Özellikle nüfusu zaten seyrek olan bölgelerde gerileme daha belirgin. Abruzzo’da yılın ilk yedi ayında doğumlarda geçen yıla göre çift haneli düşüş kaydedildi.
'Teşvik yetmiyor': Asıl sorun bakım, hizmet ve okul
Lara’nın anne-babası, yeni doğanlar için sağlanan tek seferlik 1.000 avroluk destekten ve aylık çocuk yardımından faydalanıyor. Ancak aile için belirleyici mesele para değil; günlük hayatın düzeni. Çocuk bakımına erişim, iş yaşamıyla uyum, kreş imkânı… Bu başlıklarda yaşanan sıkıntı, birçok ailenin kararını doğrudan etkiliyor.
Kırsalda bir diğer kaygı da eğitim. Pagliara’da uzun yıllardır okul yok. Yakın yerleşimde anaokulu ve ilkokul bulunsa da ülke genelindeki doğum düşüşü okulların kapanması riskini artırıyor. Bu yüzden “bugün var” denilen hizmetlerin yarın devam edip etmeyeceği bile belirsiz.
Yakın şehirde doğum servisi kapanma tehlikesi
Demografik gerilemenin etkisi yalnızca köylerde görülmüyor. Pagliara’ya yaklaşık bir saat uzaklıktaki Sulmona’da doğum servisi kapanma baskısıyla karşı karşıya. 2024’te burada gerçekleşen doğum sayısı 120. Oysa bazı planlama kriterlerinde doğum servislerinin sürdürülebilmesi için yıllık 500 doğum gibi bir eşik kullanılıyor.
Sağlık çalışanları, bu eşiğin birçok bölge için gerçekçi olmadığını söylüyor. Ayrıca servis kapanırsa hamile kadınların daha uzak bir merkeze gitmesi gerekecek. Kış koşullarında uzun yol, acil durumlarda ciddi risk anlamına geliyor. Bölgede görev yapan hekimler, zor hava şartlarında doğuma yetişmeye çalışan hastaların yaşadığı tehlikeleri örneklerle anlatıyor.
Yerel siyasetçiler ise “doğumu teşvik ediyoruz” denilirken, güvenli doğum ortamının garanti edilmemesini büyük bir çelişki olarak değerlendiriyor.
Tartışmanın bir ayağı daha: Doğurganlığı koruma
Konuşulan başlıklardan biri de doğurganlığın korunmasına dair yöntemler. Bazı hekimler, yumurta dondurma gibi seçeneklerin kamuoyunda yeterince yer bulmadığını; ideolojik tartışmaların bu alanı gölgelediğini savunuyor. Onlara göre yeni doğan sayısı hedefleniyorsa, yalnızca maddi teşvik değil; güvenli sağlık hizmeti, nitelikli bakım, istihdam ve eğitimle birlikte kapsamlı bir yaklaşım gerekiyor.
Pagliara dei Marsi’de Lara’nın doğumu küçük bir mucize gibi görülse de, ülke ölçeğinde mesele aynı soruya dayanıyor: İtalya, “demografik kış”ı yalnızca sloganlarla mı konuşacak, yoksa hayatı gerçekten kolaylaştıracak bir dönüşümle mi?