Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE), İsrailli savunma şirketi Elbit Systems tarafından geçen ay duyurulan ve alıcısı açıklanmayan dev savunma anlaşmasının arkasındaki ülke olduğu ortaya çıktı.
Fransız yayın organı Intelligence Online’ın haberine göre yaklaşık 2,3 milyar dolar değerindeki bu sözleşme, Elbit Systems’in bugüne kadarki en büyük anlaşması olma özelliğini taşıyor.
Elbit Systems, anlaşmanın duyurusu sırasında Tel Aviv Borsası’na yaptığı bildirimde, sözleşmenin “uluslararası bir müşteri için stratejik bir çözümü” kapsadığını belirtmekle yetinmiş, müşteri kimliğini gizli tutmuştu. Konuya ilişkin olarak Newsweek, BAE Dışişleri Bakanlığı ile e-posta yoluyla temasa geçti.
İnsansız sistemler, hava platformlarına yönelik sensörler ve ileri askeri teknolojiler alanında faaliyet gösteren Elbit Systems, İsrail’in en gelişmiş savunma ekipmanlarının üreticileri arasında yer alıyor. Anlaşmanın, son derece ileri ve hassas bir askeri sistemi kapsadığı belirtilirken, bu durumun İsrail’in Orta Doğu’daki askeri üstünlüğü açısından önemli sonuçlar doğurabileceği değerlendiriliyor. Sözleşmeye ilişkin pek çok detayın yayın yasağı kapsamında tutulması, İsrail hükümetinin hassas savunma bilgileri konusunda temkinli davrandığını gösteriyor.
Satış, Amnesty International ve Oxfam gibi insan hakları örgütlerinin tepkisini çekti. Söz konusu kuruluşlar, yabancı ülkelere sağlanan ileri askeri sistemlerin sivillere zarar verecek şekilde kullanılabileceği veya uluslararası hukukun ihlaline yol açabileceği uyarısında bulunuyor.
Anlaşma aynı zamanda, İsrail’in Gazze’deki askeri faaliyetleri de dahil olmak üzere bölgedeki sert güvenlik politikasını ve artan askeri rolünü yeniden gündeme taşıdı.
2020’de imzalanan Abraham Anlaşmaları’nın ardından İsrailli savunma şirketleri BAE’de daha görünür hale geldi. Elbit Systems ve Israel Aerospace Industries (IAI) gibi firmalar Abu Dabi’de resmi temsilcilikler açarak doğrudan iş birliği ve satış imkânı elde etti.
Normalleşmenin hemen ardından IAI’nin, Emirliklere Barak MX hava savunma sistemine ait bataryalar sattığı ve bunun ikili savunma iş birliğinde erken bir adım olduğu biliniyor.
Bu yılın başlarında ise BAE merkezli savunma şirketi Edge Group, insansız hava araçlarını tespit ve karıştırmaya yönelik sistemler geliştiren İsrailli Third Eye şirketinin yüzde 30 hissesini satın aldı.
Bu gelişmeler, her iki tarafın da stratejik hassasiyetlere rağmen ileri savunma teknolojilerinin entegrasyonuna daha açık hale geldiğini gösteriyor.
ABD’nin güvenlik kaygıları nedeniyle BAE’ye F-35 satışını durdurmaya daha istekli bir tutum sergilediği bilinirken, İsrail’in savunma iş birliği konusunda daha esnek bir yaklaşım benimsediği değerlendiriliyor. Elbit Systems ile BAE arasındaki bu anlaşma da, İsrail’in hem bölgesel ittifaklarını güçlendirme hem de hassas askeri teknolojiler üzerindeki kontrolünü sürdürme çabasının bir yansıması olarak görülüyor.
Uzmanlara göre Elbit–BAE anlaşması, Körfez ülkelerine yönelik gelecekteki İsrail savunma satışlarını da etkileyebilir. Bölgesel dengeler ve artan teknolojik ihtiyaçlar doğrultusunda benzer anlaşmaların gündeme gelmesi beklenirken, Washington’un Orta Doğu’daki askeri güç dengeleri açısından bu tür işlemleri yakından izlemeyi sürdüreceği ifade ediliyor.
İsrail, son yıllarda yalnızca askeri operasyonlarıyla değil, bu operasyonlardan beslenen savunma sanayisiyle de dikkat çekiyor. Gazze’de on binlerce sivilin hayatını kaybettiği, şehirlerin yerle bir edildiği bir süreçte İsrail’in silah satışlarında rekorlar kırması, savaşın insani değil ticari bir boyutunun da olduğunu gözler önüne seriyor.
2024 yılında ise işgalci İsrail savunma ihracatında yaklaşık 14,8 milyar dolara ulaşarak rekor seviye elde etti. Elde edilen bu gelir kanla beslenen bir savaş ekonomisinin ulaştığı vahim noktayı gözler enine seriyor.