Yıl sonu yaklaşırken finansal varlıkların 2025 performansı netleşmeye başladı. Dolar, bu yıl hem küresel ölçekte hem de Türkiye'de yatırımcısına kaybettirdi.
2026’ya günler kala, finansal piyasalarda yıl boyunca en çok konuşulan yatırım araçlarından biri olan dolar, 2025'i zayıf bir performansla kapatıyor. Küresel ölçekte değer kaybeden ABD para birimi, iç piyasada da enflasyonun ve Türk Lirası mevduat getirilerinin gerisinde kaldı.
Dolar Endeksi 4 Yılın En Düşüğünde
ABD dolarının başta Euro ve Japon Yeni olmak üzere güçlü para birimleri karşısındaki seyrini ölçen Dolar Endeksi (DXY), 2025 yılı genelinde yüzde 9,65 oranında geriledi. 2024’ü 108,45 seviyesinden kapatan endeks, Aralık sonunda 98 seviyesine kadar düştü. Bu seviye, DXY'nin son dört yıldaki en zayıf kapanışı anlamına geliyor.
Doların bu gerilemesinde, yılın ilk yarısında ABD Başkanı Trump’ın korumacı ticaret politikaları ve yatırımcıların riskten kaçışı, ikinci yarısında ise ABD Merkez Bankası'nın (FED) faiz indirimleri belirleyici oldu.
Euro'dan Sekiz Yılın En Güçlü Yükselişi
Dolar karşısında güçlenen Euro, 2025 yılında yüzde 13,65 değer kazandı. Euro/dolar paritesi 1,1770 seviyelerine kadar yükselerek, 2017’den bu yana yıllık bazda en yüksek kazancını kaydetti.
TL Karşısında Dolar Reel Kayba Uğradı
Yurt içinde ise dolar, yıl boyunca nominal olarak yüzde 21,5 oranında değer kazandı. Ancak bu artış, 2025 için yüzde 31 civarında gerçekleşmesi beklenen TÜFE enflasyonunun altında kaldı. Bu durum, doların Türk Lirası karşısında reel olarak yaklaşık yüzde 7,25 oranında eridiğini gösteriyor.
2024 sonunda 35,35 TL seviyesinde olan dolar kuru, 30 Aralık 2025 itibarıyla 42,94 TL’ye kadar çıktı. Ancak yüksek enflasyon ve sıkı para politikaları, doların yatırım aracı olarak cazibesini azalttı.
TL Mevduat, Doların Önünde
2025 yılında Türk Lirası mevduatları da yatırımcısına reel kazanç sağladı. Yıl boyunca net getirisi yüzde 38 civarında gerçekleşen TL mevduatlar, doları hem nominal hem reel anlamda geride bıraktı.
Bu gelişmede, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın uyguladığı sıkı para politikaları ve “değerli TL” stratejisinin etkisi büyük oldu. Dezenflasyon sürecine odaklanan ekonomi yönetimi, TL’nin yıl genelinde daha istikrarlı bir performans sergilemesine zemin hazırladı.