KAAN ile F-35 Karşı Karşıya: Türkiye’nin Beşinci Nesil Gücü Sahada
Türkiye’nin yerli ve milli savunma sanayi vizyonunun sembol projelerinden biri olan KAAN, Ortadoğu’daki sıcak gelişmelerle birlikte yeniden dünya gündeminin merkezine yerleşti. F-35 programından çıkarıldıktan sonra Türkiye'nin milli imkanlarla geliştirdiği bu üstün savaş uçağı, gökyüzünde yeni bir çağın kapılarını aralıyor.
Savunma Stratejisinde Dönüm Noktası: KAAN’ın Doğuşu
2016 yılında Rusya'dan S-400 hava savunma sisteminin alınmasının ardından F-35 programından çıkarılan Türkiye, bu gelişmeyi bir avantaja dönüştürdü. Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı öncülüğünde yürütülen yerli savaş uçağı çalışmaları, 2024’te KAAN’ın ilk uçuşuyla taçlandı. 2028’de seri üretime geçilmesi planlanan KAAN, artık Türkiye'nin küresel güç vizyonunun uçan kanıtı.
KAAN ve F-35 Arasındaki Farklar: Teknolojide Yerli Atılım
KAAN ile F-35 aynı nesli paylaşsa da operasyonel kabiliyetleri ve stratejik hedefleri bakımından belirgin farklılıklar sunuyor:
Uzunluk: KAAN (20,3 m) - F-35 (15,6 m)
Kanat Açıklığı: KAAN (13,4 m) - F-35 (10,7 m)
Yükseklik: KAAN (5 m) - F-35 (4,3 m)
Motor: KAAN çift motorlu, daha fazla dayanıklılık ve güç
Hız: KAAN Mach 1.8 ile daha yüksek hızlara ulaşabiliyor
Süper Seyir: KAAN bu özelliği desteklerken, F-35’te sınırlı
Radara Yakalanma: Her ikisi de düşük görünürlük teknolojisine sahip
Kalkış Yeteneği: F-35 bazı varyantlarıyla kısa pist/dikey kalkışa sahip, KAAN bu alanda konvansiyonel yapıda
Kritik Fark: KAAN'ın Çift Motorlu Yapısı
Çift motorlu yapısı sayesinde KAAN, özellikle savaş senaryolarında yüksek manevra kabiliyeti ve operasyonel güvenilirlik sağlıyor. Ayrıca süper seyir özelliğiyle yüksek irtifalarda uzun süreli görev yapabiliyor. Bu da Türkiye'nin hava sahasında tam hâkimiyet kurmasını sağlıyor.
F-35'ten Fazlası: Yerli Entegrasyon ve Stratejik Bağımsızlık
F-35’in çeşitli varyantları farklı görev tiplerine uyum sağlarken, KAAN yerli sistemlerle tam entegrasyon ve bağımsız hareket kabiliyeti sunuyor. Bu da dışa bağımlılığı azaltarak Türkiye’nin savunma alanındaki tam bağımsızlık hedefini güçlendiriyor.
İlk İhracat Başarısı: Endonezya'dan KAAN'a Talep
KAAN sadece yerli savunma gücüyle değil, küresel pazardaki karşılığıyla da dikkat çekiyor. Endonezya ile yapılan ve 15 milyar dolar değerinde olduğu açıklanan anlaşma, Türk savunma sanayi tarihinin en büyük ihracat hamlelerinden biri olarak kayıtlara geçti. Teslimatlar 2030’lu yılların başında başlayacak.
Motor Gücünü Yerli Teknolojiyle Pekiştiren KAAN
Yerli üretim TF-35000 motorunun entegrasyon süreci de hızla devam ediyor. TEI tarafından geliştirilen bu motor, KAAN’ın tamamen yerli ve bağımsız teknolojiyle güçlenmesini sağlayacak. Türkiye artık gökyüzünde yalnızca bir kullanıcı değil, aynı zamanda oyun kurucu konumuna yükseliyor.
KAAN, Türkiye’nin Küresel Güç Vizyonunun Simgesi
F-35 halen bazı operasyonel üstünlüklere sahip olabilir, ancak KAAN’ın sunduğu yerli entegrasyon, çift motor avantajı, süper seyir kapasitesi ve stratejik bağımsızlık hedefiyle Türkiye’nin beşinci nesil hava gücü yarışında özgün bir yer edinmesini sağladığı kesin. Savaş senaryolarında hangi uçağın üstünlük kuracağı duruma göre değişse de, KAAN artık bir alternatifi değil, doğrudan bir rakibi temsil ediyor.