Ortadoğu’da yıllardır süren İran-İsrail gerginliği, artık fiili çatışma boyutuna ulaştı. Küresel dengeleri sarsan bu gelişmede, taraflar netleşirken Türkiye’nin kararlı ve dengeli diplomatik duruşu dikkat çekiyor.
İran Cephesinde Kimler Var?
İsrail’in Filistin’e yönelik saldırılarına sert tepki gösteren İran, sahadaki müttefikleriyle birlikte hareket ediyor. Tahran yönetimi; Hizbullah, Yemen’deki Husiler ve Irak’taki Şii milis gruplar aracılığıyla bölgesel nüfuzunu pekiştiriyor.
Rusya, İran’a diplomatik düzeyde destek verirken, barışçıl çözüm çağrılarıyla dikkat çekiyor. Moskova yönetimi, tarafları itidale davet ederken İran’ın nükleer haklarını koruma yönünde mesajlar veriyor.
Kuzey Kore ise İran’a açık destek beyanında bulunarak, Batı'nın İsrail yanlısı tutumuna karşı sert tepki gösterdi. Kim Jong-un’un “İran’a yardım göndermekten çekinmeyiz” açıklaması, küresel boyutta yeni bir denklemin sinyalini verdi.
İsrail’e Hangi Ülkeler Destek Veriyor?
ABD başta olmak üzere, İsrail uzun süredir Batı bloğunun açık desteğini arkasına alıyor. Washington yönetimi, milyarlarca dolarlık askeri yardımlarla İsrail’in güvenliğini “kırmızı çizgi” olarak tanımlıyor.
Avrupa’dan Almanya, Fransa ve Birleşik Krallık, İsrail’in “kendini savunma hakkını” savunarak diplomatik zeminde destek verirken, Körfez ülkelerinden BAE, Bahreyn ve Suudi Arabistan da İran karşıtı tutumlarıyla İsrail cephesine yakın duruyor.
ABD eski Başkanı Trump’ın yaptığı “İran nükleer tesisleri vurulabilir” açıklaması, Batı’nın gerilimi daha da tırmandıran yaklaşımını gözler önüne serdi.
Türkiye’nin Stratejik Tavrı: Bölgesel Barışın Teminatı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde Türkiye, bölgede istikrarın anahtarı olmayı sürdürüyor. Türkiye, İsrail’in sivillere yönelik saldırılarını sert bir dille eleştirirken, İran’ın meşru müdafaa hakkını vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı:
“İsrail, barbarca bir boyuta geçti. Netanyahu, Hitler’i çoktan geride bırakmıştır. İran’ın bu haydutluk karşısında kendisini savunması son derece doğal, meşru ve hukuki bir haktır.”
Türkiye, bölgedeki her senaryoya karşı hazırlıklarını sürdürüyor. Devlet aklıyla yönetilen Türkiye, milli güvenlik öncelikleri doğrultusunda tüm kurumlarını teyakkuz halinde tutuyor.