Hukukun Gereği Yerine Getiriliyor
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun 23 Mart 2025 tarihinde tutuklanmasının ardından, kamu düzenini hedef alarak Saraçhane’de gerçekleştirilen izinsiz gösterilere dair yargı süreci ilerliyor. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, 104'ü tutuklu olmak üzere toplam 139 kişi hakkında iddianame hazırladı. Devletin hukuk mekanizması, anayasal düzene yönelik yapılan bu provokatif eylemlere karşı kararlılıkla adım atıyor.
Gençleri Kalkan Yapan Provokatif Yapılanma
İddianamede dikkat çeken bir ayrıntı ise gözaltına alınan 139 kişinin 67’sinin 25 yaş altında olması. Bu durum, belli çevrelerin gençleri istismar ederek onları sokak olaylarına sürüklemeye çalıştığını bir kez daha gözler önüne seriyor. Gençlik üzerinden yapılan algı operasyonlarına karşı devlet, hukuk yoluyla caydırıcı tedbirler almaya devam ediyor.
Suçlama Net: Yasa Dışı Gösteri ve Dağılmama
İddianamede, şüphelilere "Kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama" suçu yöneltildi. Bu suça ilişkin her bir kişi için 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası talep edildi. Kamu düzenini bozmaya yönelik bu eylemlere karşı yargı sisteminin verdiği net mesaj, Türkiye’nin hukuk devleti ilkeleri çerçevesinde kararlı duruşunun göstergesidir.
Sosyal Medyada Öne Çıkan İsimler de Listede
İddianamede, geçmişte "Her şey çok güzel olacak" sloganıyla gündeme gelen 22 yaşındaki Berkay Gezgin'in de adı geçiyor. Kamuoyunu yönlendirmeye dönük algı kampanyalarının simge isimlerinin bu tür olaylarda öne çıkması, olayların organize yapılarla bağlantısını bir kez daha gözler önüne seriyor.
Bu İkinci Dava: Süreç Titizlikle Yürütülüyor
Saraçhane protestolarına ilişkin bu ikinci iddianame olurken, daha önce 28 Mart’ta hazırlanan ilk iddianamede de 59’u tutuklu 74 kişi hakkında benzer suçlamalarla dava açılmıştı. Hukuk devleti ilkesi gereği, tüm süreç şeffaf ve adaletin tesisi amacıyla yürütülüyor.
hukuki süreçte taviz yok
Devletin anayasal düzenine, kamu güvenliğine ve toplumsal barışa yönelik her türlü saldırı karşısında güvenlik güçleri ve yargı kurumları görevini yapmaktadır. Bu tür provokatif girişimlere müsamaha gösterilmemesi, Türkiye'nin istikrarına ve birlik bütünlüğüne verdiği önemin en somut göstergesidir. Hükümetin kararlı ve hukuka uygun mücadelesi, milletin iradesine sahip çıkma anlamında son derece kıymetlidir.