İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi Galeriler Gündem Tarihte bugün: Hatunlardan Meclise... 5 Aralık Kadın Hakları Günü

Tarihte bugün: Hatunlardan Meclise... 5 Aralık Kadın Hakları Günü

Kadınların yüzyıllardır süren var olma mücadelesi, bugün hâlâ eşitlik ve güvenlik arayışıyla devam ediyor. Peygamber Efendimizin Veda Hutbesi’nde kadınların emanet edildiğini vurgulaması, kağanların yanında devlet yöneten hatunlar ve 1934’te seçme ve seçilme hakkını kazanan cesur Türk kadınlarıyla birleşerek, bu toprakların kadına verdiği değerin nasıl köklü bir miras olduğunu gösteriyor. Bu miras bize tek bir sorumluluk yüklüyor: Kadının sesi duyulana kadar hiçbir mücadele yarım değildir.

 1

SİMLA ÖĞÜTCÜ/ ÖZEL HABER

Bugün, sessiz çığlıklara ses getirilen; tarladaki Ayşe teyzeye, evde çocuklarına bakmak için hem çalışıp hem de para kazanmaya çalışan Hatice ablaya, toplumun her köşesinde kararlılıkla ve onurla yer edinmeye çalışan biz kadınlara adanmış bir gün… Mustafa Kemal Atatürk’ün gerçekleştirdiği devrim sonrası gururla andığımız Kadın Hakları Günü.

Geçmişten günümüze dünyanın her yerinde zorluk yaşayan, var olmak için çabalayan ve bıkmadan usanmadan “Biz buradayız” diyen bütün kadınlara selam olsun!

1 / 7
 2

5 Aralık 1934

5 Aralık 1934’te Anayasa ve Seçim Kanunu’nda yapılan düzenleme ile Türkiye’de kadınlar, birçok Avrupa ülkesinden yıllar önce seçme ve seçilme hakkına kavuştu.
1930’da belediye seçimlerine, ardından muhtarlık seçimlerine katılma hakkı verilen kadınlar, 1934’te tam siyasi temsil hakkını elde ederek tarihe geçti.

Bu kazanımı anlamlı kılan yalnızca yasalar değil; o dönemin kadınlarının cesareti, emeği ve direnciydi. Tarlada çalışan, fabrikada vardiya yapan, evde çocuk büyüten; kimi okuma yazma bilmeyen ama haklarını sonuna kadar savunan kadınların mücadelesi, bugünün temelini oluşturdu.

2 / 7
 3

Kadına Değerin Kökleri: Veda Hutbesi’nden Kağanlara, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e

Bugün hatırladığımız bu kazanımlar aslında milletimizin köklerinde vardı. Biz, yüzyıllardır kadınla erkeğin birbirinden üstün olmadığını bilen bir toplumuz.
Veda Hutbesi’nde kadınların emanet edildiği, kadın-erkek eşitliğinin vurgulandığı ilkeler; İslam’ın kadın haklarına yaklaşımının ne kadar temel olduğunu gösteriyordu.

Türk tarihine baktığımızda ise kadının yalnızca ev içinde değil, devlet yönetiminde dahi etkin bir konumda olduğu görülür. Göktürklerde ve Hunlarda hatunlar, kağan sefere çıktığında devleti yönetme yetkisine sahipti. Osmanlı’da Malhun Hatun gibi pek çok kadın, yönetim süreçlerinde etkili roller üstlendi.

Bu kültürel miras, kadının toplumun kenarında değil merkezinde olduğunu gösterir.

Tarih bize şunu anlatır:

Kadın, Türk toplumunun tamamlayıcı unsuru değil; kurucu gücüdür.

3 / 7
 4

Günümüzde Acı Gerçek: Her 3 Kadından 1'i Şiddet Görüyor

Tarihten gelen bu güçlü çizgiye rağmen günümüzün acı gerçeğini inkâr edemeyiz:

Dünya genelinde her 3 kadından biri hâlâ şiddet görüyor. Bu sadece bir sayı değil; kırılan canların, susturulan seslerin, görünmeyen yaraların feryadıdır.

Bu gerçek:

  • Kapısı çaldığında yüreği ağzında bekleyen bir kadını,
  • Çocuklarını korumak için kendini yok sayan bir anneyi,
  • Umutla büyümesi gereken bir genç kızın korkuya boğulan geleceğini gözler önüne serer.
  • Kadına yönelik şiddet sadece kadının değil; toplumun vicdanının yarasıdır.

Ve herkes için bir çağrıdır:

Bir kadının daha susmaması için ne yapıyoruz?

4 / 7
 5

Kutlama Değil, Yüzleşme ve Hatırlama Günü

5 Aralık, bir kutlamadan çok bir yüzleşme günüdür. Çünkü kadın hakları, kimsenin bahşettiği bir lütuf değil; alın teriyle, cesaretle, mücadeleyle kazanılmış haklardır. Mücadelenin sürdüğünü, sadece biçim değiştirdiğini gösteren bir hatırlatmadır.

Çünkü biliyoruz ki:

  • Eşitlik için atılan her adım, bir kadının daha özgür nefes almasıdır.
  • En küçük bir ses bile karanlığı delip bir ışık yakabilir.
  • Bu mücadele ancak birlikte yüründüğünde anlam kazanır.
5 / 7
 6

Kadını Esas Alan Yasalar ve Mücadele Umudu Büyütüyor

Bugün yürürlükte olan koruyucu yasalar, destek mekanizmaları ve kadın odaklı politikalar, bu mücadelenin sistemli bir güvenceyle sürdüğünü gösteriyor.
Kadınların toplumsal, ekonomik ve siyasal hayatta güçlendirilmesi için atılan her adım, yarına dair umudu artırıyor.

Bir kadının doğrulması, onlarcasına cesaret veriyor. Yakılan bir ışık, tüm toplumu aydınlatıyor.
Bu yüzden daha adil ve özgür bir gelecek yalnızca bir hayal değil; her gün biraz daha yaklaşan bir gerçekliktir.

6 / 7
 7

Sorumluluk Günü: Daha Eşit Bir Dünya İçin

Bir gün, kadınların haklarının tekrar tekrar savunulmak zorunda kalmadığı bir dünyaya kavuşmak için…
Kadınların var olmak için mücadele etmek zorunda kalmadığı bir gelecek için…

Bugün bir kutlama değil, bir sorumluluk günüdür.

7 / 7