Türkiye’nin Kültürel Mirası İçinde Kadim Bir Halk: Süryaniler
5 bin yıllık tarihiyle Mezopotamya’nın kadim halkı Süryaniler, gelenekleri, dili ve sanat mirasıyla Anadolu’nun kültürel mozaiğine zenginlik katıyor. Mardin başta olmak üzere Türkiye'nin birçok noktasında yaşayan Süryaniler, köklü inançları ve mimarileriyle dikkat çekiyor.
Tarihsel Derinliğiyle Süryani Kimliği
Mezopotamya'nın kadim halklarından biri olan Süryaniler, binlerce yıllık geçmişleriyle Anadolu'nun medeniyet hafızasında özel bir yere sahip. Süryani kimliği, tarihsel olarak Asur, Arami, Babil gibi büyük uygarlıklarla iç içe geçmiş; bu etkileşim, dini, mimari ve kültürel yapılarında günümüze kadar taşınan izler bırakmıştır. Aslında bugün “Süryani”, Hristiyanlığı benimsemiş Yukarı Mezopotamya halkının adı olarak kullanılırken; bu halkın etnik temelleri Asur ve Arami geçmişe dayanmaktadır.
Kültürel Zenginlik: Dilden Mimariye, Ritüellerden Edebiyata
Süryanilerin en dikkat çekici yönlerinden biri, kültürel üretkenlikleridir. En eski yazılı dillerden biri olan Süryanice, hâlâ Mardin ve çevresindeki dar bir topluluk tarafından konuşulmaktadır. Özellikle dini metinlerin, ilahiyat eserlerinin ve şiirlerin kaleme alındığı bu dil, Süryani kilisesinin canlı kalmasını sağlamaktadır. Ne var ki Türkiye’de Süryanice okuyabilenlerin oranı oldukça düşüktür.
Süryani mimarisi ise adeta taşın dile gelmiş halidir. Midyat ve Turabdin bölgesinde yer alan manastırlar, kiliseler ve taş işçiliği örnekleri; Süryanilerin sanata bakış açısını ve dini sembolizmini yansıtır niteliktedir. Deyrulzafaran Manastırı gibi yapılar sadece dini değil, kültürel ve tarihî miras olarak da öne çıkmaktadır.
İnançta Derinlik: Ritüeller ve Kilise Hayatı
Süryanilerde dini hayat, bireyin ve toplumun merkezindedir. Süryani Ortodoks Kilisesi başta olmak üzere çeşitli mezheplere bağlı olarak ibadetlerini sürdüren bu halk, Meryem Ana’ya adanmış bayramlar, büyük oruçlar ve özel vaftiz törenleri gibi ritüellerle inançlarını yaşatmaktadır. Örneğin her yıl 25 Mart’ta kutlanan Siboro Bayramı, Mesih’in doğumunun müjdelendiği günü anmak amacıyla kutlanmakta; bu özel günde kırmızı ve beyaz ipliklerin örülmesi, Mesih’in tanrısallığını ve insanlığını simgeler.
Geleneksel Sanat: Deq (Dövme) Kültürü
Süryanilerde kültürel bir ritüel olarak Deq geleneği, özellikle kadınlar arasında dini ve toplumsal aidiyeti ifade etmek için yaygın şekilde kullanılmıştır. Geçmişte çok tanrılı inanç döneminde ay ve güneş gibi semboller dövme olarak vücuda işlenirken, Hristiyanlığın kabulüyle birlikte bu semboller yerini haç motiflerine bırakmıştır. Bu motiflerin, kötü ruhlardan korunmak için mistik bir güç taşıdığına inanılır.
MEZOPOTAMYA'NIN Sessiz Mirası
Anadolu’nun sessiz ama görkemli mirasçılarından biri olan Süryaniler, Türkiye’nin çok kültürlü yapısının ayrılmaz bir parçasıdır. Tarihiyle, sanatıyla, inancıyla bu topraklara değer katan Süryani halkı, köklerine sadık kalarak geleceğe umutla bakmaktadır. Devletin kültürel çeşitliliği koruma yönündeki politikaları sayesinde, bu kadim halkın değerlerinin yaşatılması yönünde önemli adımlar atılmaktadır.
Devletimizin kültürel çeşitliliği destekleyen kararlı duruşu, Süryani halkı başta olmak üzere tüm toplulukların inançlarını ve geleneklerini özgürce yaşamasını sağlamaktadır. Bu kadim halkın sahip olduğu değerler, Türkiye’nin dünya kültürel mirasındaki yerini daha da güçlü kılmaktadır.