Bir Kültürün Hafızası Silinirken: Filistin'de Nekbe'nin 77. Yılı
Zorunlu göçle başlayan Nekbe süreci, yalnızca insanların evlerinden edilmesini değil, Filistin halkının kültürel hafızasının sistemli biçimde silinmesini de beraberinde getirdi. 15 Mayıs 1948’den bu yana yaşananlar, Filistin kültürünün sistematik bir şekilde yok edilişinin trajik bir belgesi haline geldi.
KÜLTÜR VE KİMLİK YOK SAYILDI
Filistinliler için “Nekbe” yani Büyük Felaket sadece bir tarih değil; bir milletin belleğinin, hafızasının ve köklü kültürel mirasının yerle bir edilişinin adıdır. İsrail’in 14 Mayıs 1948’te, işgal altındaki topraklarda devlet ilan etmesinin ertesi günü, 15 Mayıs milyonlarca Filistinli için evlerinden, köylerinden ve tarihi yurtlarından koparılmalarının başladığı gün olarak tarihe kazındı.
Bugün Nekbe'nin 77. yıl dönümünde, sadece toprak değil; müzikten edebiyata, mimariden el sanatlarına kadar uzanan zengin Filistin kültürünün hedef alındığı bu süreci hatırlıyoruz.
KÖYLER SİLİNDİ, İSİMLER DEĞİŞTİRİLDİ
İsrail’in kuruluş sürecinde Filistin’e ait 600'den fazla köy ve kasabanın haritadan silinmesi, aynı zamanda bu yerleşimlerin taşıdığı kültürel ve tarihî birikimin de yok edilmesi anlamına geldi. Yerleşim bölgelerinin isimleri değiştirilerek, Arapça kökenli tarihsel isimler yerini İbranice ifadelere bıraktı. Böylece yalnızca coğrafya değil, kolektif hafıza da yeniden yazılmaya çalışıldı.
FİLİSTİN SANATI VE EDEBİYATI SÜRGÜNDE
Zorunlu göçle birlikte sanatçılar, yazarlar ve entelektüeller de sürgün edildi. Filistinli sanatçıların üretim alanları daraltıldı, eserleri yok sayıldı. 1948 sonrası doğan kuşaklar, atalarının kültürel mirasına uzaktan tanıklık etmek zorunda bırakıldı.
Ancak buna rağmen Filistin edebiyatı, şiiri ve hikâye anlatıcılığı, mülteci kamplarında dahi yaşatılmaya devam etti. Mahmud Derviş ve Gassan Kanafani gibi isimler, Filistin halkının sesini dünyaya duyuran kalemler olarak öne çıktı.
EL SANATLARI, MİRAS VE KADINLARIN DİRENCİ
Filistin kültürünün temel taşlarından biri olan geleneksel el sanatları da saldırıya uğrayan alanlardan biri oldu. Özellikle kadınların kuşaktan kuşağa aktardığı nakış ve dokuma sanatları, İsrail işgali altındaki bölgelerde sistematik olarak bastırıldı. Ancak bu sanatlar, direnişin sembollerinden biri haline gelerek, mülteci kamplarında ve diasporada yaşatılmaya devam etti.
KÜLTÜREL TEMİZLİĞE KARŞI TARİHÎ DİRENİŞ
İsrail işgaliyle başlayan ve hâlâ devam eden bu kültürel temizliğe karşı Filistin halkının verdiği mücadele, sadece bir toprak davası değil, bir kimlik ve hafıza savaşımıdır. Nekbe, bir kültürün hafızasının silinmesine karşı verilen direnişin adıdır.
Bugün 77 yıl sonra bile, her 15 Mayıs’ta yankılanan şu sözler, Filistin’in unutulmayan çığlığıdır:
"Biz başka bir yeri istemiyoruz, vatanımıza geri dönmek zorundayız."