Denizlerin Serdârından Mimarîye Vurulan Mühür: Kılıç Ali Paşa CAMİİ
Denizlerden Yükselen Bir Hayat Hikâyesi: Kılıç Ali Paşa Kimdir?
Osmanlı İmparatorluğu’nun 16. yüzyıldaki kudretli kaptanlarından biri olan Kılıç Ali Paşa, aslında İtalyan asıllı bir gençken kaderin rotasını değiştirmiş bir denizcidir. Asıl adı Giovan Dionigi Galeni olan ve Kalabriya bölgesinde doğduğu düşünülen Kılıç Ali Paşa, gençliğinde papaz olmak üzereyken Cezayirli denizciler tarafından esir alınmış, burada Müslüman olmuş ve Osmanlı hizmetine girmiştir. Kuzey Afrika’da büyük askeri başarılara imza atan ve “Uluç Ali Reis” olarak anılan paşa, İnebahtı Deniz Muharebesi’nde Osmanlı donanmasının en ağır yenilgilerinden birinde bile gemilerini kurtaran tek komutan olmuştur. Bu başarısı, ona “Kılıç” unvanını ve Kaptan-ı Deryalık görevini kazandırmıştır.
Mabedin Ardındaki Usta: Mimar Sinan ve Kılıç Ali Paşa Camii
Devletine ve denizlerine büyük hizmetlerde bulunmuş olan Kılıç Ali Paşa, hayatının sonlarında adını yaşatacak bir eser bırakmak istemiştir. Bu arzusu doğrultusunda dönemin padişahı III. Murad’a başvurmuş, fakat padişah, “O denizlerin serdârıdır, varsın mabedini de deniz üstüne inşa etsin” diyerek ona kara üzerinde yer tahsis etmeyince, Paşa bu meydan okumayı kabul etmiş ve gözünü İstanbul’un kalbi Tophane sahiline dikmiştir.
Bu büyük projeyi hayata geçirmesi için dönemin baş mimarı Koca Mimar Sinan’a başvurmuştur. Sinan, deniz kıyısındaki rıhtımı doldurarak sağlam zemin oluşturmuş ve bu zemin üzerine benzersiz bir mimari şaheser kondurmuştur. Böylece, Kılıç Ali Paşa Camii, İstanbul’da deniz üzerine inşa edilen ilk cami olma özelliğini kazanmıştır.
Ayasofya’nın İzinden Giden Mimarî Estetik
1580 yılında tamamlanan cami, mimari açıdan dikkat çekici detaylara sahiptir. Kubbe düzeni, payandaları ve genel planıyla Ayasofya’ya benzerliğiyle tanınan bu eser, aynı zamanda Mimar Sinan’ın meslek hayatının son devirlerinde gerçekleştirdiği en özgün eserlerden biri olarak değerlendirilmektedir. Dört büyük ayak üzerine oturtulan ana kubbe, iki yarım kubbe ile desteklenmiş; iç mekân ve dış mimaride İznik çinileri, beyaz mermer işçilikleri ve klasik Osmanlı detayları ile donatılmıştır.
Sinan’ın bizzat ifadesiyle, “Bu cami kudretli dalgalar kubbesine vursa da yıkılmaz,” denilen bu yapı, bugüne kadar büyük bir zarar görmeden ayakta kalmıştır.
Nerede? Camiye Nasıl Gidilir?
Kılıç Ali Paşa Camii, İstanbul’un Beyoğlu ilçesine bağlı Tophane semtinde, Boğazkesen Caddesi’nin sonunda yer almaktadır. Tophane Meydanı’na oldukça yakın olan bu yapı, İstanbul Limanı’nın hemen kenarında, bir dönem denize sıfır konumdaydı. Bugünse dolgu çalışmaları nedeniyle kıyıdan yaklaşık 200 metre içeride kalmıştır.
Tophane İskelesi, caminin hemen yanı başında yer alır; bu da yapının tarih boyunca denizden gelen seyyahlar için ilk karşılaştıkları Osmanlı eseri olmasını sağlamıştır.
Efsaneler Arasında Bir İsim: Cervantes İstanbul’da mıydı?
Kılıç Ali Paşa Camii ile ilgili en dikkat çekici söylentilerden biri, Don Kişot’un yazarı Miguel de Cervantes’in burada esir olarak çalıştırıldığı iddiasıdır. İnebahtı Savaşı’nda yaralanarak Osmanlılara esir düşen Cervantes’in, Kılıç Ali Paşa tarafından İstanbul’a getirilerek cami inşaatında çalıştırıldığı iddiası bazı kaynaklarda yer alsa da, birçok tarihçi onun bu dönemi Cezayir’de geçirdiğini ve İstanbul’a hiç gelmediğini belirtmektedir.
Yüzyıllara Direnen Bir Miras
Bugün hâlâ ibadete açık olan Kılıç Ali Paşa Camii, İstanbul’un tarihiyle özdeşleşmiş, denizci ruhunu taşlara nakşetmiş bir ebedî eserdir. Mimari yapısı, kültürel birikimi ve taşıdığı sembolik anlamıyla dünya mirası niteliğinde bir yapı olan bu cami, aynı zamanda devlet-millet bütünleşmesini ve Osmanlı'nın denizlerdeki hâkimiyetini simgeleyen güçlü bir yapıdır. Hem deniz gücünün simgesi, hem de klasik Osmanlı mimarisinin zirve eserlerinden biri olarak, İstanbul siluetinde müstesna bir yere sahiptir.
İstanbul’a yolu düşen herkesin, Boğaz’ın kokusuyla yoğrulmuş bu abidevi yapıyı görmeden geçmemesi gerekir. Kılıç Ali Paşa Camii, sadece taş ve harçla değil; inanç, azim ve ustalıkla örülmüş bir eserdir.