Akif Emre'nin Ardında Bıraktığı Miras
Gazeteciliği bir fikir ve medeniyet davası olarak gören, yazıları ve belgeselleriyle İslam dünyasının sesi olan Akif Emre, kalp krizi sonucu 23 Mayıs 2017'de hayata veda etti. Kültür, düşünce ve belgesel alanında kalıcı izler bırakan Emre’nin hayatına dair detaylar haberimizde…
Akif Emre Kimdir?
2 Mart 1957’de Kayseri’de dünyaya gelen Akif Emre, hayatını İslam coğrafyasının meselelerine, medeniyet birikimine ve entelektüel direnişe adamış bir isimdi. Kayseri Endüstri Meslek Lisesi mezunu olan Emre, 1981 yılında Yıldız Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümünden mezun oldu. Yayıncılığa İstanbul'da Akabe Yayınları’nın temsilciliği ile adım attı, ardından İnsan, Küre ve Klasik Yayınları’nda genel yayın yönetmenliği görevlerinde bulundu.
Tecrübeyle Yoğrulmuş Bir Kalem
Yeni Şafak gazetesinin kurucuları arasında yer alan Akif Emre, burada bir dönem genel yayın yönetmenliği görevini üstlendi. Kanal 7’de Dış Haberler Servisi'nde görev alarak İslam medeniyetine dair şehirleri konu edinen belgeseller hazırladı. 2006 yılında Dünya Bülteni haber sitesini kurarak internet haberciliğine yeni bir soluk getirdi, 2017’ye kadar genel yayın yönetmenliğini sürdürdü. Hayatının son döneminde ise Haberiyat isimli haber sitesini kurdu.
Kitapları ve Belgeselleri
Akif Emre’nin kaleme aldığı kitaplar hem düşünsel derinliği hem de medeniyet perspektifiyle dikkat çekiyor:
Göstergeler (1997, İz Yayınları)
Küreselliğin Fay Hattı (2001, Yöneliş Yayınları)
İzler (2001, Büyüyen Ay Yayınları)
Çizgisiz Defter (2016, Büyüyen Ay Yayınları)
Müstağrip Aydınlar Yüzyılı (2017)
Aliya, Söyleşiler, İstanbul’u Yeniden Düşünmek ve Erguvanname, Mekanı Paranteze Almadan, Portreler Kitaplar ve Dergiler (2019–2020)
Belgesel çalışmaları ise İslam medeniyetinin izini görselleştiren nitelikteydi:
Elveda Endülüs: Moriskolar (5 Bölüm)
Osmanlı Şehirleri: Saraybosna, Mostar, Üsküp, Selanik, Kudüs
Mimar Sinan (6 Bölüm)
Coğrafyanın Derin Gözlemcisi
Akif Emre, sadece yazdıklarıyla değil; yaşantısıyla da örnek bir entelektüeldi. Londra’da akademik faaliyetlerde bulundu, Pakistan’da master programına katılarak Afgan direniş liderleriyle yaptığı röportajlarla dikkat çekti. Gündeminin merkezinde her zaman İslam coğrafyası vardı: Endülüs’ten Filistin’e, Balkanlar’dan Kafkasya’ya kadar geniş bir yelpazede Müslümanların meselelerini derinlikli bir bakışla ele aldı.
Sade Bir Yaşam, Derin Bir Duruş
Emre’yi yakından tanıyan akademisyenlerden Prof. Dr. Alev Erkilet’in ifadesiyle Akif Emre; “gündelik hayatın sadeliğinden uzaklaşmadan, dava şuuruyla yaşayan, sözünü sakınmayan bir dost ve entelektüeldi.” Gazeteciliği günlük içerik üretimi değil; medeniyet inşasına katkı aracı olarak gören Emre, fikir yazılarında her zaman teorik bir derinlik arayışında oldu.
Sessiz Vedâ
23 Mayıs 2017 sabahı Beşiktaş’taki ofisinde geçirdiği kalp kriziyle hayatını kaybeden Akif Emre, ertesi gün Fatih Camii’nde kılınan cenaze namazının ardından Edirnekapı Mezarlığı’na defnedildi. Türkiye başta olmak üzere Lahor’dan Üsküp’e, Bakü’den Saraybosna’ya kadar pek çok İslam şehrinde gıyabi cenaze namazlarıyla anıldı.
Akif Emre’ye Vefa Programı Düzenlendi
Yazar Akif Emre, vefatının 8. yılında Mavera Eğitim ve Sağlık Vakfı’nda düzenlenen “Akif Emre’ye Saygı” programıyla anıldı. Programda, Emre’nin İslam medeniyetine dair derin görüşleri, mütevazı kişiliği ve özgün habercilik anlayışı öne çıkarıldı. Konuşmacılar, Emre’nin entelektüel mirasının hâlâ güncelliğini koruduğunu vurguladı.