Yeni Birlik Gazetesi
Yeni Birlik Gazetesi Galeriler Kültür Sanat Hem İmarethane Hem Medrese Yapısını Bünyesinde Bulunduruyor: Haseki Sultan Camii'nin Yapım Süreci

Hem İmarethane Hem Medrese Yapısını Bünyesinde Bulunduruyor: Haseki Sultan Camii'nin Yapım Süreci

Mimar Sinan’ın mimarbaşı olarak inşa ettiği ilk eser olan Haseki Hürrem Sultan Külliyesi, cami, medrese, darüşşifa ve imaret gibi yapılarıyla Osmanlı'nın eğitim, sağlık ve hayır anlayışını yansıtan tarihi bir külliyedir.

Hem İmarethane Hem Medrese Yapısını Bünyesinde Bulunduruyor Haseki Sultan Camii 1

Osmanlı tarihinin en zarif ve işlevsel yapılarından biri olan Haseki Hürrem Sultan Külliyesi, yalnızca ibadet mekanı değil; aynı zamanda bir eğitim ve sağlık kompleksi olarak asırlardır hizmet veriyor. Mimar Sinan’ın mimarbaşı olarak gerçekleştirdiği ilk eser olması bakımından da ayrı bir öneme sahip olan külliye, İstanbul’un kalbinde, Fatih ilçesinin Haseki semtinde ziyaretçilerini ağırlıyor.

Mimar Sinan’ın Ustalık Yolculuğuna Açılan Kapı

1538-1539 yılları arasında Hürrem Sultan’ın talimatıyla inşa edilen Haseki Sultan Camii, Mimar Sinan’ın başmimarlık görevine geldikten sonra tasarladığı ilk yapıdır. Başlangıçta tek kubbeli olarak planlanan cami, cemaatin çoğalmasıyla birlikte 1612 yılında Sedefkâr Mehmed Ağa tarafından genişletilerek ikinci bir kubbe eklenmiş ve cami enine dikdörtgen bir form kazanmıştır. İç mekânda kalem işi süslemeler, zarif mihrap ve minber detayları caminin sanat yönünü öne çıkarır.

 Medrese ve Sıbyan Mektebi

Caminin karşısında yer alan medrese, 1539-1540 yılları arasında inşa edilmiştir. Üç tarafı odalarla çevrili geniş avlusu, çini süslemeleri ve kubbeli dershaneleriyle Osmanlı medrese mimarisinin karakteristik örneklerindendir. Yanına inşa edilen sıbyan mektebi ise küçük yaştaki çocukların temel dini ve ahlaki eğitimi için özel olarak tasarlanmış; Hürrem Sultan’ın eğitime verdiği önemi yansıtan önemli bir yapıdır.

1 / 4
Hem İmarethane Hem Medrese Yapısını Bünyesinde Bulunduruyor Haseki Sultan Camii 2

Şefkatin Sembolü: Dârüşşifâ

Külliyenin en dikkat çeken yapılarından biri olan darüşşifa (şifahane), Osmanlı’da kadınlara özel sağlık hizmeti sunan ilk merkezlerden biri olarak bilinmektedir. 1550 tarihli kitabesiyle günümüze ulaşan yapı, sekizgen planlı avlusu ve kubbeli odaları ile fonksiyonellik ve estetik mimariyi bir araya getirir. Hasta ve yoksullara kibar ve anlayışlı davranılması gerektiği bizzat Hürrem Sultan tarafından vakfiyeye yazdırılmıştır.

İmaret ve Hayır Hizmetleri

Külliye içerisinde yer alan imaret, yoksul halka yemek dağıtımı yapan önemli bir sosyal yardımlaşma kurumu olarak hizmet vermiştir. Beyaz mermer sütunlar üzerine oturan revaklı avlusu ve 10 geniş kubbesiyle mimari açıdan da dikkat çeken bu yapı, halkın ihtiyaçlarını karşılamada önemli bir rol üstlenmiştir. İmaretin 1550 yılında Mimar Sinan tarafından külliyeye ek olarak yapıldığı anlaşılmaktadır.

2 / 4
Hem İmarethane Hem Medrese Yapısını Bünyesinde Bulunduruyor Haseki Sultan Camii 3

Geçmişten Günümüze Direnen Miras

Haseki Hürrem Sultan Külliyesi, tarih boyunca birçok yangın ve depremle yüzleşmesine rağmen, yapılan onarımlar sayesinde günümüze ulaşmayı başarmıştır. Son büyük restorasyon 1963-1974 yılları arasında gerçekleştirilmiş, ardından Diyanet İşleri Başkanlığı’na devredilerek Haseki Eğitim Merkezi olarak kullanılmaya başlanmıştır. Bugün imam ve vaiz adaylarının yetiştirildiği bu merkez, tarihi bir işlevsellik taşımaya devam etmektedir.

3 / 4
Hem İmarethane Hem Medrese Yapısını Bünyesinde Bulunduruyor Haseki Sultan Camii 4

Hürrem Sultan’ın Hayırsever Yüzü

Vakfiyelerde yer alan ayrıntılar, Hürrem Sultan’ın sadece fiziki yapılarla değil; bu yapıların işleyişiyle de yakından ilgilendiğini gösteriyor. Artan vakıf gelirlerinin kölelerin özgürlüğü için kullanılması gibi insani detaylar, onun yardımseverliğini ve sosyal adalete verdiği önemi gözler önüne seriyor.

4 / 4